İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti se-çilmesi nedeniyle kentteki kültürel mirasın konservasyonu ve restorasyonunda İtalya'daki deneyimden yararlanılarak karşılıklı kültürel ve teknik iş birliği kurulması amacıyla, "Kültür Mirasının Korunmasında İtalyan Mimari Restorasyon ve Kentsel Dönüşüm Deneyimleri, Malzemeleri ve Teknolojileri" konulu seminer düzenlendi.

İtalya'nın İstanbul Başkonsolosluğu, İtalyan Ticaret Merkezi ve İstanbul 2010 Girişim Grubu iş birliğiyle Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen seminerde konuşan Başkonsolos Massimo Rusti-co, İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi çerçevesinde yapılacak kentsel yenileme ve restorasyon çalışmalarının, Türkiye ile İtalya arasındaki iş birliğinin artmasına da büyük katla sağlayacağını söyledi.

Rustico, geçmişin izlerini taşıyan kültür mirasının korunmasının önemine işaret ederek, İstanbul'un kültür başkentliği çerçevesinde yapılacak çalışmalar ile bu alanların korunmasında somut gelişme sağlanacağını kaydetti.

Massimo Rustico, İtalya'nın teknolojik ve yönetim açısından büyük deneyime sahip olduğunu ve son 15-20 yıl içinde İtalya şehirlerinin tamamının çehresinin değişerek eski parlak günlerine geri döndüğünü bildirdi. Bu çalışmaların iki ülke arasında kültürel ve turizm ilişkilerinin yanı sıra ticari ilişkilerin de gelişmesine katla sağlayacağını ifade eden Rustico, seminer çerçevesinde 15 İtalyan firmasının İstanbul'a geldiğini ve Türk firmalarla burada ikili görüşmeler yapacaklarını söyledi.

'350 İkili Görüşme'
İtalyan Ticaret Merkezi İstanbul Müdürü Roberto Luongo da, kültürel ve tarihi değerlerin korunması, onların yeniden kullanılır ve yaşanabilir hale getirilmesinin bir kültürel bilinç olduğuna işaret ederek, İstanbul'da da kültürel mirasın nasıl korunacağının önemli olduğunu söyledi.

Bu açıdan İtalya ile Türkiye arasında benzerlikler ve müşterek bir geçmiş olduğunu, bunu geleceğe de taşımak istediklerini ifade eden Luongo, seminer çerçevesinde İtalya'daki mimari restorasyon ve kentsel dönüşüm konusundaki uzman danışmanlar, profesörler ve özel firma yetkililerinin, İtalya ve dünyada uyguladıkları teknolojik yenilikleri, kullanılan malzemeleri ve deneyimlerini Türkiye'de bu sektörde faaliyet gösteren firmalara, mimarlara, kamu yetkililerine ve üniversite camiasına aktaracağını bildirdi.

Luongo, bu çerçevede bugün 350 ikili görüşme yapılacağını belirterek, yarın da tarihi mekânların gezileceğini kaydetti. Roberto Luongo, böyle bir çalışmanın çok güzel meyve vereceğine inandığını ifade ederek, "Antik dünya ile modern dünya birbiriyle örtüşecek" dedi. Seminerde açılış konuşmalarının ardından İtalyan mimar ve mühendisler, İtalya'daki restorasyon ve kentsel yenileme çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Tarihi Doku korunamıyor
İstanbul 2010 Girişim Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, tarihi mirasın insanların çok geç farkına vardığı önemli bir konu olduğunu belirterek, ne yazık ki geçen süre içinde tarihi yapılara ait malzemelerin yeni yapıların inşasında kullanıldığını anlattı.

İstanbul'da da hızlı kentleşme sonucunda tarihi dokunun bozulup hırpalandığını, Beyazıt ve Aksaray'da açılan yollar nedeniyle buradaki tarihi dokunun tahrip edildiğini ileri süren Çolakoğlu, "1950'lerden itibaren surların içine hapsolan tarihi yarımada ile diğer eski yerleşimler korunabilseydi, buralardaki binalar yıkılıp sevimsiz binalarla kaplanmasaydı, şimdi daha hoş ve estetik bir kentte yaşıyor olurduk. Giden gitti, kalan kaldı. Bizim işimiz, kalanları koruyup gelecek nesillere ulaştırmak" diye konuştu.