10 bienalden küratör ile sanatçıların katıldığı “Bienallerin Geleceği” başlıklı uluslararası sempozyum 07 - 08 Eylül 2007 tarihlerinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu’nda gerçekleşti. İstanbul Modern’de 6 Eylül - 2 Aralık 2007 tarihleri arasında açık kalacak “Şimdiki Zaman, Geçmiş Zaman: İstanbul Bienali’nin 20 Yılı” başlıklı sergi ile paralel düzenlenen sempozyumda, geçmiş İstanbul Bienal’lerinin sanatçı ve küratörleri, kalabalık bir seyirci grubuyla biraraya gelerek, bienalleri tartıştılar.
7 Eylül 2007 Cuma günü gerçekleşen sempozyumun ilk gününde, 1. ve 2. İstanbul Bienali (1989) küratörü Beral Madra, 4. İstanbul Bienali (1995) küratörü Rene Block, 6. İstanbul Bienali (1999) küratörü Paolo Colombo, 7. İstanbul Bienali (2001) küratörü Yuko Hasegawa, 8. İstanbul Bienali (2003) küratörü Dan Cameron ve 9. İstanbul Bienali (2005) küratörlerinden Charles Escher konuşmacı olarak katıldı.
Her küratör, imzalarını taşıyan İstanbul Bienalleri’nin temalarını kısaca açıklayarak, yer alan çalışmalar, kullanılan mekanlar ve sergilerin şehirle nasıl ilişkilendirildiği ile ilgili bilgilendirmelerle konuşmaların açtılar. Bienal çalışmalarına Türkiye ve dünyada o dönemde gerçekleşen olayların etkilerinden de bahseden küratörler, Uluslararası İstanbul Bienalleri’ni hayata geçirmenin kendilerini ne şekilde etkilediğini ve sonrasında nasıl çalışmalar gerçekleştirdiklerine de konuşamalarında yer verdiler.
Bu çerçevede Rene Block, ORIENT/ATION temalı İstanbul Bienali’nin ardından Sydney’de gerçekleştirdikleri Bienal’den ve iki şehir arasındaki farkın bienaller arasında nasıl bir farklılık doğurduğundan söz etti. Dan Cameron ise, “Şiirsel Adalet” temalı İstanbul Bienali’nin ardından, parameterlerinin değiştiğini, küratörlük için davet beklemediğini ve yaşanan sel felaketinin ardından New Orleans’ta bir vakıf kurup, orada bir bienal gerçekleştirmek için harekete geçtiğini söyledi.
Konuşmacılar, bienalin kendileri için ne demek olduğuna da kısaca değindiler. Vasıf Kortun ile beraber “İstanbul” temalı 9. Uluslararası İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen Charles Escher, “Her Bienal insanların mevcut koşulların farkına varmasını sağliyor” dedi ve “Bienaller geçici ilüzyonlar yarattıkları için önemlidir. Yerelden yola çıkarak ne tür çalışmaların üretilebileceğini düşünmek ve bunları dışarıya taşımak değerlidir” diyerek konuşmasını sürdürdü. Bienallerin geleceği sorusuna çağdaş koşullara değinerek cevaplar arayan küratörlerden Beral Madra, “Günümüz kuşağı, öncekinden farklı olarak sürekli dünya ile iletişim halinde, bu nedenle istedikleri altyapıyı İstanbul’da ve Türkiye’de oluşturmalıyız. Belki bundan sonra bienal, sizin gibi uzmanları bu platformada çalışmaya davet etmeli” dedi. Dan Cameron “Bienalleri güncel ve canlı tutan öğe, iki bienal arasında dünyada olanlardır” dedi. “Türkiye’nin yetiştirdiği 2 kuşak sanatçıya bienalin 20 senelik ömründe şahit olduk” diyen Charles Escher ise, bienalin ömrünü düşünmek için sanatın ömrüne bakmamız gerektiğini vurguladı.
Rene Block ise bienallerin geleceğinin ne olacağı sorusunu cevaplamanın kendisi için zor olduğunu çünkü her bienalin yer aldığı coğrafyann ihtiyaçlarına yönelik ortaya çıktığını ve Venedik , Sidney, Şangay ve İstanbul gibi şehirlerdeki bienalleri farklı geleceklerin beklediğini belirtti.
Sempozyumun ilk gün oturumu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu’nu dolduran bienal takipçilerinin soruları ile devam etti. Bienallerin ömrü küratörlük mesleğinin ömrü ile eş düşünüldüğünde, kürtörlük mesleğini nelerin beklediği sorusuna; “Küratörlüğün oyunculuktan teknik direktörlüğe geçmek gibi bir süreç” olduğu cevabını veren Paolo Colombo, küratör eğiten okulların olduğunu fakat bu iş için de çok belirli kurallar olmadığını belirtti. Bienallere nasıl kaynak sağlandığı sorusununa karşılık Beral Madra, Türkiye’de bienalin kamu ve özel sektörden gelen desteklerle kendi kaynaklarını oluşturduğunu ifade etti ve buna rağmen, kaynak sağlayacak bir havuzun gerekliliğine değindi.
“Bienallerin Geleceği” başlıklı sempozyum, 8 Eylül 2007 Cumartesi günü gerçekleşen ve konuşmacı olarak Haluk Akakçe, Selim Birsel, Hannah Collins, Ayşe Erkmen, Sarkis, Solmaz Shahbazi, Nedko Solakov, Magnus Mallin ve xurban_collective katıldığı ikinci oturumla tamamlandı.