Haberler

Enkazdan İmece Çıktı

Tarih: 13 Ağustos 2007 Kaynak: Zaman Yazan: Emine Dolmacı
17 Ağustos, Erbay Yücak’ın hukuk danışmanlığında ‘depremle yaşama’ başarısına dönüştü enkazdan imece çıktı.

Yıl 1999, 17 Ağustos 03.02… Marmara Bölgesi büyük bir depremle sarsıldı. Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilen depremde resmî rakamlara göre, 17 bin 480 kişi öldü, 43 bin 953 kişi de yaralandı.

Resmî olmayan rakamların bu sayıları ikiye, hatta üçe katladığı felakette, 600 bin kişi evsiz kaldı. Depremde pek çok insan hayatını kaybetti. Ancak, yaşayanlar için yeni bir mücadele başlıyordu: Hayatta kalmak. Sivil kuruluşlar, meslek kuruluşları, belediyeler, uluslararası ve yerel insani yardım kuruluşları bunun için seferber oldu. Bir süre sonra bu yardımlaşma sürecine bireysel veya kurumsal olarak katılan herkes dönerken, avukat Erbay Yücak orada yaşamayı tercih etti. En son İzmit’te sürdürdüğü yaşamına, bundan 8 yıl önce ‘Dayanışma Gönüllüleri’ni kurarak başladı. Evi yıkılanların haklarını nasıl arayacaklarına dair yol göstermek üzere, depremin yoğun olarak yaşandığı şehirlerde, ‘dilekçe günleri’ düzenledi. Daha sonra, Düzce’nin Gölyaka ilçesine bağlı Hacı Süleymanbey, Çayköy ve Aksu köylerinde, Hollanda hükümeti kredisiyle köylülerin yıkılan evlerini birlikte yaptıkları, ‘İmece Evleri’ projesine öncülük etti. Bunun üzerine Düzce ve İzmit’te kurulan Evsizler Kooperatifi’nin yolu açıldı. Depremin üzerinden tam 8 yıl geçtikten sonra şimdi, İzmit’te 700 konut TOKİ eliyle yapılmak üzere gün sayıyor. Düzce’de ise 674 konut için arsa tahsisi bekleniyor. Hak arama mücadelesinde bölgenin neredeyse kahramanı haline gelen Erbay Yücak, yaşanan olumlu gelişmeleri ortak hareket etme bilincinin oluşmasına bağlıyor. “Ortada o kadar emek varken, kişisel öykünün bir önemi yok.” diyen Yücak, şimdi pazartesi ve salı Düzce’de, çarşamba ise İzmit’te kooperatiflerin toplantılarına katılıyor. İzmit’te yaşayan ve hukuk danışmanlığı yaparak hayatını kazanan Yücak, İstanbul’daki kendi işine ise haftanın yalnızca bir gününü ayırıyor.

17 Ağustos 1999 tarihi, ‘arama-kurtarma’, ‘kriz ve afet yönetimi’, ‘insani yardım’ gibi konularda, ‘Türkiye’de pek çok kurum için bir milat oldu. Hem devlet kurumları hem de sivil kuruluşlarla ilgili birtakım düzenlemelere gidildi. Sadece bununla kalmadı. Değişiklikler, birey birey pek çok insanın hayatını da etkiledi. Marmara Depremi’nin hemen ertesi günü, 18 Ağustos’ta, İzmit Bekirpaşa’ya giden avukat Erbay Yücak’ın hayatı da bir daha geri dönmemek üzere değişti. Depremden sonra bölgeye giden kişiler ve kurumlar bir süre sonra geri dönerken, o bundan sonraki hayatını geçireceği bölgeye yerleşti. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Yücak, buraya gittikten kısa bir süre sonra, ‘Dayanışma Gönüllüleri’ isimli organizasyonu kurarak Yalova, Halıdere, Ulaşlı, Ereğli, Değirmendere, Gölcük, Adapazarı, İzmit ve Düzce’ye yayılmış bir ağın koordinatörlüğünü üstlenmiş.

