Akdeniz Kültürel Mirası, İstanbul’da toplanan Uluslararası Euromed Forumu’nda ele alındı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Akdeniz ülkelerinin Kültür Bakanlarının yanı sıra, Avrupa ve Güney Akdeniz’in önde gelen miras koruma uzmanları ile kültürel miras kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan 200 civarında davetli katıldı. Türkiye, Ürdün, Lübnan, Tunus, Cezayir, İsrail, Suriye, Mısır ve Fas ülkeleri temsil edildiği toplantı, Vatan Caddesi’ndeki Akgün Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un doğu ile batının buluştuğu ve iki kıtanın bir arada hissedildiği farklı bir şehir olduğunu belirterek, “İstanbul, sabah güneşinin iki kıtaya birden doğduğu ve 3 büyük medeniyete başkentlik yapmış çok önemli bir dünya şehridir. Coğrafi konumu ve farklılıklarıyla kültürel zenginlik dolu olan bu şehirde kültürel mirasla ilgili böyle önemli bir toplantının yapılması çok anlamlı ve doğru bir tercihtir. Akdeniz kültürel mirasını bilgi ve deneyim paylaşımıyla geleceğe birlikte taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.
Akdeniz’in kökü çok eskiye dayanan bir ortak kültüre sahip olduğunu ve Kıta Avrupasının birikimini Akdeniz kültürüne borçlu olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, şöyle konuştu; “Bu kültürü birlikte geleceğe taşımak için işbirliği içinde olmamız gerektiğine inanıyorum. Geçmişin bu değerleri üzerine geleceği bina etmek ve geçmişin öğretilerini geleceğe taşımak her kuşağın görevidir. Kültür turizmi de bu değerlerin hissedilmesinde, barışın, sevginin ve ekonomilerin gelişmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu konuda yerel yönetimlere çok büyük işler düşmektedir. Sahip olduğumuz kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasında şehir yönetimleri olarak benzer zorluklar içindeyiz. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul’un şu ada sahip olduğu insanlığın ortak kültürel miraslarını korumak için ciddi çalışmalar yapıyoruz. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle bu süreç daha da hızlandı. Roma, Bizans ve Osmanlı eserleri başta olmak üzere kültürel mirasımızı restore ediyoruz. Ancak yaşamayan hiçbir eserin ruhu olamaz. Bu yüzden biz tarihi eserleri yenilerken insanlarla iç içe yaşamalarını da özen gösteriyoruz. İstanbul’daki geçmiş medeniyetlere ait kültürel mirası yenilerken, yaşanan mekanlar haline getirerek ruh veriyoruz. İstanbul’u mutlaka gezmenizi ve özellikle iki kıta arasında seyahat etmenizi tavsiye ediyorum. Şehrimizin güzelliklerini doyasıya tatmanızı diliyorum.”
Akdeniz kültürel mirasını korumak için strateji belirlendi
Euromed Kültürel Miras Forumu’nda sunulan “Avrupa-Akdeniz Kültürel Mirasının Gelişim Stratejisi”, Avrupa-Akdeniz Ortaklığı ve Avrupa Komşuluk Politikası çerçevesinde kültürel mirasın önceliklerini tanımlıyor ve bu alandaki gelecek Avrupa Komisyonu politikaları için bir referans oluşturuyor. Strateji, kültürel miras konusunda kamu farkındalığı ve eğitim, sosyal ve ekonomim etkileşim, yasal destek ve kurumsal yapılanma kapasitesi gibi öncelikler belirliyor. Bu alanlar, kültürel mirasın hem ülkelerin kimlik oluşumunda temel bir etken, hem de bölgedeki birçok ülke ile kültür arasındaki paylaşımı kolaylaştıran kusursuz bir araç olmasıyla Aknediz’de önceliği olan bir eylem alanı oluşturduğunu gösteriyor.
Kültürel miras konusunda başlatılan ilk bölgesel MEDA programı olan Euromed Kültürel Miras Programı, ortakların ikinci toplantısını oluşturuyor. 1998 yılında 57 milyon euro bütçeyle başlatılan program çerçevesinde, bugüne kadar AB ve Akdeniz Bölgesi’nden 400’ü aşkın kültürel miras ortağını kapsayan 32 proje yer aldı. Forum kapsamında kültürel mirasın korunması ve tanıtılması konulu uluslar arası bir basın yarışması olan Euromed Kültürel Miras 2006 Gazetecilik Ödülü törenine ev sahipliği yapacak.
Program çerçevesinde geleneksel mimari, saha yönetimi ve klasik müzik gibi çeşitli konularda yayınlar da yapıldı. Veri tabanı oluşturulması, karşılaştırmalı mevzuat, gezici sergiler, filmler, konserler ve turistler için seyahat kitapçıkları hazırlanması diğer çalışmalar arasında yer alıyor. Ayrıca, kültürel mirası koruma ve yönetim kapasitesinin güçlendirilmesinin yanı sıra, denizaltı arkeoloji ile proje geliştirme ve yönetim kapasitelerinin desteklenmesi için çeşitli programlar uygulandı.