Haberler

Bu yaz kavrulacağız!

Tarih: 19 Mart 2007 Kaynak: Türkiye
TGRT Haber Tv Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının bu haftaki konuğu İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Şen oldu. Küresel ısınma ve yol açtığı mevsim değişikliklerinin konuşulduğu programda Prof. Şen, yüzyılın en sıcak kışının yaşandığı ülkemizde yağışların azalmasına dikkati çekti. Küresel ısınmanın etkisiyle yaz aylarının da çok sıcak geçeceğinin tahmin edildiğini belirten Şen, “İstanbul’un ortalama sıcaklığı temmuz-ağustosta 27-28 derece civarındadır. Bu yıl 35 dereceyi geçer. Yani 120 günün 48 günü sıcak geçecek demektir. Yani 35 dereceler civarında olacaktır. Tabii hissedilen sıcaklık daha da yüksek olacak. Yüzyılın en sıcak dönemi olacak” dedi.

El Nino yeni geliyor
Prof. Dr. Orhan Şen, dünyanın ortalama sıcaklığının 0,8 derece arttığına işaret ederken, bu rakamın 2050 yılında 4,5 seviyesine çıkmasıyla küresel ısınmanın etkilerinin daha net biçimde görüleceğini belirtti. 2006’da meydana gelen El Nino’nun oluşturduğu iklim değişikliğinin tüm dünyayı geriden gelerek saracağını söyleyen Şen, “Türkiye’ye gelmedi daha. Küresel ısınma bir yana, bir de El Nino etkileri Türkiye’ye geliyor bu yıl. İki etkiyle birlikte, 2007 yılı kurak ve sıcak geçecek. Bunu kişisel olarak tahmin etmiyorum, bunu tüm dünyadaki modeller gösteriyor. Yazın sonlarına doğru sıcaklık daha da artacak” şeklinde konuştu.

Kyoto için hazır değiliz
Dünyada sorumluluğu yüksek ülkelerin Kyoto Protokolü’nü imzalaması gerektiğini, ancak sera gazlarının yüzde 25’inden tek başına sorumlu olan ABD’nin bu protokolü imzalamaktan çekindiğini kaydeden Şen, “Sera gazı salınım miktarımız çok düşük, yüzde bir oranında olmasına rağmen protokolü imzalamadık” diye konuştu. Ulusal bildirimde Türkiye’deki yağışların azalacağının söylendiğini, ancak son zamanlarda Türkiye’de toplanmış bir veri bulunmadığını ifade eden Prof. Şen “Veri tabanımız çok zayıf ve elimizde ciddi olarak toplanmış bir veri yok. Türkiye’nin bu halde Kyoto Protokolü’nü imzalamasına ben de karşıyım” dedi.

Nelere sebep oluyor?
Bilim adamları sera gazlarının küresel ısınma üzerinde etkili olduğunu, gazların etkisiyle her geçen gün dünyanın daha da ısındığını belirtiyor. Bu gazların etkisiyle dünyadaki karbondioksit oranı artıyor, okyanuslar ısınıyor, buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, orman yangınları artıyor, buzul tabakaları parçalanıyor, göller küçülüyor, kurak dönemler uzuyor, ırmaklar kuruyor. Kış sıcaklıkları artıyor, ilkbahar erken geliyor, sonhabar gecikiyor, bitkiler erken çiçek açıyor, göç dönemleri değişiyor, yaşama alanları farklılaşıyor, kıyı şeritleri erozyona uğruyor, mercan resifleri ağarıyor, kar yığınları azalıyor, bulut ormanları kuruyor, hastalıklar yayılıyor, yüksek enlemlerde sıcaklık artıyor. Küresel ısınmanın yol açacağı asıl felaketlerin 10 yıl içinde kendini göstereceğini söyleyen Prof. Dr. Orhan Şen, “Şimdi yaşananlar 1960’lı yıllardaki kirlenmenin neticeleri. Son 30 yılın bedelini geri dönülmez biçimde daha ağır ödeyeceğiz. Buzullar eriyecek, salgın hastalıklar görülecek ve çölleşme yaşanacak. Küresel ısınmanın buzullar üzerinde etki göstermesinin nedeni buzların beyaz olması. Beyaz renk güneş ışınlarını yansıtıyor. Yansıyan ışınlar daha koyu renkte olan okyanus ve karalar tarafından emiliyor. Bu da okyanus sularının daha çok ısınmasına sebep oluyor. Isınan okyanus suları buzulları eritiyor. Kısacası buzullar direkt güneş enerjisi ile değil suların ısınmasıyla eriyor” diye konuştu.

Felaketler kapıda...
1990’ların geçen yüzyılın en sıcak yılları olduğunu kaydeden Prof. Şen, şu şekilde konuştu: “Küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden, okyanusun derinliklerine, Ekvator’dan kutuplara kadar hissediliyor. Küresel ısınmanın etkileri gezegenin her yanında görülüyor, milyonlarca insanı sel, kuraklık ve susuzlukla karşı karşıya bırakıyor. Büyük kasırgalar, seller, kuraklık ve sıtma gibi hastalık salgınları bizi bekliyor. Küresel ısınmanın yol açacağı çevre felaketlerinden etkilenen mültecilerin zorunlu göçleri yüzünden bölgesel çatışmalar yaşanabilir. Küresel ısınma yüzünden dünya ormanlarının ve hayvan türlerinin üçte biri tehdit altında.”

Anadolu da etkilenecek
Sıcak su akıntısının değişime uğramasını yorumlayan Prof. Dr. Orhan Şen, “Hava kütlelerinin doğuş yeri okyanus üzerleridir, yani hava kütleleri okyanusla etkileşim içerisinde doğarlar, gelişir, karalar üzerine ilerler ve fiziksel özelliklerini gösterirler. Sıcaklıkların ve akıntıların değişmesi küresel ısınmanın parçası” dedi. Özellikle Anadolu yarımadasının kuraklıktan etkileneceğini ve tarım arazilerinin azalacağını belirten Şen, “50 derece enlemlerinin güneyinde, bizim de dahil olduğumuz Avrupa’nın güney kısmındaki ülkelerde tarıma elverişli toprakların yavaş yavaş ortadan kalkması da senaryo içerisinde yer alıyor” şeklinde konuştu. Prof. Şen’e göre; akıntı değişimi ve buzul çağıyla birlikte planktonların ortadan kalkması 100 yıl içinde gerçekleşecek.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.