Gündem

MİDEKON - Mimarlık Fakültesi Dekanları Konseyi

Prof.Dr. İlgi Yüce Aşkun (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı)


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Gökçe Aras: MİDEKON oluşumunu biraz anlatır mısınız?

Prof.Dr. İlgi Yüce Aşkun: Mimarlık Fakültesi olanların dekanlarından oluşacak bir konsey düşündük. Bunun amacı da fakültelerimiz arası iletişimi güçlendirmek, ortak faaliyetlerde bulunabilmek, eğitimimizi belli bir düzeye getirebilmek. Çünkü tek başınıza olduğunuz zaman bir fakültenin YÖK ile iletişim kurup birşeyleri kabul ettirmesi zor. Bu nedenle de bir konsey şeklinde olursa, tabi ki YÖK’ün onaylaması gerekiyor, o zaman çok daha güçlü oluruz. Biliyorsunuz AB kapsamında eğitim, yetkinliğin arttırılması için, hem de AB tıpla beraber mimarlığı iki tane bilim dalı seçti, aslında hukuk da vardı, fakat hukuk sonradan bir şekilde bir sene uzattı ama bizim de AB içinde mesleki dolaşımı sağlamak için, tabi ki eğer AB’ye girersek, ama çok daha önceden hazırlıklı olmak lazım. Bir de mesleğin prestijini arttırmak gerekiyor. Çünkü mimarlık mesleğinin prestiji oldukça düştü. Bunu da arttırabilmemiz için eğitimimizin kalitesini yükseltmemiz gerekiyor. Eğitim süresi de yetersiz, bizce 4 senede bitecek bir eğitim değil. Bazı üniversiteler bunu kabul etmiyorlar, dört senede biz pekala çok iyi mimar çıkarıyoruz diyorlar, ya onların çocukları çok başarılı bilemiyorum, tabi herkesin kendi okulunu en üst düzeyde olarak kabul eder. Biz dört senenin yeterli olmadığını düşünüyoruz, ya 3+2 ya 4+2. 4+2’ yi YÖK daha çok benimsiyor. Aybar Bey ile MİDEKON üyeleri Aralık’ta bir toplantı yaptılar ve orada 4+2’nin bizim eğitim sistemimize daha çok uyduğunu belirtti. Bu nedenle de 3+2 olur, 4+2 olur ama süre uzayacak. Bütün bu çalışmalar yapılırken tek tip bir eğitim verilmeyecek, yani her üniversitenin bir kimliği var farklı farklı. 4 sene içinde her üniversite kendi kimliğini koyarak eğitim yapacak ama 2 senelik o profesyonel eğitim olarak düşündüğümüz bu iki sene de ortak bir takım hareketlere girmek zorundayız. Her üniversite 4+2’yi yapabilecek mi, o biraz zor Anadolu üniversitelerinde, bu şartlar altında yapamıyorlarsa da, 4’ü kendi üniversitelerinde okuyup, 2 senesinde ise bu eğitimi verebilecek üniversitelere gitmesini sağlamak. Bütün bunlar konuşulurken bir birliktelik olması gerekli, çünkü biz 4 üniversite görevlendirildik YÖK tarafından bu AB sürecinde eğitimle ilgili yönergelerimizi hazırlamamız için. Ancak öbür üniversiteleri dışında bırakmak doğru olmadığı için böyle bir birliktelik kuralım, MOBBİG gibi, beraber de çalışalım dedik. Amacı sadece bu. Yönerge hazırladık, YÖK’e yolladık.

GA: Mimarlar Odası’yla bir birliktelik oldu mu bu süreçte?

