Haberler

Sürdürülebilir Şehir Planlaması ve Araba Çılgınlığı

Tarih: 24 Kasım 2006 Kaynak: Archinect Yazan: David Paul Çeviren: Gökçe Aras

Fotoğrafların Montajı: John Jourden

Sürdürülebilir Şehir Planlaması konulu konferans trafik yoğunluğundan oldukça uzak olan New York’daki Birleşmiş Milletler gökdelenlerinde yapıldı.

Birleşmiş Milletler yerleşkesinin ucunda, güneybatıdaki salonun son kısmında bulunan Dag Hammarskjold kütüphanesinin önündeki satıcılar ve çeşitli delegeler, Hummer arabaların ve kaba insanların yarattığı kötü görünümü kapattılar.

Öğleden sonraki oturumun ilginç yanı konuşma sırasının dinlendirici, diplomatik olmayan ve hevesli görünen Michael Sorkin’e verilmesi idi . Bu oturum yeni oluşan milletlerde kuşku uyandıran insani yardım konusunu ve Amerika’daki otomobil bağımlısı toplumun kötülüğünü içeriyordu.

Diğer bir özelliği de sivriliği olan Sorkin, sunumunu yamuk yakasıyla ve zamana karşı yarışla, yeşil bir şehir nasıl daha fazla yürünülebilir hale getirilir ve nasıl bir geri dönüşüm gerçekleştirilir çok alışılmış bir parola olan “Stadtluft macht frei” (Kent havası özgürleştirir) ile tamamladı. Tam da bunları anlatırken süslü bir Hummer fotoğrafı gösterdi, bu Amerikalıların araba endüstri konusunda “gerçekten çılgın” oldukarını gösteriyordu.

Öğleden sonraki programda teknik konular anlatıldı. 2 Japon mimar teknik konularda sunumlar yaptılar.

Tokyo Üniversitesi bölüm başkanı olan Profesör Tomonori Matsuo, sürdürülebilir kalkınmayı şöyle tanımladı: “İhtiyaçlarını bilmeyen nesiller, yeni neslin de yardımı ile kendileri ile uyuşmayan ihtiyaçlara yöneltti”. Matsuo daha sonra suyun yönetimini ile ilgili birçok veriyi izleyicilerle paylaştı.

Tokyo Üniversitesi şehircilik bölümünden Junichiro Okata, Tokya’daki korunmasız bölgelerin gelişimi ile ilgili bir sunum yaptı. Şehrin 1920’lerde çok zayıf bir plan sistemi olduğunu fakat zamanla parsel parsel geliştirildiğini anlattı.

Sınırlarla çevrili ve sarmal sokaklarda az miktarda olan gelişmelerin sonuçları ve sokakların baştan başa kötüleşmeye başlayan popüler ahşap evler ile ilgili depremde ve yangında meydana gelebilecek felaketlerle ilgili kötü senaryolar da gösterildi.

Komunist hükümetin ahşap yapıların yerine gelmesi için çalıştıkları konut edindirme çalışmaları ile ilgili planlar 1980’lerin başında yapılmaya başlandı. Özellikle Kyojima bölgesinde yollar mümkün olduğunca genişletildi. Okata bunun bazen tamamen düz bir yol izlemek anlamına gelmediğini ama burada mülk edinilmeye başlandığını ve her köşesinin kullanışlı olmasının sağlandığını belirtti.

Küçük parkların tasarlanmasının, özellikle Taishido bölgesinde 1983’de başlayan 10 yıllık planın oluşmasına yardımcı olduğunu söyledi.

Okata ayrıca, Tanrının yolu olarak tarif edilen, su pompaları ve şehre estetik bir katkı sağlayan fanuslarla dekore edilmiş Roji Sun uygulamasını da anlattı. Kullanım boyutunun artması ve sanat bölgelerinin eklenmesinin de ayrıca kente katkı sağladığını söyledi.

Okata Kanadalı bir bilimadamını son sözü söylemesi için sahneye çağırdı. Geçenlerde üniversite öğrencileri ondan çevresi ile uyumsuz olan birisinin Dünya’daki çevresel uyumunu tanımlamasını istemişler. Bilimadamı öğrencilere onunla gelirlerse tüketici insanları tanımlayan kelimeleri açıklayabileceğini söylemiş. Buradaki ilk Hummer da bunu açıkça gösteriyor.

   

”Başlı başına bir grup olan tüketicilerin kolay anlaşılır, kayıtsız ve dünyayı umursamayan, yaptıklarının çevresel sonuçlarına aldırış etmeyen insanlar” olduğunu söyledi. Bu çağın, siyasi değişim uygulamalarını anlatmaya da yardım edeceğini düşündüğünü ekledi.

Daha sonra Sorkin mevkii sahibi insanlara sözü vermeye başladı. Eğer şehir planlama içindeyseniz bu binanın Venezuella Başkanı Hugo Chavez'in George Bush'u “şeytan” diye nitelendirdiğinden beri merak uyandıran bir adres olduğunu bilirsiniz.

İnsani yardımın odak noktasının yaraları sarmak olduğunu ve konuşmasına ev sahipliği yapan organizasyon sorumlusu gökdelenin bu organizasyonu bu yardımlar için düzenlediğini söyledi.

Fakat onun üzerinde durmak istediği daha çok “Birinci Dünya”nın ve Birleşik Devletlerin yıkıcı eylemleri ve bunu ulusların ilerlemesinin gayesi olarak kabul etmeleriydi.

