Haberler

Esenboğa Havalimanı’nın Mimarları

Tarih: 1 Kasım 2006 Yazan: Zeynep Güney


TAV Havalimanları Holding tarafından 2 yılda inşa edilen ve 15 yıl 8 ay süreyle işletilecek Esenboğa Havalimanı, Ankara’nın Başkent oluşunun 83. yıldönümü olan 13 Ekim 2006 tarihinde törenle açıldı. 250 milyon Euro’luk maliyetle, taahhüt edilen tarihten 1 yıl önce tamamlanarak hizmete açılan ve inşa aşamasında 17 bin 500 kişi görev aldığı yeni terminal binası, İç ve Dış Hatlar Terminali’ni birarada bulunduran tasarımıyla kolay erişim ve rahat kullanım olanağı sunuyor.

182 bin metrekare alan üzerinde hizmet verecek olan Esenboğa Havalimanı’nın projesi, DHMİ tarafından 1998 yılında açılan yarışmayla birinci gelen; Ercan Çoban, Ahmet Yertutan, Suzan Esirgen ve Süleyman Bayrak tarafından hazırlandı. Ancak açılış sırasında ve medyada projenin mimarlarının isimlerinin anılmaması tepki topladı.

18 Ekim 2006 tarihinde Radikal gazetesine verdikleri ilanla bu konuya dikkat çeken Türk Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Murat Artu’ya TSMD’yi ve konu hakkındaki düşüncelerini sorduk;

Zeynep Güney: Türk Serbest Mimarlar Derneği ne zaman ve ne amaçla kuruldu?
Murat Artu:
1987 yılında kuruldu. Tüzüğü ve bağlı olduğumuz etik belge "www.tsmd.org.tr" adresinden incelenebilir. TSMD bundan dört sene önce tek merkezli olmanın doğru olmadığına karar vererek yeniden yapılandı ve İstanbul SMD, İzmir SMD, Bursa SMD kuruldu. Mimarlık yapanlar sayesinde daha artmasını ve çoğalmasını umuyoruz.

Kuruluş sebebi; Mimarlar odasının bir meslek odası olmaktan farklı olarak mimarlık okulu mezunlarını kapsaması ve mimarlık mesleğinin onur ve menfaatlarından ziyade popülist yaklaşımlar ve delege avcılığı yaparak odacılık denen yeni bir iş koluna hizmet vermesidir. Kısa bir ifade ile; Oktay Ekinci bile Mimarlar Odası Başkanı olabilmiştir.

TSMD yada SMD'ler mimarlarımıza bir aristokrat klübü olarak gösterilmekte, böylece odacıların mesleklerini sürdürmeleri sağlanmaktadır. Konu ile ilgli olarak 1995 Ocak ayı içinde TSMD genel kurulunda yaptığım konuşmayı hiçbir kelimesini değiştirmeden aktarmayı uygun buluyorum;

”TSMD' nin yaşadığı kurumsallaşamama sorunu bir başka problemi daha gündeme getirmektedir; ‘TSMD bizim için ne yapıyor, bize ne veriyor?’ gibi sorular, ‘Verdiğimizin karşılığını alamıyoruz’ tarzı şikayetler yaygınlaşmaktadır.

Değerli meslekdaşlarım, bu eleştiri ve yakınmaların hepsi doğru ve haklıdır. TSMD ne üyelerine, ne de mimarlara bir menfaat sağlamak amacıyla kurulmuştur. Kuruluş ve varoluş nedeni mimarlık mesleğinin haysiyeti ve onurunu korumaktır. Derneğimiz üyeleri mimarlık meslek haysiyeti için verici konumundadırlar. Bir nevi hayırsever ya da mimari sevendirler. Bu nedenle hepimizin, konunun ne kadar uzun vadeli ve hep sürecek bir mücadele olduğunu hatırlamamızda fayda vardır. Bu açıdan bakacak olursak, mesleğimize yapacağımız yatırım üyemiz olsun ya da olmasın meslekdaşlarımıza dolaylı olarak dönecektir. Temel hedefimiz, mesleğimizi salt ticari kaygılarla yapan insanlar yüzünden varolan haksız rekabet ortamını ortadan kaldırmak olmalıdır.

