Ormanların yok edilmesi ve küresel ısınma etkisiyle yaşanan kuraklık tehlikesine karşı ciddi önlemler alınması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, su kaynaklarının mutlaka korunmasını istedi.

İstanbul'da giderek büyüyen kuraklık tehlikesi karşısında Arkitera Mimarlık Merkezi ile Büyükşehir Belediyesi Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) ile ortak bir dizi toplantı düzenledi. Dizi toplantılar çerçevesinde Metropoliten Planlama Merkezi Konferans Salonu'nda yapılan Su Paneli'nde özellikle Türkiye ve İstanbul'daki su ihtiyacı konusu masaya yatırıldı. 'Dünyada suyun dağılışı, İstanbul'un su ihtiyacı ve yeraltı su kaynaklarına yönelik bilgi veren' İMP Doğal Yapı Grubu Su ve Yer Bilimleri Çalışmaları Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, 2015'te İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 50 artacağını söyledi. Yüzer, İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 23'ünün Ömerli, yüzde 15'inin de Terkos Barajı'ndan sağlandığını bildirdi. İSKİ Genel Müdür Yardımcısı M. Tevfik Göksu, 2 milyar metreküp olan İstanbul su ihtiyacının, 2010'da 2,5 milyar metreküpe ulaşacağına dikkat çekerek, aldıkları tedbirleri açıkladı. 1994'te su sıkıntısının 9 adet baraj, 5 adet içme suyu arıtma tesisi ve yenilenen 5 adet içme suyu arıtma tesisi ile aştıklarını ifade eden Göksu, bugün yaşanılan su sorunu karşısında arıtma tesislerinin ileride biyolojik arıtma tesisleri olarak geliştirilebileceğini ve böylece kullanılabilir su miktarının artırılacağını söyledi. Su Vakfı Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zekai Şen ise kontrolsüz yerleşimlerin yeraltı su kaynaklarının beslenme koşullarını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Şen, özellikle kuzeydeki orman alanlarının yapılaşmaya açılması ile birlikte; su toplama havzalarının zarar gördüğünü söyledi. Şen, İstanbul'un kuzey bölgesinde yer alan Çatalca, Terkos, Kemerburgaz, Beykoz, Kayışdağı ve Şile gibi su kaynaklarının mutlaka korunması gerektiğini bildirdi.