Sabanci Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde (SSBF) açılan "Tomur Atagök Diaries - Roman Gajewski Kaleidoscope" sergisi, 21 Aralık tarihine kadar Tuzla Kampüsü'ndeki SSBF Art Gallery'de sanatseverlere sunuluyor.

Küratörlüğünü SSBF Öğretim Üyesi Polonyalı sanatçı Doç. Dr. Wieslaw Zaremba'nın yaptığı sergide, Atagök ve Gajewski'nin içsel yolculukların yansıması olan kartpostal boyutunda renkli günceler ve siyah-beyaz grafik
baskı yüzler birlikte sergileniyor. Türk sanatçı Atagök ile Polonyalı sanatçı Gajewski'nin ortak dostu olan Wieslaw Zaremba, yakından izlediği her iki sanatçının işlerini, üzerinde yoğunlaştıkları "içsel yolculuk" kavramından yola çıkarak birarada sergilemeyi düşündüğünü belirtiyor.

Roman Gajewski'nin işlerinde, kapalı bir televizyon ekranının karşısında oturan birey, kendi yüzünün ekran camındaki yansımasını izliyor. Televizyon açıldığında ise bireyin yüzü, çeşitli olayların birbiri ardına uçuşan imgelerince kaplanıyor ve yutuluyor. Birey, kendisinin bir tanık mı, yoksa katılımcı mı olduğunu sorguluyor. Gajewski'ye işlerini nasıl ürettiğini sorduğumuzda, önce yüzleri bilgisayar ortamında değiştirip biraz deforme ettiğini, daha sonra ise bilgisayar ortamından uzakta, ellerini kullanarak kolaj tekniğini uyguladığını anlatıyor.

Sergide, Türk sanatçı Atagök'ün 'Günceler'i yazılı, görsel ve çöpe atılabilecek atıkların kolaj malzemesi olarak kullanıldığı boyalı-boyasız sayısız kartlardan oluşan bir yerleştirme halinde ve çeşitli düzenlemelerle izleniyor. Paris'te sarı metro biletleri, şeker poşetleri ve bir kırtasiyeden aldığı malzemelerle güncelerine başlayan Atagök, bir yandan müzelerde saptadığı doğrularla yanlışları not ederken, diğer yandan gördüğü yapıtların yaratıcı yönünü tetiklemesiyle, kartpostal boyutlarındaki bu kolaj- boya karışımı çalışmaları yaptığını anlatıyor.

Atagök, Paris güncelerini sergileyerek başladığı bu dizilerde, büyük boyutlu metal yüzeyler ve tuvaller üzerinde de çalıştığını belirtiyor. Sanatçı işleriyle ilgili şunları söylüyor: "bu işlerin gündelik kullanım malzemeleriyle yaşamı belgeledikleri, ancak boyanın kullanımı ile anlatımcı bir özellik kazanmış olduklarını söyleyebilirim. Her küçük parçanın kendi kompozisyon yapısındaki çeşitliliğin sürekli üretkenliğin bir sonucu olarak ortaya çıktığı gözardı edilmemeli. Parçalanmışlık; tüm bir yaşamın günlerini, anlarını, mekanlarını, olaylarını birleştiren formatın içinde yer alır. Renklerin farklı dönemlerde ortak bir özellik olduğu zaman zaman çalışma sürecinde ortaya çıkar."

Prof. Roman Gajewski halen Polonya Gdansk Güzel Sanatlar Akademisi Öğretim Üyesi. Prof. Tomur Atagök ise, Yildiz Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fak.'nin kurucusu olup, halen aynı fakültede ders veriyor. Prof. Atagök sanatın yanısıra, müzecilik alanındaki çalışmalarını da sürdürüyor.