Mimarlık mesleği için yapılması gereken en faydalı eylem, meslek adamı olanla, mesleğini ticaret aracı olarak kullanan insanların ayrıştırılmasıdır. Mimarlığa en büyük zararı yine mimarların kendileri vermektedir. Hepinizin yakından bildiği gibi kötü, iyiyi yok eder. Türkiye gibi, en düşük fiata hizmet verenin tercih edildiği bu ülkede, içinde bulunduğumuz ortam, bu önermenin en canlı örneğidir.

Sektörümüz diğer ülkelere kıyasla zavallı durumdadır ve yabancı mimarlık ofisleri kaybolan Türk mimarlık sektöründeki boşluğu doldurmaya başlamışlardır. (İçinde bulunduğumuz anda, yanlızca bir Alman proje firmasının Türkiye’de (Ankara) yaptığı 3 projenin toplam mimari proje bedeli 5.000.000 Dolar’dır. Acaba Ankara’daki tüm mimarların toplam cirosu nedir?)

Özetle TSMD; halkımız ve insanımızı, (yalnızca diploma ile mimar ünvanını almış, bir etiğe ve mesleki deneyime sahip olmayan) mimarlardan korumak için kurulmuştur. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz mimarlık rejimi her mezuna aynı yetkiyi (nitelik farketmeksizin) vererek ve tercihlerini de en ucuzdan yana yaparak bizleri mesleğimiz adına mimarlık için mimarlara karşı bir konuma düşürmektedir. Kötü mimari örnekler, uygulamalar ve etik olmayan davranışlar mesleğimizin haysiyetini aşağılamakta, Türk mimarlarının değerini kamuoyu gözünde maddi ve manevi olarak küçük düşürmekte ve insanımızı zarar ettirerek yabancı seçimlere yönlendirmektedir. Sonuç olarak sektörümüz çökmekte, çok değerli ve deneyimli mimarlık bürolarımız kapanmaktadır. 

ZG: Derneğinizin bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetlerden bahseder misiniz?
MA:
19 yılı özetlemek kolay değil. Yukarıda sözünü ettiğim mimarlara ve benzer kurumlara (Özellikle devlet kurumları) karşı insanların yanında yer almaya çalıştık. 

ZG: 1998 yılında DHMİ tarafından düzenlenen bir proje yarışması sonucu seçilen ve uygulanan Esenboğa Havalimanı’nın açılışında ve medyada projenin mimarlarının isimlerinin yer almamasını nasıl karşılıyorsunuz?
MA: Ben İngilizler'e, Kanadalılar'a, Amerikalılar'a, Japonlar'a proje yaptım. Hepsinin bina açılışlarında onur konuğu ve bazılarında ilk konuşmacı oldum. Her katılımcı mimarı soruyordu. Bu yapılar ne Esenboğa Havalimanı kadar büyük ve önemli ne de o kadar etkileyici idi. Esenboğa’nın müelliflerine oturacakları bir sandalye dahi ayrılmamıştı.

Bu anlayış Kafka'yı yayıncısı ile, Mozart'ı ise plak şirketi ile anar.
- Bugün ne dinledin ?
- Deutsche Grammophon dinledim.
- Ayol çok iyi… Bende bir tane Deutsche Grammophon alayım. 

