Haberler

Çarşı altını, kentte de parlayabilir mi?

Tarih: 16 Nisan 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Şule Çizmeci
Tarihi yarımadada ne kadar kuyumcu atölyesi varsa çevreyi ister kirletsin, ister kirletmesin kapatılacak. Eğer atölyelerini kendi rızalarıyla boşaltmazlarsa zabıtalar güç kullanacak. Sektörün irili ufaklı tüm üreticilerinin yeni adresi Yenibosna'daki Kuyumcukent olacak... Birkaç ay öncesine dek Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, küçük imalatçılara bu minvalde gözdağı veriyordu. Amacı, sektörün önde gelen isimlerinin kurduğu Kuyumcukent'e topyekûn taşınmayı sağlamaktı. Başkan bunun için 'çevreci' bile oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği'nin bir raporundan yola çıkarak, kuyumcu atölyelerinden kanalizasyona karışan kimyasal atıkların sadece insan sağlığını değil, bölgedeki onlarca tarihi yapıyı (en çok da Kapalıçarşı'nın hemen yanındaki Nuruosmaniye Camii'ni) tahrip ettiğini açıkladı. Raporun da söylediği gibi kuyumcuların tarihi yarımadayı terk etmeleri şarttı. Boşaltılan hanlar restore edilerek turizm amaçlı kullanılacak, bölge mutenalaştırılacaktı.

Ama binlerce küçük üretici, büyüklerin sözünü dinleyip Kuyumcukent'e koşmadı. İstanbul Kuyumcular Odası'nın eski üyesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Aralık 2006'da telekonferans sistemiyle açtığı Kuyumcukent dört aydır ıssız. İmalat atölyeleri, toptan satış mağazaları, perakende mağazaları, sinemalar ve restoranlardan oluşan 2 bin 200 işyeriyle 200 milyon dolara mal olan kentin doluluk oranı yüzde 30. Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özgür, "Küçük işletmeleri de bekliyoruz. Kapalıçarşı'ya uzaklık ve maliyet artışı öne sürülüyor ama akıl ön plana çıktığında imalat sektörünün orada kalması imkânsız. Burada fuara ve havalimanına 15 dakika mesafedeyiz" diyor.

Kuyumcukent'in kurucuları ve Eminönü Belediyesi isyankâr 'küçükler' karşısında çaresiz. Nevzat Er, bir yandan Piyer Loti Caddesi'ndeki kuyumcu dükkânlarıyla Kapalıçarşı çevresindeki küçük atölyeleri mühürlüyor, bir yandan da onların safına geçen İstanbul Kuyumcular Odası'yla birlikte tarihi yarımadada kalabilmeleri için kafa yoruyor.

Yenibosna'da 328 bin metrekarelik alanda kurulan Kuyumcukent'in hikâyesi Perpa'nınkini aratmıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başkanı Bedrettin Dalan'ken arsa 'Elektronikçiler Sitesi'ne veriliyor. Ancak Erdoğan, başkan olunca onlara başka yer göstererek, bu mekânı kuyumcu dostlarına açıyor. 1995 sonrası, sektörün büyükleri bir kooperatif kurup inşaata başlıyorlar.

Kuyumcukent yönetimi Kapalıçarşı ısrarının anlamsız olduğu görüşünde: "Atölye ve toptancı sayısı arttıkça işhanları yetmedi, çok küçük atölyelere bölündü. Tarihi mekânlar tahribata uğradı, yıkık dökük havasız bir hal aldı. Kullanılan kimyasallar insan sağlığını tehdit ediyor, çevre kirliliğini artırıyor. Su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapılar kifayetsiz olduğundan, modern teknoloji getirilemedi. Trafik sıkışıklığı olağanüstü boyutlarda. Bugünkü çevre ve yapıların modern hale getirilip uluslararası pazar etkinliklerinin artırılmasına imkân yok." Oysa Kuyumcukent'te çevre sağlığını korumak için 30 milyon dolara mal olan endüstriyel arıtma tesisi var.

Bugünlerde Piyer Loti Caddesi ve Kapalıçarşı'da atölyeleri mühürlenen imalatçılar ya başka yere taşınıyor ya da mühürleri söküp çalışmaya devam ediyor. Kapalıçarşı'da 25 yıldır kuyumculuk yapan M.İ., kapıdan kovulup bacadan girenlerden. 20 atölyenin bulunduğu bir handaki mekânında 20 kişi çalıştırıyor. Belediyenin tarihi yarımadayı 'rehabilite etme' projesine karşı: "Kapalıçarşı'nın etrafını boşaltacaklarmış, yeşil alan olacakmış. Bir ay önce 'Kendinize yer bulun' dediler. Buraya 500 YTL ödüyorum. Kuyumcukent'te dört misli. Bu çevreden kopamayız. Bu yanlış bir proje. Yaparken bize mi danıştılar? Sektörün küçük çocukları atölyelerdir. Buradaki koşulları rehabilite etsinler."

'Yöneticilerin beceriksizliğini kuyumcular çekmeyecek'
İstanbul Kuyumcular Derneği Başkanı Alaattin Kameroğlu'yla Kuyumcukent'in akıbetini konuştuk.

