Haberler

Efes düşleri...

Tarih: 26 Eylül 2007 Kaynak: Evrensel Yazan: Necati Uyar
Antik çağların en önemli liman kentlerinden biriydi Efes kenti. Kent, zamanla liman işlevlerini yitirince önemini de yitirdi ve kentte yaşam sona erdi. Yaşamın sürdüğü yıllarda Batı Anadolu coğrafyasının önemli kentleri arasında yer alan Efes kenti, günümüzde de aynı coğrafyanın en önemli ören yerleri arasında yer alıyor. Ülkemizin en çok ziyaretçi sayısına sahip olan, yıl boyu ziyaretçinin geldiği Efes’in ziyaretçi sayısı son yıllarda yılda 1 milyon 200 bini aşmış durumda. Ancak ulaşılan bu rakamlar, Yunanistan ve İtalya’daki benzer ören yerleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük.

Efes ve benzeri antik kentlerimizde, bir yandan kazıların ve restorasyonların hızlandırılması, önemli yapıların kısa sürede ayağa kaldırılması, diğer yandan kazılarda elde edilen kültür varlıklarının büyük bölümünün sergilenebilmesi, tanıtımın yoğunlaştırılması zorunlu. Ziyaretçi sayısının artması, antik kentlere ilişkin yeni haberlerle doğrudan ilişkili. Son yıllarda Efes antik kenti kaynaklı haberler, bu anlamda geleceğe daha bir umutla bakmamıza, heyecanımızın artmasına, yeni yeni düşler kurmamıza neden oluyor.

5 Eylül tarihinde Evrensel gazetesinde Emine Uyar imzasıyla yayınlanan “Efes’te en eski yerleşim bölgesi araştırılıyor” başlıklı habere konu olan Çukuriçi Höyük kazıları ve Selçuk Belediyesi desteği ile sürdürülen Antik Tiyatro restorasyonuna ilişkin çalışmalar, bu anlamda umutlarımızı arttıran haberlerden. Ancak, aynı haber içinde yer alan bir başka bilgi, kazı başkanı Krinzinger’in, ziyaretçilerin Efes’e girişte liman caddesini kullanmaları ve Efes’e ulaşırken ilk olarak antik tiyatroyu karşılarında görmelerinin sağlanmasına ilişkin düşüncesi diğer tüm haberlerden daha heyecan verici. Çünkü, tarih öncesinden başlayarak liman kenti olan Efes, sahip olduğu limanın Küçük Menderes Irmağı tarafından doldurulması nedeniyle, zaman içinde yer değiştiren, limanını yitirmemek için sürekli önlemler almaya çalışan bir kent.

Bugünlerde ortaya çıkarılan ve 8000 yıl öncesine ait olduğu belirtilen buluntular, muhtemelen kentin bugün bilinen yerine taşınmadan çok eski tarihlerdeki bölgedeki ilk yerleşimin izleri. Bugünkü Efes’te antik tiyatronun yaslandığı Panayır Dağı’nın doğusunda bulunan yerleşim izleri, geçen binyıllar içinde yerleşmenin denizi izleyerek Panayır Dağı batısına geçtiğinin de kanıtı. Bu yer değiştirmelere ilişkin bir başka kanıt Artemis Tapınağı. Bugünkü Selçuk yerleşmesinin Kuşadası çıkışında, denize 8 kilometre uzakta bulunan Artemis Tapınağı yerinin de, geçmişte kıyıda yer aldığı düşünüldüğünde, Küçük Menderes Irmağı’nın tarih öncesi çağlardan bu yana çabasını bıkmadan sürdürdüğünü gösteriyor.

Efes’in, Hellenistik Çağ’da ve Roma Çağı’nda kentin batısındaki limanı kullandığı, Erken Roma İmparatorluk Dönemi’nden itibaren gelişen deniz ticaretinin Kenti bölgenin en işlek limanlarından biri haline getirdiği biliniyor. Efes Limanı’nın, yüzyıllar boyunca Küçük Menderes (Kaystros) Irmağı’nın getirdiği alüvyonlardan olumsuz yönde etkilenmesi ve zaman içinde kullanılamaz hale gelmesi, Efes kentinde ortaya çıkan bu sorunun giderilmesi için değişik önlemlerin geliştirilmesine neden olmuş. Zaman gelmiş limanın açık olan yönünü derinleştirip ağzına bir set inşa ettirerek büyük gemilerin limana girmesi sağlanmış, zaman gelmiş limana dökülen Kaystros’un yatağının değiştirilmesi denenmiş, tüm çabalar yetersiz kalınca kıyıdan uzaklaşan limana bağlantı bir kanalla sağlanmaya çalışılmış.

Kentin sahip olduğu limanını ayakta tutma gayretlerine karşılık gelen “Antik Kanal”, aradan geçen yüzyıllara rağmen halen ayakta. Diğer yandan, yatağı değiştirilmiş de olsa Küçük Menderes’in denizi doldurma çabası sürüyor. Küçük Menderes Irmağı’nın kuzeye kaydırılması, güneydeki Antik Kanal’ın doğal uzantısının denizle bağlantısının tümüyle kesilmesini engellemiş. Bu yıl içinde Selçuk Belediyesi tarafından başlatılan, Antik Kanal’ın deniz ile bağlantısının kesilmesinin engellenmesi, kanal ağzının açık tutulmasına, tuzlu ve tatlı su ortamlarının bir araya geldiği antik kanal içinde doğal yaşamın sürdürülmesine yönelik çalışma ve Efes kazısını yürüten Krinzinger’in Efes’e gelen ziyaretçilerin kente liman caddesinden alınmalarına ilişkin düşüncesi, Antik Kanal’ın iki ucunda dikkati çeken çabalar.

Benim Efes düşlerim de bu iki çaba ile doğrudan ilintili. Arkeolojik kazıların yüzyıllar sürebileceğinin bilinci ve bazen kazı yapmamanın en iyi koruma yöntemi olabileceğine ilişkin görüşlere de katılmama rağmen, Antik Kanal’da yapılması gereken kazı ve temizlik çalışmalarının başlatılması ve kısa süre içinde sonuçlandırılması, görebileceğimiz bir gelecekte Efes ziyaretçilerinin denizden kanal yoluyla Efes Limanı’na ve anıtsal kapılardan geçerek Efes’e ulaşabilmesinin düşünü kuruyorum, Efes’in öyküsünü öğrendiğimden bu yana.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Efes Kazı Ekibi ve Selçuk Belediyesi’nin işbirliğiyle, düşleri gerçeğe dönüştürmek hiç de zor olmasa gerek. Yapılacak çalışmalar ve Efes’e yakışır gerçek bir müzenin kurulmasıyla, gelecek yıllarda Efes’in gerçekten hak ettiği ziyaretçi sayısına ulaşacağına inanıyorum.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.