Kültür ve çevreye 'madeni' darbe
Hükümetin ekonomik krize karşı ''doğal kaynakları harekete geçirme''
çabası çerçevesinde şekillenen yeni Maden Yasa Tasarısı, SİT alanlarını
maden arama çalışmalarına açarken Çevre Bakanlığı'nın, Çevre Etki Değerlendirme
raporu (ÇED) sürecindeki yetkisini de daraltıyor. Eurogold gibi maden şirketlerine
çeşitli teşvikler ve maden çalışmalarına vergi indirimi getiren tasarı,
bu hafta toplanacak Bakanlar Kurulu'nda ''öncelikli gündem'' maddesi olacak.
Ekonomik kriz nedeniyle kaynak arayışlarını sürdüren hükümet,
''madenciliği harekete geçirmek ve şirketlerin Türkiye'de maden aramasının
önündeki bürokratik engelleri kaldırmak'' hedefi çerçevesinde bir tasarı
hazırladı. Ancak çevresel, tarihsel ve kültürel zenginlikler açısından
çeşitli riskler de oluşturabilecek tasarı, Bakanlar Kurulu'nun öncelikli gündemine
alındı.
Tasarının gerekçesinde çevresel kaygılara yönelik eleştiri, ''Son yıllarda
madencilik sektörüne olan ilgi azaldı, yatırımlar durma noktasına geldi.
Çevresel endişe, madenciliğe getirilen kısıtlama ve yasaklar, ağır ve çok
uzun süre alan bürokratik işlemler, ruhsat iptallerini öngören maddeler,
ruhsat güvencesini azaltarak madencilik çalışmalarını azalttı'' cümleleriyle
ifade edildi. SİT, mera ve zeytinliklerin maden çalışmalarına kapatılması
da eleştirilen tasarıda, ''Oysa bu kısıtlama, yarardan çok zarar
getiriyor'' denildi. Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan tarafından ortaklaşa hazırlanan tasarıda, Türkiye'deki
maden kaynakları için sermaye birikimi oluşturulması da hedeflendi. Mevcut
yasada, bir madenin aranıp işletilmesi için 10 değişik bakanlıktan izin alınması
gerekirken, yeni yasada bu süreç kısaltıldı. Devletin madencilikten sağladığı
geliri daha düzenli izlemesi ve işletmesi için de ''devlet hakkının
tahsiline ilişkin bilanço sistemi'' değiştirildi. Yeni yasada, üretilen
cevhere satış tutarı üzerinden ''devlet hakkı'' ödenmesi ilkesi
getirilirken mahalli idarelere de gelir olanağı sağlandı. Devlet hakkı gibi
mahalli idarelere ''özel idare payı ödenmesi'' ilkesi getirilerek, mahalli
idarelerin finansman açısından desteklenmesi hedeflendi. Yeni yasanın
getirdiği düzenlemeler şöyle:
Çimento ve kireç sanayii hammaddeleri, Maden Yasası kapsamına alınıyor.
Madencilik sektörünün teşviklerden yararlanması için 'rezerv tüketim
payı ve taşınma masraflarına' vergi indirimi getiriliyor.
Maden işletme sahalarında ÇED alındıktan sonra, belirli sürelerle bunu
yenileme zorunluluğu kaldırılıyor.
2683 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'nın 8.
maddesinde yapılan değişiklikle SİT alanlarının ''maden ve petrol arama
faaliyetlerine açılması'' sağlanıyor. Yine SİT alanı ilan edilirken
petrol-maden ve enerji ve doğalgaz güzergâhları dikkate alınacak. SİT alanı
ilan edilirken, Enerji Bakanlığı yetkilileri de karar aşamasında yer
alacak.
Petrol, jeotermal ve madenlerin aranması ve işletilmesi için gereken ÇED
süreci, Çevre ve Enerji Bakanlığı ile müşterek düzenlenecek yönetmelikle
belirlenecek. Her türlü maden için aynı ÇED belgesi yerine, her projeye özgü
ÇED alınacak.
3573 sayılı Zeytinliklerin Islahı ve Yabanilerin Aşılatılması Yasası'nda
değişiklik yapılarak, buralara yeraltı servet ve kaynaklarının işletilmesi
olanağı getirilecek.
Cumhuriyet
|