Haberler

Türkiye’de her 1000 kişiye düşen gayrimenkul alanı 29 m2

Tarih: 26 Eylül 2007 Kaynak: Vatan
Vergi Konseyi’nin yaptığı çalışmaya göre, Türkiye’de her bin kişiye 29 metrekare gayrimenkul düştüğü ve bu oranın en az 10 kat artırılması gerektiği belirlendi.

VERGİ Konseyi, yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun yazımı kapsamında, bu vergiyle ilgili çeşitli gelir unsuru ve faaliyet alanlarıyla ilgili tespitlerde bulundu. Özel Çalışma Grupları toplantılarında, gayrimenkul sermaye iratlarındaki durum da masaya yatırıldı. Konsey, Türkiye’de her bin kişiye 29 metrekare gayrimenkul düştüğünü ve bu oranın en az 10 kat artırılması gerektiğini bildirirken, kira gelirlerinde indirim ve istisnalar kaldırılarak, düz oranlı vergileme uygulanabileceğini belirtti.

Yüzde 15 vergi olabilir
Konuyla ilgili çalışma grubu raporunda, “Burada ticari ve konut farkı gözetilerek, dual sistem çerçevesinde yüzde 10 veya yüzde 15’lik vergi oranı üzerinde durulabilir. Yine sermaye kazançları çerçevesinde, tek oranlı ve menkul sermaye iratlarına bağlı bir vergilemeye gidilebilir” değerlendirilmesi yapıldı. Raporunda, Türkiye’de gayrimenkule daha fazla yatırım zorunluluğuna dikkat çekilirken, bunun için yabancı fonlardan da yararlanılabileceği vurgulandı. Gayrimenkuldeki kayıtdışılığa da değinilen raporda, kiracı-ev sahibi ihtilafları için Borçlar Kanunu’nda değişiklik yapılarak, beyan edilen tutarın esas alındığı bir düzenleme getirilebileceği, beyanın üzerindeki kira tahsiline engel olunabileceği kaydedildi.

Kara paraya dikkat
Türkiye’ye gelmek isteyen 5 milyar dolarlık fonların bulunduğuna da dikkat çekilen raporda, “Ancak yeterli arsa ve alan üretilememesi, fonların gelişini olumsuz etkiliyor. Kara paranın gayrimenkul alımıyla aklandığının da göz önünde tutulması gerekiyor. Gayrimenkul için alınan kredilerden gayrimenkulun gerçek değerinin belirlenmesinde yararlanılabilir. Çıkarılacak bir düzenlemeyle, gayrimenkul vergi değerinin, kredi değerinin altında olamayacağı belirtilebilir” denildi.

Temel problem kayıtdışılık
Vergi Konseyi Gelir Vergisi Kanunu Çalışma Grubu’nda, gayrimenkul sermaye iratlarıyla ilgili ortaya konan tespit ve değerlendirmelerden bazıları şöyle:

* Problem, mevzuattan çok, kira ve satış gelirlerindeki kayıt dışılıktan kaynaklanıyor. Emlak Komisyonculuğu Kanunu çerçevesinde, kontratın belli bir makamın onayından geçirilmesi gibi otokontrol tedbirlerinin uygulanması gerekmekte.

* İstanbul’un yüzde 52’si kaçak olduğundan envanter çıkartmak mümkün görülmüyor. Hukuken ve uygulamada güçlükler bulunuyor.

* Gayrimenkullerle ilgili değer tespitleri yapılarak, yıllık getirileri de saptanabilmeli. Mevcut değerleme sisteminde istismarlar bulunuyor.

* Kiralık konut tespitinde, muhtarlık kayıtlarından yararlanabilir. Burada kira değerlerini belirlemek mümkün olmuyor. Ancak yine de öncelikle kiralık konutlar belirlenerek, kişilerin beyanname vermesi sağlanmalı.

* Vergiler ve harçlar sadeleştirilmeli. Vergi yükü, kiracıya yansıyor. Türkiye’de kiralık konut üretimi teşvik edilmeli. Kiracıların da korunduğu ortamda bir denge kurulmalı.

* İndirim ve istisnalar kaldırılarak, düz oranlı olarak vergileme yapılabilir. Burada ticari ve konut farkı gözetilerek, dual sistem çerçevesinde yüzde 10 veya yüzde 15’lik vergi oranı üzerinde durulabilir. Yine sermaye kazançları çerçevesinde, tek oranlı ve menkul sermaye iratlarına bağlı bir vergilemeye gidilebilir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.