İmece yeniden dirildi
Depremden iki ay sonra çadırkentlerin kurulmaya başlamasıyla birlikte, insanların ortak hareket ettikleri sürece bir şeyleri başarabildikleri dikkatini çekmiş Yücak’ın. Bu ise Düzce’nin Gölyaka ilçesine bağlı üç köyde uygulanan, ‘imece evleri’ projesine fikir vermiş. “Bunun örneği Türkiye’de daha önce yok aslında. Ancak, Hollanda’dan Gerderland eyaleti, Türkiye için para toplamıştı ve yardımı aktarmak için de proje yapmamızı istiyordu.” diyen Yücak, Hacı Süleymanbey, Çayköy ve Aksu köylerinde yıkılan 57 evin yeniden yapılmasını içeren ‘İmece Evleri’ projesini geliştirmiş. Hükümetin evi yıkılanlara verdiği para ile Gerderland’dan gelen paranın aynı bütçeye koyulması ile projeye başlanmış. Ama projenin ismini aldığı konu, işin asıl püf noktasını oluşturuyor. Köyde, evi yapılan herkes diğer evlerin yapımında da çalışacak. İki etapta 24 evin yapıldığı iki etaplı inşaatta, kimin evinin önce yapılacağı da köylüler arasında gerçekleştirilen anketle belirlenmiş. İmece usulü çalışmadan dolayı, ilk etaptaki evlerin 16, ikinci etaptakilerin ise 10 milyara mal olduğu proje sonucunda evler, 2002 yılında sahiplerine teslim edilmiş.

Dilekçe günlerinde binlerce dilekçe yazdı
Önce arama-kurtarma, gıda temini gibi insani yardım faaliyetlerinde çalışan, arkasından ise hukuk danışmanlığı yapan Erbay Yücak, bu süreçte bir taraftan evsizlere konut yapılması için uğraşırken, diğer yandan da, mağdurların haklarını nasıl alacağı üzerine kafa yormuş. Afet Kanunu’nu inceledikten sonra, Adapazarı, İzmit, Gölcük ve Düzce’de dilekçe günleri düzenleyerek, hukukî yardıma ihtiyacı olanlar için binlerce dilekçe yazmış. Bu dilekçeler davaların kazanılması ve hakların iadesinde de büyük oranda etkili olmuş. “Deprem bölgesinde kalmama neden olan buydu. İnsanlar son bir umut olarak bana geliyordu. Bu şekilde kazanan insanlara dair onlarca öykü vardır.” diyen Yücak, hukuk alanındaki asıl çalışmasını da, depremdeki hasarda müteahhitten önce belediyelerin sorumlu tutulmasında yapmış. Veli Göçer gibi müteahhitler ceza alırken mahkemeden, “Önce belediyeler, sonra imalatçı sorumludur” kararını çıkaran Yücak, bu yönde yüzlerce davanın da önünü açmış.

Yücak’ın deprem bölgesinde yaptığı çalışmalar bununla da bitmiyor. Belediyelere açılan davalardan sonra ise çadırkentlerin kaldırılmasından sonra, kiracılar için açılan davalar geliyor. Bayındırlık Bakanlığı’nın prefabriklerin kaldırılması yönündeki kararından sonra, kiracıların da kalıcı konutlardan hak sahibi olabilmesi üzerine davalar açan Yücak, bunda da başarıyı sağlamış. Bu gelişme üzerine, İzmit ve Düzce’de ‘Evsiz Depremzedeler Dayanışma Kooperatifi’ ile ‘Evsiz Depremzedeler Derneği’ ortaya çıkmış. Kiracılar bu dernek ve kooperatif aracılığıyla haklarını ararken, İzmit’te TOKİ kanalıyla 700 konutun yapılması karara bağlanmış. Düzce’de ise 674 konut arsa tahsisini bekliyor.

Memleketi İstanbul’dan taşınan ve deprem bölgesindeki illerde kalan Erbay Yücak, son iki aydır İzmit’te yaşıyor. Pazartesi ve salı günleri Düzce’de, çarşambaları ise İzmit’te kooperatifin işlerini yürütüp, toplantılarına katılıyor. Perşembe günleri İstanbul’a gelen Yücak, burada haftanın tek günü kendisi için çalışıyor.

Kadınlar günü, dua günü oldu
Hayatını depremzedelere vakfeden Erbay Yücak, hukuk ve örgütlenme üzerine yaptığı mücadelesini sürdürürken bir de trafik kazası geçirmiş. 2003 yılında geçirdiği kazada, omurları zarar görünce kısmi felç yaşamış. Bir ameliyat geçirdikten sonra iki ay içinde ayağa kalkan Yücak’a doktorlar, başlangıçta iyileşme ihtimalinin az olduğunu söylemiş. Hastalığının ilk günlerinde bilinci kapalı olarak hastanede yatarken doktoruna, ‘Evsizler toplantısı var, ne zaman kalkıp gideceğim?’ diye soran Yücak’ın imdadına, yardım ettiği köylülerin sevgisi ve duaları yetişmiş. Örneğin, hastanede kendisini ziyaret eden kadınlar, kendi aralarında birer milyon para toplayarak getirmişler. “Az buldun da mı almıyorsun?” itirazı üzerine getirilen zarfı almak zorunda kalmış. Köyde evlerin inşaatları devam ederken, kendisini günlerine çağıran kadınlar, hastanede yatarken, iki ay boyunca Kur’an ve dua okumuş. Köyün yaşlıları da, üç hafta cuma günü üst üste hutbe okutturmuş. “Yaptığımız işin illa ki modern bir karşılığı olması gerekmiyor. Dayanışmanın sonucuydu tüm bunlar.” sözüyle açıklama getiriyor Erbay Yücak yaşadıklarına. [email protected]