İYA:
4+2’yi hazırlarken, en başta dediğim 4 dekan Mimarlar Odası’yla toplantılarda hep beraberdik. Biz zaten hiçbir zaman demiyoruz ki bu işi sadece biz yaparız, böyle birşey yok. Hatta dışarıdan profesyonelce yardım almamız gerekiyor. Öyle dersler olucak ki, mutlaka dışarıdan profesyonellerden de yardım alacağız, Mimarlar Odası ile de beraber çalışacağız. Onlar da zaten bizimle çalışmaya her zaman hazırlar. Olması gerekli diyoruz ama meslek yasasını Serbest Mimarlar Derneği, Mimarlar Odası bir araya gelip beraber hazırlaması gerekiyor, o eğitimin dışında bir olay. Üniversite sanayi işbirliğinin, halka işbirliğinin mutlaka sağlanması lazım. Onları da eğitmek lazım. Kuru kuruya mimarlık eğitimi sadece okullarda olursa olmuyor. Sonra bu eğitimi, özellikle korumacılığı ilkokullarda, bir sömestr da, bir konferans biçiminde, mimarlığın ve korumacılığın önemini anlatmak lazım. Çünkü biliyorsunuz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, onları koruyamazsak bütün kimliğimiz yitireceğiz.

GA: Mimarlık fakültelerinin, mühendislik ya da güzel sanatlar fakülteleri ile aynı çatı altında bulunması hakkında ne düşünüyorsunuz?

İYA:
Mimarlık mutlaka ayrılmalı. Mimarlık fakültesi özellikle mühendislik fakültesi’nden ayrılmalı, tasarımla, Güzel Sanatlar Fakültesi ile beraber olabilir, ama mühendislikle birlikte olduğunda eziliyor ve çok farklı, mühendislerin bakış açıları mimarların bakış açılarından çok farklı, güzel sanatlar daha yakın bir bilim dalı. Mesela bizim üniversitemizde belki başarının bir sırrı güzel sanatlarla aynı çatı altında olmamızdır. Alt salona gitseniz devamlı sergi görüyorsunuz, heykelleri, tabloları, tekstilin ürünlerini görüyorsunuz. Bambaşka birşey, mimarlık çok teknik bir olay değil.

GA: Yüksek lisans aşamasında da mimarlık ayrışmalı mı sizce?

İYA:
Bizim okulda yine avantajlıyız, çünkü bizim Fen Bilimleri Enstitüsü'ne bağlı olan esas dal mimarlık çünkü mühendisliğimiz yok. Ama diğer üniversitelerde Fen Bilimlerine hem mühendislik hem mimarlık bağlı. O yönden bizim okul olarak hiç bir sıkıntımız yok, ben bunu MİDEKON’nun toplantısında da söyledim. Sizin mühendislikten, fen bilimlerinde aynı çatı altında olmaktan dolayı bir sürü kaygınız olabilir, ama bizim mühendisliğimiz olmadığı için... Bizim bir fizik bölümümüz, bir matematik bölümümüz bağlı. Onun da çok az öğrencisi var. Bizim Fen Bilimleri Enstitüsü mimarlığa çalışıyor açıkçası.

GA: Yani diğer üniversitelerde mimarlık fen bilimleri enstitüsünden ayrılmalı mı?

İYA:
Ayrılmalı tabi, mesela ayırdığımız zaman Fen Bilimleri Enstitüsü’ne, o zaman Tasarım Enstitüsü denebilir. Bütün tasarım dalları onun altında yer alır. Ayrıca mesela doçentlik sınavlarında da mimarlık temel alanının mutlaka tasarım ağırlıklı olması lazım. Bizim üstelik mimarlık temel alanında iki bölümümüz var, onların da sıkıntıları var aslında. Çünkü mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı, girerken yetenek sınavı ile giriyorlar, farklı potada iki öğrenci. Mimarlık ve şehircilik ise merkez sistemle giriyor. Öğrencinin yapısı çok farklı. Siz mimarlık temel alanında dil sınavında ve yahut da bilimsel çalışmalarda aynı şeyleri mi istiyorsunuz, bu mümkün değil ve ayrılması lazım.

GA: Mimarlık fakülteleri için var olan yasa ve yönetmeliklere katkıları var mı?

İYA:
MİDEKON bu yasa ve yönetmeliklerle ilgili çalışmaları ortak birşeyde hazırlarsa çok yararlı olacaktır. Ama üniversitelerin kimliğini bozmadan.

GA: Yani bir akreditasyon mu?

