DSİ Genel Müdürü Eroğlu'ndan önce bölgede inceleme yapan DSİ Bölge Müdürü Halil İbrahim İndap "Kitlesel balık ölümü yok. Bireleri getirip ölü balıkları dökmüş" demişti.
Bafa Gölü'nde yaşananların medyanın abartması olduğunu öne süren DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu 'Her ilkbahar ve sonbaharda bu tip ölümler olur. Ölenler 3-5 santimetre uzunluğunda küçük balıklar' dedi.
Yaptığı kanaletlerle Bafa Gölü'ndeki suyu azaltarak doğal dengesini bozmakla suçlanan DSİ'nin Genel Müdürü Veysel Eroğlu, basını suçladı. Bafa'daki balık ölümleriyle ilgili inceleme ve açıklama için geldiği Aydın'da vali Mustafa Malay'ı ziyaret eden Eroğlu, ölümlerin kurumla ilgisi bulunmadığını, ayrıca konuyla ilgili haberlerin abartılı olduğunu, kitlesel balık ölümü varmış gibi gösterildiğini oysa sadece küçük hassas balıkların telef olduğunu öne sürdü:
"Yaptığımız araştırma, ölümlerin DSİ'yle ilgisi olmadığını ortaya çıkardı. DSİ, Bafa'yı kurtarmak için 1990'dan itibaren yatırımlar yapıyor. Bütün göller ve baraj göllerinde genellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında sudaki sıcaklık tabakalaşması bozulur. Bu nedenle gölün alt tabakalarındaki oksijensiz veya düşük çözünmüş oksijen konsantrasyonlu sular göl yüzeyine çıkar. Bu sular zaman zaman sıcaklık değişimine ve çözünmüş oksijene hassas bazı balıkların ölümüne sebep olur. Bafa'da da böyle oldu. Haberlerde belirtildiği üzere büyük balıklar değil, 3-5 santimetrelik küçük hassas balıklar öldü. Ele başka balık alıp, onu gölde ölmüş gibi göstermek çok yanlıştır."
Bazı il ve ilçelerin atıklarını arıtmadan Bafa Gölü'nü besleyen Büyük Menderes Nehri'ne bıraktığını söyleyen Eroğlu, bunun için de çalışmalar yapılacağını açıkladı.
DSİ hedefte
Bafa'da geçen hafta başında başlayan balık ölümlerinde bölge halkı ve çevreciler DSİ'yi suçluyor. Bölge halkı, gölü besleyen nehirlerin DSİ'nin yaptığı kanaletlere akıtılması sonucu su seviyesinin düştüğünü, gölün 40 metre çekildiğini, kuşların bölgeyi terk etmeye başladığını söylemişti. Av ve Yaban Hayvanlarını Koruma Vakfı Başkan Yardımcısı Süha Umar'sa gölü besleyen kaynakların pamuk ekilen Söke Ovası'na verildiğini, Bafa'nın bir balık yavrusu üretim tesisinden verilen azotlu su ve zeytinyağı fabrikası atıklarıyla kirlendiğini belirtmişti.