Evler Üç Tezin Konusu Oldu
Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek, herkesin birbirinin evinin inşaatında çalıştığı proje, bilimsel anlamda yapılan çalışmalara da konu edilmiş. ODTÜ mimarlıktan, mimari süreç ve imar süreciyle ilgili bir teze konu olan proje, Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinin yaptığı bir saha çalışmasında, ‘Afet bölgelerine önerilebilecek bir model’ olarak gösterilmiş. İTÜ’de bir yüksek lisans öğrencisinin, ‘imalat sürecinde katılımcının rolü’ konulu tezine konu olan çalışmanın, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden beş kişilik bir öğrenci grubu tarafından da belgeseli yapılmış.

Kolektif çalışmanın neticesini alıyoruz
Nurcan Taşpınar (Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı): Bu çalışma prefabrik kentlerde başlamıştı. Sadece hak sahiplerine üretilen konutlar vardı, kiracılar için hiçbir şey üretilmemişti. O tartışmada biz gerekli bakanlıklardan talepte bulunduk. Başta hükümet bunu reddetti. Ancak biz toplu bir örgütlenme içerisinde girince ‘kooperatif kurun, kredi ve arsa ile destekleyelim’ dendi. Yaklaşık bir yıl sonra 945 kişiyle kooperatifi kurduk. Bunlar depremi bölgede yaşayan ve prefabriklerde kalan insanlardı, dar gelirliydi. Konutların TOKİ eliyle yapılması kararlaştırıldı. Yaklaşık 2 yıldır TOKİ ile arazinin planlanması aşamalarını takip ettik. Onlar bitti. Önümüzdeki hafta TOKİ ihale hazırlıklarına başlayacak. Evlerin yapımı içinse net bir tarih yok. Bu proje birçok insana ve bölgeye örnek olabilecek bir proje. Her hafta toplantılar yapıyoruz. Tüm üyelerimiz katılıp fikir beyan ediyor. Yaygın ve her aşamada da katılımcı bir örgütlenmemiz var.

İmece Evleri moralimizi de imar etti
Hicran Ayaz (Çay Köy Muhtarı): İmece Evleri’nin oluşumu, halkın deprem sonrası toparlanması için moral açısından çok önemliydi. Bu şekilde vatandaşın konut sorunu çözülünce hayata tutundu. Çiftçilikle geçiniyor buranın insanları. Vatandaş deprem sonrasında zor durumdaydı. Hollanda Gerderland eyaleti ve Dayanışma Gönüllüleri ile çözüldü. Yapılan 57 evin yanı sıra, 4 ayrı ev de sosyal mekânlar için bulunuyor. Çocuk Dostu Sosyal Mekân, kadınlar için acuka ve peynir yaptıkları ayrı bir bölüm var, bir tanesi sağlık evi, biri de misafirhane. Biz bunları elimizden geldiğince kullanıyoruz. Halkın bir araya gelmesi sağlandı. Halkın durumu, yardım kuruluşlarının katkılarıyla iyi.

Hukuk mücadelemiz devam ediyor
Sami Kılıç (Düzce Evsizler Kooperatifi Başkanı): Depremde 26 bin 600 ev yıkıldı Düzce’de. Devlet, Afet Kanunu gereği mülkü olanları hak sahibi saydı. Kiracılarla ilgili herhangi bir hüküm yoktu. Kalıcı konutları yaptı devlet, ama kiracılar ev bulamaz oldu. DEPDER, kiracıların haklarını savunan bir dernek. Biz bir araya gelerek konutlarımızın yapılabilmesi için örgütlendik. Biz bunu öne sürerken hayal peşinde de koşmadık. Çünkü daha önce bir Gölyaka İmece Evleri buna örnekti. Şimdi bizim talebimiz üyelerimizin konut ihtiyacının karşılayabileceği bir arsanın tahsisi yönünde. Ama idare ne gibi bir yol izler bunu bilemiyoruz. Şu anda hukuk mücadelemiz devam ediyor. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı hakkında maddi ve manevi tazminat davası açmaya hazırlanıyoruz. İdare sorunumuzu çözse bile biz bu davayı açacağız, beş yıl geciktirdikleri için.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.