Son durum ne?
Eminönü Belediyesi'yle yeni bir yapılanma içindeyiz, bu bölgenin tarihsel dokusuyla özdeşleşmiş küçük esnafın kalmasında fikir birliğine vardık. Fabrikasyon üretim yapan, çok eleman çalıştıran imalatçı gidiyor, zaten orada yerleri var.
Belediye Başkanı, "Eminönü'yü kirleteni yaşatmayacağız" diyordu. Siyanür tehlikesinden söz ediyordu.

Her kuyumcu siyanür kullanmaz. Birkaç kişi vardır, artık onlar da kullanmıyor. Kuyumcukent birilerine parayı verip istediği doğrultuda raporlar çıkartıyor. O raporlarla Eminönü bölgesindeki imalatçılara saldırıyor. Küçük işletmede sanatkâr yetişir, büyük işletmedeyse robot. Ülke ekonomisine katkıda bulunan fabrikalar bir modelden yüzlerce, binlerce üretiyor. Sanatkârsa elle, tokmakla, çekiçle ürün yapıyor. Belediyeyle bir komisyon kurduk. Gitmesi gerekenleri gönderelim, kalacakları rehabilite edip statüsünü belirleyelim. Küçük atölyesi olan arkadaşlara 'Kalacaksan burayı laboratuvar gibi pırıl pırıl yap, hiçbir yere kimyasal atık dökme' diyorum. Belediyeyle teknik sorunu muhakkak çözeceğiz.

Kuyumcukent'e destek veriyor musunuz?
Evet, orası daha modern ortamda verimli mal üretmek için inşa edildi. Ancak burada yeri olmayan küçük imalatçının hepten yok olmasına da karşıyız. Küçük atölyeler Kapalıçarşı'nın bekçisidir. Zamanında, kuyumculukla ilgisi olmayanlar rant için Kuyumcukent'ten yer aldılar. 700 tane mağazalar bloku yapıldı. Kimse taşınmıyor, Kuyumcukent kangren olarak orada duruyor. Milli servet! Kuyumcukent yöneticilerinin beceriksizliğinin cezasını kuyumcular çekmek zorunda değil. Oranın ceremesini parayı veren üyelerimiz çekiyor. Yöneticiler cayır cayır maaşlarını alıyorlar.

'Çalışma koşulları iyileştirilebilir'
İnsan Yerleşimleri Derneği Başkanı Korhan Gümüş, İtalya'nın zengin tarım ve endüstri bölgesindeki kentlerde küçük üretimin tüm yaratıcılığıyla devam ettiğini hatırlatıyor: "Bologna, Floransa ve Ravenna'da dolaştığınızda İstanbul'un Tahtakale, Sultanhamam, Beyoğlu gibi tarihsel merkezinden tatlar, kokular buluyorsunuz. Ne devasa oteller, ne iş merkezleri, ne de azman sanayi siteleri var. Bölge her alanda büyük üretimin ezici rekabet gücüne direniyor. Tornası, polisaj aleti, matkabıyla hâlâ kapı zilleri, küçük çanlar, şamdanlar, lambalar üretilip satılıyor. Ancak kentlerin içinden geçen akarsular pırıl pırıl, balıklar geziniyor. Çünkü küçük üretim çevreye duyarlı. Temizlik yalnız arıtmayla değil, kaynağında kontrolle çözülüyor. Asıl sorun küçük üretimin kent içinde kontrol dışı olması. Belediye bu atölyelere ruhsat vermediği için çevreyi kirletmelerine de göz yumuyor. Bu işi yasaklama, yerinden etmeyle çözmek mümkün değil. Binlerce yıldır burada faaliyet gösteren kuyumcuların çalışma koşulları iyileştirilebilir, çevreye zarar vermeden pekâlâ burada faaliyette bulunabilirler."

'Atölyelerin yerine otel yapılacak'
Lütfik Topçu, kuyumculuğun merkezi olan 500 yıllık Çuhacı Han'da 35 yıldır sanatını icra ediyor. Atölyesinde beş kişi çalışıyor. Kuyumcukent'e gitmeyi asla düşünmüyor. "Orası fabrika usulü çalışıyor, ben tezgâhtan geliyorum. A'dan Z'ye kuyumculuğu öğrendik, kaynağı, tesfiyesi, testeresi, her şeyiyle... Kuyumcukent'te ise fabrika işçisi olacaksınız. Sanatı öldürecek sonuçta. Biz burayı kokladık, bizim bildiğimiz burası. Ben ufak imalatçıyım tamiri kim yapacak, taşı kim takacak? Mağaza-atölye ilişkisi anne- kız ilişkisi gibidir. Bir aileyi mi parçalayacaksınız?

200 kişilik atölyeler gitsin ama küçük atölyelere dokunmasınlar! İddia ettikleri gibi kuyumcular siyanür kullanmıyor. Bazılarımız kezzap, çamaşır suyu ve deterjan kullanır. Ev kadınları kullanmıyor mu? Büyük kuyumcular gitsin, ama bizim yerimiz Kapalıçarşı. Oysa amaç, 'Küçük ölçekli atölyeleri nasıl iyileştirebiliriz?' olmalı. Atölyeleri kaldıracaklar, buralar otel ve restoran olacakmış."
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.