GAP Bölgesi Kültürel Mirası Geliştirme Programı, Gaziantep Kalesi ve Çevresi Koruma Düzenleme-Turizm Geliştirme Projesi çerçevesinde restorasyonu yapılan tarihî kır kahvesinin açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, 2005-2006 yıllarında bin 200 eseri onardıklarını ve hizmete açılır hale getirdiklerini, bunun Kültür ve Turizm Bakanlığı tarihinde kolay kolay egale edilemeyecek bir rekor olduğunu söyledi.
Koç açılışta şunları söyledi: ‘’Beynimizin, yüreğimizin ve kolumuzun emeğini koyduk, bunları yaptık. Bunu yaparken belediye reislerimiz, valilerimiz ve kültürel organizasyonlarımızın yardımlarını gördük.Ülkemizin yalnız turizm değil aynı zamanda kültürel varlığının nasıl yorumlanması gerektiğinin hesabını yaparak geldik ve hizmete devam edeceğiz. Bu yapılanların elbet bir manası vardır.Arı bal yapar ama bal yaptığını bilmez, insiyakidir. Oysa insanı hayvanlar aleminden ayıran, ne yaptığını bilmesidir. İşte biz ne yaptığımızı bilen bir yönetimiz.’’

İnsan önemli
Kültür ve medeniyetin, birinin insanın fizyolojisi ise diğerinin anatomisi olduğunu söylediklerini dile getiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Ama bizim üzerinde durduğumuz bizatihi insanın kendisidir. O insan ki eşref-i mahlukattır. Onun için bizde fizyoloji ve anatomiyi inkar yok. Onsuz insanı anlamak zor. Ama insan sadece onlardan ibaret değil. Sizin Kültür ve Turizm Bakanı’nız olarak hükümetimizin ve Başbakan’ımızın direktifleriyle, hem kültüre hem de turizme böyle baktık. Ama insanı yalnız fizyolojiden yalnız anatomiden sayan zihniyetler, uzun yıllardır hakimse, insanı insan olarak gören zihniyetten bir laf etmek,bu sebeple birçok kimseye garip gelebilir.’’

“Sevi için geldik”
Sevi için, halka hizmeti bir ibadet şuuruyla yapmak için geldiklerini ve öyle yaptıklarını da ifade eden Bakan Koç, ‘Bunları böyle yapıyoruz’ derken bile bir utanma içinde olduklarını söyledi. Koç, ‘’O utanma da bizim insanlığımızdır. Ama bunları söylemek ve defalarca ifade etmek mecburiyetindeyiz ve kültür alanında, turizm alanında yalnız Türkiye’de değil, yalnız Gaziantep’te değil, Rotterdam’da da varız’’ dedi. Bir kaç gün önce İtalya’da olduğunu anımsatan Koç, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Orada çok iyi seçilmiş ama çok az eserimizi sergiledik ve gazetecilerin bize söylediğine göre son 50 yılda basında bu kadar yer almamış Türkiye. Vatandaşınıza, insanınıza böyle baktığınız zaman Amerika’dan Japonya’ya, Japonya’dan Avrupa’ya kadar sizin gibi bakmaya çalışan insanların da el uzattığını görüyorsunuz. Bu yılın UNESCO tarafından ‘Mevlana Yılı’ ilan edildiğini biliyorsunuz. Mevlana ‘Dün dündü, geçti gitti cancağızım. Artık yeni şeyler söylemek lazım’ diyor. Eskimeyen yeniliğin, güzelliğin ve iyiliğin başta Gaziantep olarak bütün ülkeme ve insanıma hakim olması duasıyla.’’
Avrupa Birliği Teknik Destek Direktörü Michael Jay ise Gaziantep’in de bulunduğu bölgedeki kültürel mirasın dünyada benzeri bulunmadığını söyledi. Konuşmaların ardından, kır kahvesinin açılışı yapıldı. Kale ve çevresini gezen Koç, burada restorasyonu devam eden han, hamam ve çarşıda incelemelerde bulundu.