Haberler

Hem Eksi Hem Artı 50 Derecede Bina Yaptılar

Tarih: 13 Ağustos 2007 Kaynak: Akşam Yazan: Selin Özavcı
Hayat tarzı ve modada trendleri, aynı zamanda tasarım ve yaratıcı fikirler konusunda da gündemi belirleyen Wallpaper Dergisi, ağustos sayısında 'Dünyanın En Heyecan Verici 101 Yeni Mimarı' başlıklı bir dosya hazırladı. Wallpaper'ın dosyasında bir de Türk mimarlık bürosu yer alıyor; Sibirya'dan New York ve Azerbaycan'a kadar farklı yerlerde, farklı kültürlere hitap eden binalar tasarlayan Ecarch. İki ortak Hasan Çalışlar ve Kerem Erginoğlu, 14 yıllık birlikteliklerine; mimari alanda özellikle yurtdışında fark edilmek için yapılan binanın söyleyecek bir sözü ve fikir bütünlüğü olması gerektiği prensibini yerleştirmiş. 35 ülkeden tasarım dünyasını etkileyen 101 yeni ismin içinde yer alan Ecarch mimari bürosunun iki ortağından Hasan Çalışlar'la projelerini konuştuk.

Mimarlık hayalinizdeki meslek miydi?

Kerem'le Mimar Sinan Üniversitesi'nden beri arkadaşız. Önceleri ayrı ayrı yerlerde çalışırken, elimizdeki freelance işleri birlikte yapmaya karar verdiğimiz 1993 senesinden beri birlikte çalışıyoruz. İkimiz de mimarlığı, severek ve isteyerek seçtik.

Ecarch olarak ne tür projelere imza attınız?


Hem mimari proje hem de iç mimari uygulama işleri yapıyoruz. Uğur Koleji, Üsküdar Amerikan Koleji'nin ek yapılarını örnek verirsek, bir dönem eğitim yapıları konusunda tecrübe edindik. Diğer taraftan idari yapılar ve konut projelerinde de öyle… Rusya ve Türki Cumhuriyetler'den New York, Hindistan, Sibirya ve Libya'ya kadar çok çeşitli coğrafyalarda, değişik konularda düşünme egzersizimiz arttı. Son olarak Berlin'deki Türk Büyükelçiliği'nin tasarımı yarışmasında finale kalan 4 firmadan, tek Türk firma olduk. İç mimari alanında da çalışıyoruz mesela bir dönem Medina Turgul, TBWA, Rafineri, Saatchi&Saatchi gibi reklam ajanslarını biz dizayn ettik.

Bu kadar farklı konulardaki projeler arasında sizin de favoriniz vardır sanırım?


2000 yılında Ulusal Mimarlık Ödülü'nü kazandığımız Harp Akademileri yüzme havuzunu özellikle severim. Küçük olmasına rağmen Ö.Evi de içinde bulunmaktan zevk aldığım bir mekandır. Şimdi Beyoğlu Belediyesi'ne Tarlabaşı'nı yenileme projesini hazırlıyoruz, Turkcell'e de bir bina yapıyoruz.

Tarlabaşı projesinin detayları nedir?


2010 yılında bitmiş olması planlanıyor. 9 farklı adada farklı mimar grupları olarak çalışıyoruz. Bizim Ecarch olarak çalıştığımız adanın büyük bölümü konutlardan oluşuyor. Tarlabaşı'nda toplam 53 ada var bunlardan yüzde 20'sinin yüzü değişmiş olacak.

Birçok farklı şehirde bina tasarlıyorsunuz; çalışma sisteminiz nasıl?


Her projenin ihtiyaçları ve hayata geçmesini sağlayacak imkanlar birbirinden farklıdır. Artı 50 derecede de, eksi 50 derecede de projelerimiz oldu. Her coğrafyanın her kültürün getirdiği şeyler birbirinden farklı ki bütün bunları bir tasarım kriteri olarak ele alıp öyle değerlendirmeye dikkat ediyoruz.

Ayasofya'nın Üzerine Yok!
Şu binayı ben tasarlasaydım dediğiniz oldu mu hiç?

İstanbul'la ilgili hayal kurmanın sonu yok; yanlış, kötü yapılmış o kadar çok şey var ki. 'Ben yapsaydım demektense keşke şuraya, şu yapılmasaydı' dediğim daha çok oluyor! Yalnız TEM Otoyolu'ndan her geçişimde; yeni yapıldığı halde, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çirkin bir gelişme olmayacağını düşünüyorum. Son 15 senede Türkiye'nin kaçırdığı yeniden yapılaşma, şehirleşme fırsatının bir göstergesi bu. Taşa toprağa yapılan onca 'yatırım', planlı olsaydı ve mimar, mühendis, şehir plancı işbirliğiyle yapılsaydı şimdi çok daha önde olurduk.

İstanbul’da dünya çapında markalaşmış bir yapı var mı?


Ayasofya 2000 senedir orada aslan gibi duruyor! Bu şehri ondan daha iyi bir şey anlatamaz. Modern mimari olarak da dönem dönem pek çok meslektaşımız başarılı ürünler verdi. Ancak İstanbul'un simgesi olarak bilinen bir binadan bahsetmek mümkün değil.

Wallpaper Dergisi Ecarch'ı 'Dünyanın En Heyecan Verici 101 Mimarı' dosyasına dahil etti. Nasıl gelişti işler?

Başka bir dergiye projelerimizi yollamıştık. Sonra Wallpaper'den bir mail geldi ve projelerimizle ilgilendiklerini söylediler. Diğer işlerimizi de görmek istediler, Hindistan projesini yolladık.

Projenin özelliği neydi?


Hem Hintli hem çağdaş olma konsepti üzerine kurulmuştu proje. Oraya ait gözükmeli ama tarihi motifler taşımamalıydı. Biz de avluyla iç mekan kurgusunu çağdaş bir şekilde yorumladık. O projede kullandığımız birtakım detaylar aslında ciddi bir tarihi alt yapıdan besleniyordu. Bir de Bodrum Yalıkavak'ta, son derece çağdaş yaşam alanlarına, son derece modern bir mekan anlayışıyla tasarlanan yapıyı seçtiler.

Büyükelçilik yarışmasında 4'e kaldılar


Berlİn'dekİ Türk Büyükelçiliği'nin tasarımı için açılan yarışma başından beri muhalif seslerin yükselmesine sebep oldu. Bunda özellikle, Türk Büyükelçilik Binası'nın bir Türk firma tarafından yapılması gerektiği fikri öne çıkıyordu. Hasan Çalışlar bu konuda “Türkiye, ekonomisini sadece tekstil fasonculuğu ve otomotiv yan sanayi imalatıyla mı sürdürmeyi düşünüyor yoksa entelektüel fikir ihracatına dayalı bir hizmet sektörüne de altyapı oluşturmayı istiyor mu bunu düşünmek gerek! Hizmetlerin serbest dolaşımı sonrasında bu tür sektörler yabancı firmaların taarruzu altında kalacak. Bu noktada vizyon sahibi bir ekonomi politikası izlenmeli. Devlet kendi işini bile bir Türk mimarlık bürosuna vermek konusunda bastıramıyorsa, vay halimize diye düşünüyoruz” diyerek, düşüncesini açıklıyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.