Haberler

OMA’nın Çin’de Bina Yapma Yarışı

Tarih: 22 Kasım 2006 Kaynak: Business Week Yazan: Helen Walters Çeviren: Melis Göker



Uluslararası mimarlık ortaklığı OMA, Çin ulusal yayıncılığı için bir genel merkez inşa etme çabasında.

Tartışma yaratan Pekin’deki yeni Çin Merkezi Televizyonu (CCTV) binasının baş mimarı Ole Scheeren’e göre Nisan 2002’de yaptıkları bir ziyarette her şey ortaya çıktı. Scheeren, alanı çevreleyen terk edilmiş motorsiklet fabrikalarını gezerken “yasaklanmış şehir”in doğusunda bir afişte “Kalkınırken düzeltin, düzeltirken kalkının.” yazısını okudu. İşte bu yazı da tüm projenin çıkış noktası haline gelmiş.

CCTV OMA tarafından bugüne dek alınan en büyük ve en heyecan verici proje. 5 milyar RMB’lik veya 636 milyon dolarlık bütçesiyle proje, firmanın son 25 yıldır inşa etiği her şeyi neredeyse üçe katlıyor. Ayrıca proje OMA’nın hızlı büyüyen ve ünlü mimarların isimlerini son yıllarda yazmaya başladığı Asya kentlerinde izini bırakmasına da vesile oluyor.

Yeni Sınır Bölgesinin Problemleri
Projenin sorumluluğu, OMA’nın 35 yıldır ortaklarından biri olan, kısa süre önce Los Angeles ve New York’ta çalışan ve şimdi OMA’nın ofisini düzenlemek için Pekin’e taşınan Scheeren’da.

Bu aslında o kadar da direk bir yol alış olmadı. OMA’nın teklifinin kabul edildiği günden beri tasarıma dair birçok eleştiri yapıldı ve bu eleştirilerin çoğu binanın inşa edilebileceğine dair şüpheler taşıyordu.

Dedikodulara göre binanın tamamının eğimlendirilmesi yönünde diretiliyor fakat eğer böyle yapılırsa bina Çin’in “vahşi batı”sında gerçekleştirildiği için ciddi strüktürel problemler yaşanabilir.

Schreeren projenin zorluğundan bahsederek ekliyor: “CCTV bizim Çin’de aldığımız ilk projeydi. Bu yüzden de ülkeyi ve müşterimizi daha yakından tanımak için araştırmalar yaptık. Binanın mimarisi biraz karmaşık. Beş yıl önce olsaydı böyle bir bina yapmamız mümkün olmayabilirdi çünkü o zaman binanın tasarımında gerekli olan araçlar yeterli değildi.”

Çok Kültürlü Düşünebilme
Bu konu hem tasarım ekibi için hem de Çin’deki uzmanlar için bir problem. Çünkü Çinli uzmanlar tüm kodları kıran bir binayı nasıl değerlendireceklerini bilemiyorlar. Fakat sonunda 13 strüktür mühendisinden oluşan bir ekip tarafından proje analiz edilerek onaylandı.

Bütün büyük yapılar yaratıcıları için büyük problemleri ve ikilemleri de beraberinden getirir. Çin’de bunun yanında mimarlık şirketleri politik, kültürel problemlerle de karşılaşıyor. Bu da onları geçen yüzyıl boyunca yönetim sistemi sıkça değişmiş bir halkın kültürel gelişimi ve düşünceleri hakkında daha duyarlı davranmaya zorluyor.

Scheeren’e göre: “Çin uzun karmaşık bir tarihi olan, yakın tarihi ise çelişkilerle dolu bir ülke. Çin aynı zamanda radikal bir dönüşümün eşiğinde. Bu dönüşüm çok kararlı bir şekilde ilerliyor. Radikalliğe heyecanlanmadan veya rahatsız olmadan bakabilen bir ülke Çin. Fakat Avrupa ve Doğu kültürleri arasında muazzam bir duygu farkı var. Dünya nüfusunun beşte biri Çin’de yaşıyor. Çin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip. Burada mimarlık bir rol oynayabilir, mimari ülkeyi kurmakta itici güçlerden biri haline gelebilir.”

Yeni Bir Çin İçin Tasarımlar
CCTV için yapılan tasarımda Asya motiflerinin ve tasarımlarının hakim olmasından kaçınıldı. İlk başlarda sadece Koolhaas ve üç başka mimarla çalışıyor olmanın yarattığı avantajla Sheeren ülkede yeni doğan kültüre uygun olarak yeni tarz bir strüktürüel çözüm öneren bir bina tasarlamayı önerdi. Bina aynı zamanda açıldığında ve daha ileride ufukta dikkati çeken bir bina olmalıydı çünkü şehir plancılarının tahminlerine göre önümüzdeki 12 yıl içinde Pekin’de 300 gökdelen yükseliyor olacak.
Bu yüzden de OMA yeni strüktürler tarafından yutulmayacak, onlara rağmen varlığını sürdürebilecek bir bina yaratmak istiyordu. Sheeren bunu şöyle açıklıyor: “Diğer binaların ileride orada olacağı kesin. Bu yüzden proje direk olarak bu duruma bir cevap olarak, bir gökdelenin ne olduğunu sorgulayarak ve sorgulatmayı amaçlayarak ortaya çıktı.

Bina aynı zamanda işvereninin doğasına da uygun olmalı. CCTV, Çin’in en büyük ulusal televizyon ağı. Şu anda 15 kanaldan oluşuyor. Bina açıldığında – ki bunun 2008’deki Beijing Olimpiyatları’nda yapılması düşünülüyor - CCTV 250 kanala sahip olabilecek.

İşbirliği ve İttifak
Scheeren: “Biz, binaların her zaman fonksiyonel olmasını sağlamak zorundayız.” diyor ve ekliyor: “Yüksek dijital teknolojinin gelmesiyle iletişim kurma şekilleri de yükseldi. Fakat bu noktada da diğer ayrılıklar ve bunların nelere neden olabileceği unutulmaya başlandı. Biz inanıyoruz ki işçilerin tekrar fiziksel olarak birleşmesi ilginç bir öneri olabilir.”

Bina binlerce işçiyi tek bir strüktür altında birleştiriyor. Bunu yaparken de binayı oluşturan iki kule farklı yönlerde 8’er derecelik açılar yaparak eğimleniyor ve tepede CCTV yönetim birimi olarak düşünülmüş çatı katının köprü şeklinde uzanan tabanıyla birleşiyor.

Yayıncılık İlişkileri
Binanın bütün fonksiyonlarıyla ayağa kalkması için 2 yıldan az bir süre kalmışken işler hala arada bir ters gidebiliyor. 2008 Olimpiyatları ile ilgili diğer projelerin hepsi saat gibi işliyor fakat bu proje bir stadyumdan, yarış alanından ya da yüzme havuzundan çok daha fazlası. Ulusal bir yayın kurumunun, CCTV’nin yeni evi olarak bina halka ve tüm dünyaya çok net bir mesaj ulaştırmalı.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.