Haberler

10. Uluslararası İstanbul Bienali’nin Kavramsal Çerçevesi Açıklandı

Tarih: 4 Ekim 2006


10. Uluslararası İstanbul Bienali’nin kavramsal çerçevesi küratör Hou Hanru tarafından 2 Ekim Pazartesi günü The Marmara Oteli’nde yapılan bir basın toplantısıyla açıklandı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İstanbul Bienali, 8 Eylül – 4 Kasım 2007 tarihleri arasında Çinli sanat eleştirmeni ve küratör Hou Hanru’nun küratörlüğünde gerçekleşecek. Çalışmalarını San Francisco ve Paris’te sürdüren Hou Hanru halen San Francisco Sanat Enstitüsü’nün Sergi ve Kamusal Programlar Yönetmeni ve Sergi Araştırmaları ve Müzecilik Bölümü Başkan.

10. Uluslararası İstanbul Bienali bir tema çevresinde düzenlenmiş geleneksel anlayışta bir sergi olmayacak; aksine ortak zekâya dayalı sanatsal üretimi ve fiziksel mekânlarla ilişkiye girmenin yaşayan sürecini vurgulayacak.

Bienal, modernliğin karmaşık ve çeşitli biçimleri ile ilgili farklı kültürel bağlamları ve sanatsal görüşleri ortaya çıkarmanın bir yolu olarak kentsel olgulara ve mimari gerçekliğe odaklanacak.

Hou Hanru Basın Toplantısı’nda İstanbul Bienali’nin kavramsal çerçevesi üzerine yaptığı konuşmada :

“20 yıllık geçmişiyle İstanbul Bienali, ilk “Batılı olmayan” Bienallerden biri olarak şimdi gerçek bir olgunluğa erişiyor. Taze kan zerketmek gerekiyor. Küresele karşı yerel sorunsalı konunun merkezinde; gerçeklik ile ütopya arasındaki gerilim ise, çeşitli küresel savaş ve uzlaşmazlıklardan mustarip dünyamızın iyileştirilmesi arayışının temel sürükleyici gücü. Bienali, küreselleşmenin meydan okumasıyla yüzleşen yeni yerel durumlar yaratacak şekilde yeniden harekete geçirmek son derece önemli.

Sabit bir sergi düzeni aracılığıyla etkinliğe kesin bir kavramsal çerçeve yüklemektense, Bienali bir imgelem, diyalog ve üretim platformu olarak açmaya karar veriyoruz” dedi.

Bienalin odaklanacağı konular hem malzeme açısından hem de fiziksel olarak, özellikle tarihsel ve işlevsel nitelikleri göz önünde tutularak belirlenen Bienal mekânlarında, yabancı sanatçılar, yerel halk ve belirli bağlamlar arasında kurulacak sürekli diyalog aracılığıyla keşfedilecek ve gerçekleştirilecek.

10. Uluslararası İstanbul Bienali’nin mekânları olarak; Fındıklı’da İstanbul Denizcilik İşletmeleri’ne ait alandaki 5 numaralı Antrepo, Unkapanı’ndaki İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ); Atatürk Kültür Merkezi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi öncülüğünde Silahtarağa’da yapılan santralistanbul seçildi.

İstanbul'un turistik haritalarında neredeyse hiç yer almayan bu alanlar, modernlik sorunsalını kültürel ve siyasi açıdan simgeliyorlar: birer “durum-eylem”ler, birer kentsel güç olarak durumlar üretiyorlar.

10. Uluslararası İstanbul Bienali sadece bir sergi olarak değil, aynı zamanda mesai saatlerinin dışına taşan bir süreç ve kültürel üretim alanı olarak tasarlanıyor. Halkı Bienal projesiyle dolaysız olarak bir araya getirmek ve demokratik bir katılım platformu yaratmak için Gece Programları oluşturuluyor.

Çin’deki Kültür Devrimi sırasında halkın fikirlerini yansıtan radikal demokratik sokak afişleri olan “Dazibao”ya gönderme yapan “Elektronik İmge Dazibao” Projesi, herkese açık bir davetle toplanacak, Türkiye’den bir grup genç küratörün seçeceği profesyonel ve amatör sanatçıların video işlerinden oluşacak ve geceleri farklı mekânları gezecek. Diğer yandan, Bienale daha da açık ve kitlesel bir boyut katmak için bir dizi gösteri sanatları etkinliği de düzenlenecek.

10. Uluslararası İstanbul Bienali Proje Başvuruları
10. Uluslararası İstanbul Bienali’ne katılmak isteyen sanatçılar Bienal’in kavramsal çerçevesiyle ilgili proje önerilerini 2007 Ocak ayına kadar Uluslararası İstanbul Bienali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, İstiklal Caddesi No: 146, Beyoğlu 34435 İstanbul veya [email protected] adresine ulaştırmaları gerekiyor.