Sorkin şöyle devam etti: ”Neye ihtiyaç var… kendimiz için, gezegene zarar vermeden nasıl öğrenebiliriz? Cesaretle ve hızla gezegeni soyarak, gelecek için fedakarlık yapmadan yaşayan insanları geride bırakmadan teknoloji ve bilgi transferi yaparak daha iyi nasıl ilerleyebiliriz?”. Gezegenin çok fazla kalkınmada acı bir kriz geçirebileceğini de ekledi.

Sorkin korkunç zamanların korkunç değerler doğuracağını öngörüyor. Eğer dünya vejeteryanlığa doğru giderse tüketimin azalacağını, insanların kısmen “birleşik besin - gönderim sistemi”nden çıkıp özgürleşeceğini düşünüyor.

Sorkin punç içmeyeceğini ve hamburger ve kızarmış patatesin kalp rahatsızlıklarına davetiye çıkarmasının insanları geleneksel sağlıklı diyetlere yönelteceğeni ve Japon meslektaşlarının da onu izleyeceklerini düşünüyor.

Sorkin ayrıca, Amerikalıların arabaları ile evli gibi olduklarını ve “çılgınlık derecesinde” olan otomotiv endüstrisinin gaz krizi olduğunda nasıl işleyeceğini sordu.
Yerleşik hayatta, motorlu taşıtların zehirli hidrokarbon yaydıklarını ve yolların “birinci dünya kurşun yolu” olduğunu söyledi. Sorkin kontrolsuz tüketim modelininin diğer sektörleri de harekete geçireceği konusunda da uyarıyor.

Bisiklet trafiği yasaklanınca Çinliler’in otomobile olan hevesleri de bir çeşit tehlike olmaya başladı. Bu “Soğuk Savaş” dönemindeki silah yarışını hatırlatıyor.

Ama gerçek şu, çağdaş şehircilik markası (10 milyonluk metropoller) hızla artıyor.

Sorkin: ”Çok sayıda sistem ve organizasyonla şehirler kendilerini geliştirebilirler. Yapacakları hareketleri organize ederlerse olanaksız olanları da yaparlar” diyor ve ekliyor: “Öngörüler dışındaki bir yükselişle fakir yerleşmelerin hayat standartını artırmakta başarılı olunamaz ve idarede güçlükler oluşur”.

Ve Sorkin konuşmasını şöyle toparladı: “Şehirlerin yükselişinin durdurulması gerekiyor, çünkü çözümler lokalleşmeye başlıyor. Ekonomi yönetimi de bizim şehir yatırım ve kalkınmamızın bir parçası. Çok uluslu küreselliğin oluşması için sadece geleneksel şehir alanları değil geliştirilecek sonsuz bir çevre var. Ne yazık ki bu azgın büyüme; avlanmaya meraklı bir büyüme dalgası ve varolan büyük planlanacak alanlarla birlikte umursanmayan büyüklüğün mimari örnekleri de sürünmesine neden oluyor.

Sorkin: ”Bu bir kültürel direniş. Sürdürülebilir şehircilikle birlikte bunu yenmeli ve kendi isteklerimizi de göz önüne alarak teknik çözüm sürecini düşünmeliyiz. Teknolojiyi şöyle açıklayabiliriz; bundan kaçınmamalı ama uygun şekilde kullanılmalı. Yani teknolojiyi emin ve güvenli aynı zamanda faydaları sınırlı bir araç olarak düşünmek lazım” dedi.

Sorkin kriz zamanına az bir süre kala yaptığı konuşmasında ilerledikçe büyük bölümler atlayarak devam etti. Fazlaca meşgul olan dinleyiciler eğer akılları başka yerde olmasaydı konuşmada kalacaklardı.

Sorkin tembellik yapmak yerine ülke sınırlarını temizlemeyi önerdi ve bunun yollarını şöyle özetledi:
- Çeşitlilik, yenilenme ve sağlık.
- Her köşede bir Starbucks tehlike.
- Yeşil bir şehir ayrılmalı. Tedavi yalnızca öylece sere serpe uzanmak değil. Sınırları temiz olan şehirler inşa etmeli ve kendi kaynaklarını uygun olarak izlemelerine olanak tanınmalı.
- Yeşil alanlar insan vücudu ile uyum içinde olmalı. Şehirler orada yaşayanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına katkıda bulunmalı. Şehir planlamasında insan vücudunun ihtiyacı olanlar çok basit ve kesin kurallarla bellidir.
- Hareketlilik. Basit mimari. 5 – 6 küçük senaryo ile doğal kısıtlamalar Hareketlilik etkisi yatay ve dikey eksende verilebilir.
- Yakınlık. Tesadüfi ve kasıtlı olark insanların tanışmalarını sağlamak. Fiziksel uygunluk kent için önemli.
- Solunum. Su götürmez bir parola: “Stadtluft macht frei” (Kent havası özgürleştirir). “Her ne olursa olsun havayı yakalayabiliyorsan soluyabilrsin de.
- Yeşil alan yeşil alandır.

Finalde Sorkin şunu söylüyor sürdürülebilir şehir bir “ütopya”. Bu değişimin anlamı “Daha iyi bir yerden başka yer yoktur”. Sorkin şunu ileri sürüyor binalar müşterek olmalı “ve formları değişebilir ve gizemli olmalı”.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.