"Mimarlar Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu ülkemizdeki anayasa tartışmaları ve kentimizdeki son gelişmeler ile ilgili bir değerlendirme yaparak halkımızla ve kamuoyuyla paylaşma gereği duymuştur.
Bilindiği gibi Çevre ve Orman Bakanlığı Antalya ve Burdur illerini kapsayan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hazırlattırılarak askıya çıkardı. (Bu plana en önemli eleştirimiz de havza ölçeğinde hazırlanan plana Isparta’nın da dahil edilmesi gerektiğidir.) Şubemiz bu plana askı süresinde itiraz etti. Bu planın düzeltilebileceğine inanmadığımızdan süre sonunda dava açacağımızın bilinmesini isteriz. Dava ile ilgili bütün hazırlıklar tamamlanmıştır.
Yine bilindiği gibi Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1/25.000’lik Nazım İmar Planı belediye meclisince onaylandı. Bu plana da şubemizce askı süresinde itiraz edilecektir. Şubemiz planın düzeltilmesi Antalya’nın geleceğini doğru yönlendiren bir plan yapılabilmesi için iyi niyetle bütün yolları deneyecek, sonuç alınamaması halinde kamuoyuyla nedenlerini paylaşarak konuyu yargıya taşıyacaktır. (En önemli eleştirimiz 13 yıllık plan yapılmasıdır.)
100. Yıl Spor Tesisleri Alanı’na ilişkin gelişmelere gelince; daha önce 100. Yıl ile ilgili plan tadilatına bazı meslek odalarınca açılan davaya şubemiz müdahil oldu.
Belediye meclisince bu alanda ayrılan 40.000 m²’lik ticari alanda, Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile plan kararlarına 'blok boyu ve derinliği şartı aranmaz' ve 'tüm bodrum katlarda bağımsız birim numarası alınarak ticaret yapılabilir' plan notunun eklenmesine, şubemiz tek başına dava açtı. Şubemiz bu davayı kazandığında stadyum ve salonların yapımına karşılık alana en az 100.000 m² fazla yapı yapılmasını engellemiş olacak. Odamız tarafından Belediye Meclisi’nce planda bu konuda yapılan düzeltmeye de dava açılacak.
Fettah Tamince’nin son günlerde açıklamalarının kaynağında bu durumun ve Lara Kent Parkı’ndaki duruşumuzun olabileceğini düşünüyoruz.
Böyle düşünmemizin nedeni ise; ne şube yönetim kurulumuzun ne de şube başkanımızın hiçbir işadamı hakkında ülkemizde şu politikacıya yakındır ya da bu kişiye yakındır gibi bir açıklaması olmamıştır, olamaz da. Yine hiçbir işadamının kimlerle yakın olduğu bizi ilgilendirmemektedir. Hele işadamları ya da yatırımcılar için 'Antalya’dan çek elini, elini yıka' gibi bir üslupta açıklamalar ne yönetim kurulumuzun ne de şube başkanımızın üslub ve tarzı değildir. Hele kimlerin nerelere okul yapacağı, bilimsel ve teknik doğrulara uygun olması koşuluyla nerelere yatırım yapacağı ile zamanında yapıp yapmadığıyla ilgilenmemiz söz konusu olmadı. Şubemiz teknik bir oda olarak, yaptığı bütün inceleme ve açıklamaları teknik verilere dayalı olarak yapar. Kentin tarihi, kültürel ve doğal yapısını korumaya yönelik ve kent yararına olan bütün bu çalışmalarımızda teknik bir üslup kullanır.
Yönetim kurulumuzun veya şube başkanımızın yukarıda açıkladığımız şekilde kullandığımız üslubumuza karşın Tamince’nin son açıklamalarındaki üslubuna ve nedenine gelince; insanlar birkaç ülkede, kıtada yatırım yapabilir. Önemli işlere imza atabilir. Bu gibi birçok yatırımcı ülkemizde ve kentimizde de mevcuttur ve olacaktır da. Ancak işadamları; bir kente mesaj verirken, basın açıklaması ve toplantısı yaparken kullandığı üsluba çok dikkat etmek zorundadır. Örneğin gerçekten turizm yatırımcısı işadamı olarak tanıdığımız Sayın Osman Ayık ve Sayın Ahmet Barut’un açıklamalarında bu güne kadar 'takla attı', 'boğazına takılır' ya da 'ben gidersem Antalya ekonomisi çöker' gibi bir üslup ve tarzda açıklama yaptıklarına rastladınız mı?