10. Uluslararası İstanbul Bienali’ne davet edilecek sanatçılar ve projeleri 2007 yazında kesinleşecek.

10. Uluslararası İstanbul Bienali Sergi Mekanları
AKM – Atatürk Kültür Merkezi

1930’ların ortasında, batı tarzı kültürel etkinliklerin sergilenebileceği bir salon ihtiyacını karşılamak üzere mimar Auguste Perret’den İstanbul Taksim Meydanı'nda yer alacak bir opera binası tasarlaması istendi. İnşaat defalarca kesintiye uğradı ve farklı mimarlar projede çalıştı. Sonunda opera binası Bayındırlık Bakanlığı’nın kararıyla mimar Hayati Tabanlıoğlu tarafından bir kültür merkezine dönüştürüldü ve 1969’da “İstanbul Kültür Merkezi” adıyla açıldı. 1970’de büyük bir yangın binanın halka kapatılmasına sebep oldu. Restorasyondan sonra mekana Atatürk Kültür Merkezi ismi verilerek 1978’de tekrar açıldı. 1307 kişilik kapasiteye sahip büyük salon opera, bale, tiyatro ve klasik müzik etkinliklerine ev sahipliği yapar, ikinci salon is 502 kişiliktir ve genellikle konser salonu olarak kullanılır. Her kattaki geniş fuayeler salonları akıcı bir şekilde birbirine bağlar. Üst kattaki sanat galerileri toplam 1200 m²’lik alana yayılmıştır.

İMÇ – İstanbul Manifaturacılar Çarşısı
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı 6 bloktan oluşmaktadır ve toplam bin dükkan içerir. Mahallenin kentsel tasarımı ve bina kompleksinin mimari tasarımı Manifaturacılar Kooperatifi ve İstanbul Belediyesi tarafından 1960larda düzenlenen farklı yarışmalarla seçildi. İlk proje, daha sonra önde gelen banka ve şirketlerin binaları, havaalanları, alışveriş merkezleri gibi Türkiye’nin birçok önemli binasını tasarlayan Doğan Tekeli ve Sami Sisa’ya aitti. Dönemini temsil eden mimarisiyle İMÇ, modern mimarlığı ve şehir planlamacılığını ilerleyen Türkiye’ye tanıtması açısından belirleyici bir role sahiptir. Bugün bloklar daha çok kumaş, yer kaplama, halı, dikiş makinası şirketleri veya giysi satıcıları gibi tekstille ilişkili şirketlerin kullanımındadır. Son bloğun tamamı müzik dükkanlarına ayrılmıştır, bunların çoğu müzik yapımcılarıdır, geriye kalanların çoğu ise enstrüman dükkanlarıdır.

Antrepo no. 5
Boğaz kıyısında Tophane yakınlarındaki eski gümrük depoları 4., 8. ve 9. Uluslararası İstanbul Bienalleri için kullanılmıştı. 2005’te 5 no.lu Antreponun iki katı büyük ölçekli sanat enstalasyonlarına, Misafirperverlik Alanı’na ve Konumlandırmalar Programı’na ev sahipliği yaptı. Dört sıra sütunun böldüğü mekanın toplam 3000 m² zemin alanı var. Etkileyici sürme kapılar ve basamaklı yükleme yerleri dev beton iç mekanı dışarıdaki açık alana bağlıyor. Mekan kitap tanıtımları, atölye çalışmaları, konferanslar, performanslar ve önceki İstanbul Bienali’nin açılışı için kullanıldı.

santralistanbul
santralistanbul İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin öncülüğünde gerçekleşen bir proje ve İstanbul’da Osmanlı döneminde inşa edilen ilk elektrik santralinin – Silahtarağa Elektrik Santrali – Çağdaş Sanat Müzesi’ne, Enerji Müzesi’ne ve bir kültür ve eğitim merkezine dönüştürülmesini kapsıyor. Silahtarağa Elektrik Santrali İstanbul’un en eski mahallelerinden birinde, Haliç’in kalbinde yer alıyor, 1911’de kurulan santral 1983’e kadar kullanıldı. Bu 118.000 m²’ye yayılmış elektrik santrali benzersiz bir endüstriyel miras alanı ve İstanbul’un kendi türünde en iyi korunmuş yapılarından biri. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı santrali 2004’te İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne tahsis etti, proje Kasım 2006’da tamamlanacak. Mimari proje üç önde gelen Türk mimar, Emre Arolat, Nevzat Sayın ve Han Tümertekin tarafından yönetildi.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.