Gündem

Alaylı / Mimarlar

Tarih: Ocak 2010 Kaynak: www.akyaka.org, Sinan'a Saygı, Ekşisözlük, Great Buildings, Wikipedia Derleyen: Selin Biçer
Mimar Sinan
Günümüzde Mimar Sinan adıyla anılan Sinan bin Abdülmennan, on yedi yıl yeniçeri olarak çalıştıktan sonra 1538 yılında baş mimarlığa atanmış ve ölünceye kadar elli yıl kesintisiz bu makamda kalmıştı. Kanuni Sultan Süleyman, II.Selim  ve III. Murad'ın saltanat dönemlerinde hakim olan Osmanlı klasik mimari üslubu ile adı özdeşleşmiş olan Sinan, dünya yapı sanatının en büyük ustalarından biriydi. Çağdaşları ona saygı ile "Koca Sinan" diyorlardı. Avrupa'dan esen Barok rüzgârları onun bıraktığı izleri dağıtıncaya kadar yüzlerce Osmanlı mimarı, gösterdiği yolda yürüdü. Günümüzde, Mimar Sinan Türk kültürünün başlıca simgelerinden biri sayılmaktadır.

Sinan, çocukluğunda  Ağırnas'tan devşirme olarak yeniçeri ocağına alınmıştı. Devşirme çocuklar kafileler halinde İstanbul'a varınca, bunların bir bölümü iç oğlan olarak saraya ayrılır, ötekiler taşra hizmetlerini yerine getirmek üzere bir iki altın karşılığında Türk çiftliklerine kiralanırdı. Fatih Sultan Mehmet'in başlattığı bu uygulamanın amacı, devşirme çocuklara Türkçe'yi, Türk gelenek ve göreneklerini. İslam'ın gereklerini öğretmekti. Taşra hizmeti genellikle üç yıl olmakla birlikte, devşirme oğlan yetiştirinceye kadar sürer, sonra yoklama yapılır, sınavda başarılı olan çocuğun bu kez acemi ocağında askeri eğitim başlardı. Yeniçeri ocağında yer açılınca Divan-ı Hümayun'a bildirilir, boşalan yerlere padişah fermanı ile acemi oğlanlardan atama yapılır, acemi ocağında açılan yerler de taşra görevindeki devşirmelerden alınarak doldurulurdu.

Sinan'ın taşra hizmeti ile acemi oğlanlık dönemi 1512 ile 1521 yılları arasında olmak üzere en fazla dokuz yıl sürdü. Savaşlarda yeniçeri kaybı fazla olduğundan acemi oğlanların yeniçeri ocağına, taşra hizmetindeki devşirme çocukların da acemi ocağına geçişleri hızlanmış, bu arada Sinan da Kapıya çıkarak (1521) Belgrad Sefer-i Hümayununa yeniçeri unvanıyla katıldı.


Mimar Sinan'ın başyapıtlarından Selimiye Külliyesi'nin planı

Sinan'ın katıldığı askeri seferler, bir yandan onun yeniçeri ocağı içerisinde ilerlemesini sağlarken, bir yandan da geleceğin mimarına çağının önemli kentlerini görme ve tanıma olanağını veriyordu. Sinan'ın sefer yolları üzerindeki mimari anıtları incelediğine ve gördüklerini ileride yararlanmak amacıyla  değerlendirdiğine şüphe yoktu. Çünkü askerlik yaşamının son aşamasında onun Hassa baş mimarlığına atanması rastlantı değildi. Sinan, mimarlığı  çok önceden aklına koydu, acemi oğlanlık döneminden başlayarak kendini yapı sanatına hazırladı.

Askeri eğitimin yanı sıra acemi oğlanlardan bir bölümü tersane, mahzen, kapan, gibi miri tesislerde, bir bölümü İstanbul'a İzmit'ten odun, Mudanya'dan buz getiren gemilerde, bir bölümü Boğazın iki yakası arasında taşıyan kayıklarda, bir bölümü de Saray, Yeniçeri Ağası ve vezirlerce yaptırılan inşaatlarda çalıştırılırdı. Sinan'ın daha çok yapı işlerinde görevlendirildiği tahmin edilmektedir. Acemi Ocağı'nda edindiği dülgerlik sanatı, giderek yapı ustalığına dönüşmüş, inşaat işlerinde çalışırken mimarlığı ustalardan görerek öğrenmiş, katıldığı seferlerde köprü, kale gibi askeri amaçlı tesislerin yapımında ve ele geçirilen kentlerdeki önemli anıtların onarımında çalışarak bilgi ve deneyimini arttırdı.
Alaylı / Mimarlar
Alaylı / Mimarlar
Gündem Arşivi
Dönem için hazırlanan gündemlerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz gündem başlığını listeden seçiniz.