Haberler

Muhsin Ertuğrul'u anarken

Tarih: 8 Mayıs 2007 Kaynak: Cumhuriyet
Tiyatroya adanmış bir yaşam... Ödün vermeyen bir sanatçı... Mücadeleden yılmayan bir yönetici... Modern Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden biri, birincisi olan Muhsin Ertuğrul 29 Nisan 1979'da öldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçıları, onu, geçtiğimiz hafta, ölümünün 27. yılında önce mezarının başında, sonra da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun fuayesinde Taner Barlas tarafından hazırlanan "Benden Sonra Tufan Olmasın" adlı gösteriyle andılar ve yine fuayede bir sergi açıldı. Son zamanlarda tiyatro dünyasında yaşananlar düşünüldüğünde, (maalesef katılamadığım) bu buluşma daha da anlam kazanıyor, sanki bir bilgilendirmeye dönüşüyor bu büyük tiyatro insanını.

Tiyatromuz adına elbette birtakım güzelliklerin yaşandığı kuşkusuz. Bu güzellikleri hayata geçirenler tiyatrocular, tiyatro için, tiyatro adına uğraşanlar... Ama, bu olumlu gelişmelerin yanı sıra o kadar çok soru ve sorun var ki yüzleşilmesi gereken... Ödenekli tiyatrolarda sanatsal ve yönetsel problemlerle iç içe dönen çark sanki sanatçılarla inatlaşırcasına dönmeye devam ediyor... Sular bakalım ne zaman durulacak? Özel tiyatrolar yine yönetmeliklerle bağımlı mı kalacak? Rant kaygısı, oldum olası tiyatro binası sorunu yaşayan İstanbul'un elindeki AKM ve Harbiye Şehir Tiyatrosu gibi binaları da alarak otel/alışveriş merkezi komplekslerinin, kongre vadilerinin arasına mı sıkıştıracak? Öte yandan, genç beyinleri yanlış yönlendireceği su götürmez, sakıncalı tiyatro çalışmaları, sözde eğitim programları, ne anlama geldiğini çözmekte insanın zorlandığı ve açıklama beklediği "drama odaları," sakat kutlama törenleri gericiliğin belirgin örnekleri... Bunlar görebildiklerimiz... Kim bilir daha nerelerde, nasıl faaliyet gösteriyor bu şartlanmış zihinler...

Muhsin Ertuğrul 'u, ölüm haftasında, kendi sözleriyle anmanın zamanıdır bir kez daha...

"Tiyatronun sahnesi, aramızda olup bitenleri bütün acılığı ve gerçekliğiyle yine bize göstermek içindir... Tiyatronun sahnesi sabun gibidir. Sabun nasıl kir tutmazsa, sahneye de öylece ahlaksızlık kondurulamaz. Sabun nasıl kiminin kirli elini, kiminin temiz yüzünü, kiminin ak alnını yakalayan bir temizlik vasıtasıysa, sahne de en yüksek seciyelerle en alçak karakterleri öylece belirten bir meydandır.

Sahne bütün yaptıklarımızın hesabını soran bir mahkeme gibidir. Hem de gizli duruşması olmayan bir mahkeme.

Sahne, mürai yobazların salyalı ağızlarıyla sahte ahlak vaaz ettikleri bir kürsü değildir. ...Sahnede ahlaksızlık ve kötülük barınmaz. Çünkü sahnenin vazifesi... gizlinin perdesini açmak, onu binlerce göze göstermektir...

Taassubun değişen maskesi elbet şekilden şekle girecek ve aç gözü doymayacak.

"Affedersiniz, kime hitap edeceğimi bilmediğim için baş tarafa o makamın adını yazamadım, fakat bu iyiliği yapacak makam kimse vilayet mi, belediye mi, maarif mi, Başvekâlet mi, o makama hitap ediyorum ve diyorum ki; ben bir tiyatro istiyorum. Bir tiyatro binası lazım bu İstanbul şehrine, her şeyden evvel bir tiyatro binası lazım. Bu bina her şeyden daha mühim, hatta mezbahadan, halden, köprüden, hastaneden, hatta mektepten daha elzem. Onun üçün bu şehre bir tiyatro istiyorum. Efendim, beğim, paşam, bir tiyatro, bir bina lazım."

Alıntılar: "Perde ve Sahne" 1942, "Şehir Tiyatrosu Muhsin Ertuğrul Özel Sayısı" 1992, "Türk Tiyatrosu" 1931
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.