Şube başkanımız 2004 Yerel Seçimleri’nde bir partiden Muratpaşa Belediye Başkanı aday adayı olmuş, aday olamazsam meclis üyesi de olmam, bu durum etik olmaz dediğini bütün medya bilmektedir. Şube başkanımız ne meclis üyeliği konusunda ne de başka bir konuda (Tamince’nin üslubu ile) ne takla atmıştır ne de başka yollara ve yöntemlere gerek görmüştür. Tamince’nin hiçbir tanışıklığı olmadığı başkanımızın geçmiş dönemlerini biliyormuş gibi tavır takınması kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.
Diğer yandan bir kentte herkes yatırım yapacak, kendine kazanç sağlamak üzere kente tesisler, yapılar yapacak, birkaç yüz kişiyi istihdam edecek diye bir kaide ve zorunluluk olamaz. Birileri de dokuzyüz bin kişi için planlanmış sosyal donatı alanlarına sahip çıkacak, kentlileri bu alanları kaybetmemeleri konusunda uyaracaktır.
Tamince’nin, şubemiz ve şube başkanımız hakkında son açıklamaları ile bazı dergi ve gazetelerde çıkan yazılarda, birçok konuda Şube başkanımız kişisel hareket ediyormuş gibi gösterilmektedir. Daha sonra da bu eleştirme 'siyasi davranıyor'a dönüştürülerek şubemizin bilimsel ve teknik doğrulara yönelik etkinlik ve eylemleri boşa çıkarılmaya çalışılacaktır. Şubemiz bu oyunlara gelmeyecektir. Ne şubemizin ne de şube başkanımızın açıklamaları hiçbir zaman kişisel olmamıştır, açıklamalar kurumumuz, şubemiz adınadır ve yönetim kurulu kararı ile yapılmaktadır.
Sivil toplum örgütleri ve odamızca hem Lara Kent Parkı’na Tamince’ye tahsisten önce hem de 100. Yıl alanına Tamince ihaleyi almadan önce davalar açıldı. Mimarlar Odası’nın bu tür girişimlerde muhatabı yatırımcılar, işletmeciler ya da sanayiciler değil yani kişiler değil, yerel yönetimler, bakanlıklar veya hükümetler yani kurumlardır.
Diğer yandan 100. Yıl alanında stadyum ve spor salonu karşılığında yapılacak proje belli değilken kamuoyunda yer alan destek açıklamalarını anlamak tarafımızca mümkün olamamaktadır.
Şube yönetim kurulumuz son olarak Lara Kent Parkı alanı, Lara Birlik alanı ve Lara’da Kundu ve Kemerağzı’nda bakanlıkça yapılan plan ve plan tadilatları sürecini çok dikkatli bir şekilde izlemekte, gerekli müdahaleler için çalışmalar yapmaktadır. Geçen yıl Lara Kent Parkı tahsisine yönelik 35 sivil toplum örgütünce yürütülen eylemler sırasında hazırlanan 'Bir Lara Temalı Park Senaryosu' broşüründeki iddiaların gerçekleştirilmeye çalışıldığını sezmektedir.
Şubemiz Antalya halkına bu senaryoyu hatırlatmakta yarar görmektedir.
Hükümetin son anayasa çalışmalarında, ormanların özel sektöre devri ve tahsisini çözecek ve yine yanan ya da bir şekilde yok edilen orman alanlarının, orman vasfını kaybettiği gerekçesi ile başka amaçlarla kullanılmasına yönelik af maddeleri konmaya çalışılacaktır. Bu durumda Lara Kent Parkı yeniden Temalı Park olarak tahsise çıkacak, üzerinde büyük oyunlar oynanan ve bakanlıkça turistik tesis yapılaşmasına dönük tadilatlar yapılan (PTT alanının turistik tesis alanına dönüştürülmesi) Lara Birlik Alanı’yla birleştirilecek ve denize ulaşım sağlanabilecektir.
Yine anayasaya, kıyıların ve denizin tahsisini kolaylaştıran maddelerin konulmasını sağlanarak kıyı yasasına eklenen kruvaziyer liman tanımının da yardımıyla denize yapı, ticari ve turistik tesis yapılmasına olanak sağlanabilecektir. Böylece doğal ve kültürel değerler, tarım alanlarından ve kıyılardan sonra denizin yağmalanmasının da önü açılabilecektir.
Yine Hükümetin Anayasa değişikliği çalışmalarını sadece Cumhuriyet, insan hakları ve laiklik açısından izlemek yanlışlara tepki koymak yeteli olmayacaktır. Orman alanı ve kıyılarla ilgili gözden kaçabilecek maddelere en az Cumhuriyet, laiklik ve insan hakları maddeleri kadar sahip çıkmak halkımız ve toplum yararına uyanık olmak şarttır.
Antalya halkını ve kamuoyunu anayasaya konulabilecek orman alanları ve kıyılarla ilgili olumsuz maddeler nedeniyle uyarıyoruz. Çünkü böyle olumsuz maddelerden en çok kentimiz etkilenecektir."
Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

