Devletten tek kuruş almadıklarını ve gelirlerin bu sene 10’a katlandığını ifade eden Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, bir yılda bin 111 eseri onaracaklarını söyledi.

4 yılda bin 111 eser onarıldığını dile getiren Beyazıt, “Anadolu’yu şantiyeye çevirdik. Bir sene içinde bin 111 eser daha onarılacak. Onarım görmeyen eser kalmayacak.” diye konuştu. Beyazıt, Topkapı’daki Mevlevihane, Valide Sultan, Nuruosmaniye, Fatih ve Süleymaniye camilerini de onarmak için Anıtlar Kurulu’ndan imza beklediklerini kaydetti.

Bağcılar Belediyesi’nin Ramazan Çadırı’nda gerçekleşen panelde vakıf medeniyeti konuşuldu. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Kazıcı’nın oturum başkanlığını yaptığı panel, vakıfların tarihî geçmişine yolculuk yaptırdı. İlahiyatçı yazar Mahmut Topbaş en eski vakıf binasının Kâbe olduğunu söylerken, Vakıflar Genel Müdürü Beyazıt da aşevinden imarete, öğrencilere verilen burstan çeşitli kurslara kadar tüm hizmetlerin vakıflarda verildiğini söyledi. “Bir çocuk vakıf evinde doğar, vakıf beşiğinde büyür, vakıf okulunda okur, vakıfta hizmet eder, tabutunda taşınır ve vakıf arazisine defnedilirdi.” diyen Beyazıt, Osmanlı döneminde 200 binin üzerinde vakıf olduğuna dikkat çekti. Yaşlı kadınların eğirdiği yünü yüksek fiyattan alarak onları hayata bağlayan, hizmetçi kızların kırdığı tabak çanağın parasını temin ederek onların azar işitmesini önleyen, kuşlar için kuş evi inşa eden, spordan eğitime, sanattan kültüre ve oyuncağa kadar her alanda faaliyet gösteren bir vakfın bulunduğuna işaret eden Beyazıt, kurumların, adını yaşatmak isteyen hayır sahibi kimselerin maddi ve manevi gayretleriyle yaşadığını anlattı. Beyazıt, bu yıl 5 bin ilk ve ortaöğretim öğrencisine 50 YTL’lik burs, 83 bin fakir aileye 220 YTL’lik maaş, 60 bin aileye 1 ay yetecek kuru gıda dağıtmaya başladıklarını ve bunu bir yıl boyunca devam ettireceklerini açıkladı.