ZG: Günümüzde yeni inşa edilen konut projelerinde bile, mimarların ismi üzerinden reklam yapıldığına şahit oluyoruz. Esenboğa Havalimanı Projesi’nin tanıtımında ve açılışında mimarların isminin anılmaması bir tezat oluşturmuyor mu?
MA:
Oluşturmuyor, çünkü Esenboğa Havalimanı satılmıyor. Ankara satıldı. Beş yıldır Ankara'dan İstanbul dışında nerede ise hiçbir yere uçak kalkmıyor. Türkiye’nin başkentinden uçak kalkmamasının sebebi, uçakları İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terminalden kaldırmaktır. Türkiye’ye girişteki tek pasaport kontrol noktası İstanbul’dur. Hatta daha önceleri Türkiye’nin gümrüğü bile bir tek İstanbul’da idi. Böyle bir uygulama dünyaya örnektir. Hiçbir ülke uluslararası uçuşlarını tek bir kente indirip oradan bu yöntemle (transit yolcu olmaksızın) dağıtmamıştır.

İstanbul Atatürk Havalimanını TAV işletiyor. Esas mesele; yapının niteliği, havalimanın estetiği ya da fonksiyonu değil, bu organizasyonu becermektir. Artık Esenboğa da çalışacak. Çünkü TAV yaptı, TAV işletecek. Başkent artık çalışabilir. Teşekkür ederiz! 

ZG: Daha öncede buna benzer bir durum yaşanmış mıydı? Mimarların isimlerinden hiçbir yerde bahsedilmemesi sizce tasarlanmış bir şey mi, yoksa spontane olarak gelişmiş olabilir mi?
MA:
Asla tasarlanmış değil. Ne yapıldığının kimin yaptığının farkında bile değiller. İşin patronuna bu binanın mimarı kim diye sorsanız, ya da adını an deseniz; “Ne o? Parasını ödememiş miyiz?” diye sorar. Mimar yanlızca mevzuat için gereklidir. Kendi bilir. Kendi yapar. Mimar, entellektüel ve hayatı anlamayan uzaylı bir sorundur. Zaten kendi vakti de yoktur. Ahmet ilgilensin… Bırakın canım… Esas iş; …iş …iş …iş başkadır. Bina araçtır.

”TAV yöneticilerinden Sn. Hamdi Akın benzer bir yaklaşımı açılış akabinde katıldığı bir TV programında da sergiledi. Mesleği mimar olan program sunucusunun Eskişehir de yapmayı düşündükleri yatırımlarda çalıştıkları mimarlarla ilgili sorusuna, 'Mimarlara pek ihtiyacımız olmuyor' diye cevap verdi” - Haber Türk Röpörtaj

Bu adamlar, en pahallı müzik setini satın almıştır. Onlar için dinlediği müzik değil (zaten dinlemez vakti yoktur), setin fiyatı önemlidir. Dinlemese de olur. Esas olan müzik değil settir. Prezantasyon böyle yapılır.

“Ben beş sene Ankara’dan uçak kaldırmadım, mimarlık olsa ne olur olmasa ne olur?” Haklıdır. Bu yaratım mimarlıktan daha etkilidir. Havalimanını kullanacak olan insanlar ise, kimin ne kazandığını değil, içinde varoldukları durumda, ne kadar beklediklerini, nasıl bir iklimde yaşadıklarını, ne gördüklerini nelerin servis edildiğini ve özetle orada bulunmakla ilgili yaşam deneyimlerini Ankara’nın bir başkent olarak ilk algılanımını hissedeceklerdir. Klimayı çalıştıracaklarını bile düşünmüyoruz. Çünkü bu ideoloji … Dolar’a jeep alır ve çok yakıyor diye garajında tutar. Diğerleri ise, balyoz müzesi açar, kutsal balyoza teşekkür eder ve tapınır. 

ZG: Radikal gazetesinde verdiğiniz ilandan sonra TAV’dan veya diğer kurumlardan bu konuda bir açıklama geldi mi? İstediğiniz etkiyi yaratabildiğinizi düşünüyor musunuz?
MA:
Mimarlık yapanlardan ilanımızı okudukları an mutlu olduklarına dair tepkiler geldi. Paylaştık, paylaşmak bu zamanda kolay değil. Bir an için, bu ülkede yaşadığınızı unutup çağdaşlık var sanıyorsunuz. Hoş…
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.