Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi olarak geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı makamında ziyaret edenler arasındaydık.

Bildiğiniz üzere seçim öncesinde yeni hükümetin Kültür ve Turizm Bakanın kim olacağı ile ilgili özellikle turizm sektörünün beklentilerini kaleme almıştım.

Daha çok beklentiler turizmden anlayan bir ismin bakan olması yönündeydi. Sayın Bakan Günay’ı sadece siyaset arenasından tanırım. Sıkı bir sosyal demokrat yani solcu olmasına karşın AKP’ye geçişi herkes gibi benim de ilgimi çekmiştir.

Doğruyu söylemek gerekirse Ertuğrul Günay isminin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na getirileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Yani bana göre sürpriz bir isimdi.

Kendisini makamında ziyaret ettiğimiz de dikkatlice dinledim özellikle turizmle ilgili anlattıklarını. Türk turizminin sorunlarını kısa sürede hem de çözüm yollarıyla anlattı bize. Kısaca hemen hemen tüm konulara hakim bir bakan buldum karşımda.

Kendisi her ne kadar Antalya Milletvekili olmasa da antik kent Demre’de yazlık bir evi olması sebebiyle yarı Antalyalı sayabiliriz. Kaldı ki benim açımdan nereli olduğundan çok oturduğu koltuğun hakkını verip veremeyeceği önemlidir.

“Antalya’nın tanıtıma, yatırıma ihtiyacı yok” birazda Hakkari’ye yatırım yapalım diyen veya bizi yan odaya alıp kendisi diğer odada uyuyan bir bakanla karşılaşmadığımız için inanın çok mutlu oldum.

Sayın Bakan ile uzunca sohbet ettik. Konulara bakış açısı “tamam bizim aradığımız bakan bu” dedirtecek türdendi. Turizme bakış açısı beni heyecanlandırdı, geleceğe dönük umutlandırdı diyebilirim. Sohbet sırasında deniz kum güneş dışında özellikle kültür turizmin gelişmesi yönünde çalışmalar yapacağını anlatırken Aziz Nikolas’ın (Noel Baba) Demre’de bulunmasını hatırlatarak “Demre’de kar mı var? Biz de farklı bir yönden Noel Baba’nın burada olduğunu dünyaya duyurmalıyız” dedi.

Bakan bey bunu anlatırken benim aklımdan sörf yapan Noel Baba görüntüsü geçti. Sayın Bakana Demre sahillerinde yüzen, güneşlenen ve sörf yapan veya antik kentte dolaşan bir Noel Baba’yı ön plana çıkaralım önerisinde bulundum. Noel Baba hiç denize girmez miydi? Tatil yapmadı mı? Kuma yatıp güneşlenmedi mi? O tarihi mekanlar da dolaşmadı mı?

Bakan bence konuya yaklaşımında son derece haklıydı? Eğer konuya sadece mayolu sörf yapan bir Noel Baba esprisiyle yaklaşırsak kafadan kaybederiz.

Noel Baba olayı bizim turizm anlayışımızda sadece çıplak bir örnektir.

Antalya Mimarlar Odası, Bakanın Noel Baba yaklaşımına tepki göstermiş. Noel Baba’nın mayosu Mimarlar Odamızı neden rahatsız etti inanın anlamakta güçlük çektim. Fikirlerine saygı göstermekle birlikte sörf yapan Noel Baba figürünün ülkemiz turizmine fayda sağlamayacağını açıklayan Antalyalı Mimarlarımıza sormak isterim; yıllarca hiçbir mimari özelliği olmayan bu beton yığınları acaba Türk turizmine ne kadar katkı sağlıyor?

Turizmin başkenti Antalya’mızın mühendislik altyapısı ve mimarisi malumunuz. Birileri çıkarda; Antalya logomuzu taş yığını olarak resmederse buna kim fikir yürütecek? Çok iyi niyetle ortaya konan sıra dışı, pazarlama tekniği ve albenisi olan bu yaklaşıma gösterilen tepki konun amacına ulaştığının göstergesidir.