Zeytinburnu’nda Marmaray çalışmaları sırasında 1 milyon 790 YTL’ye kamulaştırılan arazi Balıklı Rum Vakfı ve Maria Binti Yuvakim’in torunlarını karşı karşıya getirdi. Vakıf arazinin kendilerine ait olduğunu iddia ederken, mirasçılar hileli tapu iddiasıyla hukuk savaşı başlattı.

İstanbul’un 1800’lü yıllardaki en zengin ailelerinden birine mensup olan Rum asıllı Maria Binti Yuvakim’in ilginç hayat hikayesi, trilyonluk gayrimenkul savaşına yol açtı. Savaşın fitilini de Marmaray çalışmaları ateşledi. Ulaştırma Bakanlığı, 2005’te Marmaray hattının geçtiği Mari Binti Yuvakim adına kayıtlı Zeytinburnu Kazlıçeşme’deki 778 ada, 2 parsel 1492,39 metrekareyi 25 Ağustos 2005’te kamulaştırdı.

Trilyonluk Hak
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın avukatları, ellerindeki 1970 tarihli mahkeme kararını gerekçe göstererek, kamulaştırılan araziye ilişkin tapu belgesini aldı. Zeytinburnu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla, kamulaştırma bedeli olarak belirlenen 1.790.868 YTL Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından alındı.

Maria’nın torunları ise “gerçek mirasçılar biziz”diyerek paranın peşine düştü. Anneannelerine ait gayrimenkullerin hileli yollarla Balıklı Rum Hastanesi’ne geçtiği iddiasıyla hukuki savaş başlatan mirasçılar, Zeytinburnu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, “Vakıf bu gayrimenkulü gerçek mirasçı olmayan Marya ve Makrina Andonyadis adlı kişileri taraf göstererek üzerine tescil ettirdi” iddiasında bulunarak paranın yasal faizle kendilerine verilmesini istedi. Ancak mahkeme, 1970 yılındaki kararı gerekçe göstererek talebi reddetti. Yıılmayan torunlar bu kez de Yargıtay’a gitti.

Yargıtay, Vakf’ın 1970 yılında Maria Yuvakim’in varisleri sıfatıyla Marya ve Makrina Andonyadis aleyhine tapu iptal davası açtığını anımsatarak, taşınmazların Balıklı Rum Hastanesi Vakfı adına tescil edildiğini hatırlattı.

Yasaya Aykırı Bulundu
Yargıtay 1’inci Hukuk Dairesi, malların devrine karşı çıkan davacıların, itirazlarını içeren veraset ilamı çıkarmalarına olanak tanınmamasını usule ve yasaya aykırı bularak, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Yargıtay’ın bu kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görülecek. Mahkeme, bozma kararına uyarsa, devir işlemine ilişkin 1970 tarihli karar, tozlu raflardan indirilerek incelenecek. Bu aşamada devir işlemine karşı çıkan ve bu işlemin hileli olduğunu ileri süren davacıların iddiaları da netlik kazanmış olacak. Yapılacak araştırmada iddialar doğrulanırsa, Maryam Yuvakim’in 1970 yılında Balıklı Rum Hastanesi’ne devredilen gayrimenkullerinin, Maria’nın torunları arasında paylaştırılması gündeme gelecek.

Maria Binti Yuvakim Kimdir?
Osmanlı tebaasında yaşayan Rum asıllı Maria Binti Yuvakim, İstanbul’un en zengin ailelerinden birine mensup. İstanbul’un muhtelif yerlerinde yüz binlerce dönüm arazinin sahibi. Maria Binti Yuvakim’in Konstantinos adlı kişiyle evliliğinden 1888 yılında Eleni isimli bir kızı doğuyor. Eleni, Laz Ali adlı bir Türk’e aşık olunca Müslüman olup ismini Fatma Ulviye olarak değiştiriyor. İlk eşinin ölümünün ardından üç kez daha evlenen Eleni’nin birinci ve üçüncü evliliklerinden olan torunları anneannelerinin olduğunu iddia ettikleri Eleni’nin dolayısıyla da Maria Binti Yuvakim’in gayrimenkulleri için savaş veriyor.