İYA:
Yeni bir akreditasyon çünkü AB’ye gireceksek mutlaka akredite de olucaksınız, ama üniversitenin bir kimliği var. Hep derler ya teknik üniversite daha teknikdir de, Güzel Sanatlar Akademisi daha sanat ağırlıklı yetiştirir. Demek ki bir farklılık var, bu halkın gözünde de böyledir ama öyle midir değil midir birşey söylemiyorum, Teknik Üniversite hiç sanat ağırlıklı değildir falan diye bir şey söylemem mümkün değil. Ama bizim daha farklı bir yapımız var, olmalı da.

GA: Peki MOBBİG’e ilgili çalışmalara da katılıyor musunuz?

İYA:
Hayır bölüm başkanları katılıyor.

GA: MOBBİG’le de bir iletişimi var mı MİDEKON’un?

İYA:
Zaten MİDEKON’la iki toplantı yaptık, ama bundan sonra olmalı diyorum. Bizim toplantılarımıza mimarlık bölüm başkanları da katılmalı. Zannederim bir tanesine katıldılar, o iletişim içinde olmazsa olmaz zaten. Mesela ben MİDEKON toplantısından geldim buraya, 4 senelik eğitimin 6 yıla çıkarılması ile ilgili devamlı Sayin Nursel Onat’a devamlı aktardım, hep birbirmize haber veririz o MOBBİG toplantısından sonra haber verir, şimdi bundan sonra da Sayın Kemal Çorapçıoğlu ile aynı şekilde olacak diye düşünüyorum.

GA: MİDEKON’un organizasyon şeması nasıl?

İYA:
Organizasyon şemasını oluşturduk, YÖK’e yolladık, Aralık da bir toplandık ama bir daha görüşülmedi. Aralık’taki toplantıda Aybar Bey’e gittiler, onunla görüştüler. Eğitimin süresi uzarken 4+2 mi olsun, 3+2 mi olsun gibi, bir de bir takım sıkıntılarımız vardı onu aktardılar. Ondan sonra bir daha toplanılamadı. Zaten bu çıkmadan toplanmamızın anlamı yok, bu yönergenin mutlaka onaylanması lazım ki geçerliliği olsun.

GA: Mimarlık fakültelerinin sayısının arttırılması hakkında ne düşünüyorsunuz, az mı?

İYA:
Çok kötü. Mimar sayısı çok mudur? Kaç bin mezun vermişiz, o kadar mimar gerçekten mesleğini yapıyor mı, bir, gereğinden fazla mı mimar çıkıyor, onu oda tespit ediyordur, yani ne kadar mimara gerek var ne kadar yok, o ayrı. Ama mimarlık okulu öyle birşey ki gerçekten bu konuda uzman insanların ders vermesi lazım. Anadolu’daki mimarlık okullarına bakın kaç tane hocası var? Biz burda bu kadar sıkıntı çekerken, iki-üç tane hocayla mimarlık bölümü olabilir mi? Bu hocaları yetiştirelim onadan sonra mimarlık okulu açılsın. Bakın şimdi 120 tane öğrenci alıyor Mimar Sinan, 10 tanesi de yabancı uyruklu, yatay geçiş, dikey geçiş vs. Bu kadar da hocamız var biz sıkıntı çekiyoruz ve öğrenci sayısını azaltmak istiyoruz. Kontenjan 50 kişiydi, biz öyle girerdik. Şu halde çalışmanın sıkıntısı içerisindeyiz, çünkü mekanımız da yok. Halbuki biz burada bir şube olmuş olsak mekanlarımız yeterli olucak. Sömestrın başında Zühre Hanım’la oturuyoruz nasıl sınıf buluruz, nerede ders yaparız. Atölye yok, atölye dediğimiz öyle bir iki saatte girilip çıkılmaması gerekli. Bizim zamanımızda atölyeler bize aitti, kendi masamız vardı, üzerini kaplardık, dolabımız vardı, o masa benimdi, günün 24 saati benimdi, gece kalırdık kimse sesini çıkartmazdı. Ama yok, yer yok. Onun için mutlaka sayımızın azaltılması lazım, o zaman daha kaliteli öğrenci yetiştiririz.


MİDEKON - Mimarlık Fakültesi Dekanları Konseyi
MİDEKON - Mimarlık Fakültesi Dekanları Konseyi
Gündem Arşivi
Dönem için hazırlanan gündemlerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz gündem başlığını listeden seçiniz.