Hollanda’daki küçük ve sanayileşmiş kent çok yönlü fakat ekonomik programla yeniden canlandırılıyor. Hengelo şehir planının dönüşümünün başlamasında; içerdiği kentsel mekânlar, yeni fonksiyonlarla canlandırılan fabrika alanları ve 15.000 m² alışveriş alanları ile Brink Center öncü oldu. Bu küçük Hollanda kasabası, Almanya sınırında, endüstri geçmişiyle şekillenmişti. Durgun kent merkezi ticari faaliyetlerin odağı olmaya çalışmasına rağmen 90’larda daha çok otopark olarak kullanılmıştı.
Canlandırma için ortaya çıkan fırsatların biri, Hengelo’nun en büyük ve en yaşlı fabrikasının yıkılması oldu. Bu fırsat metro istasyonu ve ticaret alanları arasında serbestliği getirdi. Yıkım, ilk etapta kent yapılarının bir boşluk ile bölünmesine neden olarak, mevcut durumu çok kötü hale getirdi. 1995’te açılan yarışma, kent merkezini yeniden ele almayı ve canlandırmayı içeriyordu ve Bolles+Wilson yarışmayı kazandı. Talep edilenler, öncelikle büyük mağaza bölümleri, dükkânlar, ofisler ve konut birimlerini içeren ticaret merkezinin yapılmasıydı. Bolles+Wilson arazide, karma kullanım gelişimini öne süren bir yenilemeyle katıldı.
Mevcut apartman blokları, hemen hemen aynı ölçekte olan yeni bloklar ve yeni alışveriş alanları ile çevrelenmişti. Cadde kotunda kompozisyonun iskeletinin kent dokusuna uygunluğu, izlenen yol, bağlantıların hepsi uyum içinde olmakla beraber üstündeki özel mülkiyete ait yapıların da geometrisine karar veren görünmez bir mantıkla tasarlanmıştı. Bina cephesindeki tuğlalar, heykelsi formdaki yapıların zenginlik kazanmasını sağlıyor.
Ekonomik ve rasyonel yöntemlerle, alışveriş alanlarının altında inşa edilen yeraltı otoparkı yapısının 7,8 m uzunluğundaki kolonları düzenli ızgara şeklinde yerleştirilmişti. Yapının başlangıç noktası, alışveriş alanlarına gelen müşteriler için ve kaybedilmiş park alanlarının yerine tasarlanan büyük yeraltı otoparkı sitenin büyük bölümünün altında yer alıyor.
Sınırları görmezlikten gelip, modüllerin forma hakim olmasına izin veren modern mimarlara benzemeyen Bolles+Wilson ızgara şekline karşılık, ustaca bir şekilde köşegenleri kullanarak Brink Center’ı tasarladı. Sonuç olarak, çağdaş mimari akımda özgürlük; ilk bakışta birbirlerine nasıl uyumlu olduğunu görmesi zor olan temeli ve bodrumuyla oldukça farklı bir mimari oluşuyor. Hatta tüm otopark noktaları; Bolles+Wilson’ın yaya dolaşımı için tasarladığı market pasajlarının istasyona yönlendiriliyor, bu istasyon da doğu aksındaki otoparka bağlanıyor. Pasaj alanları; uzun kapalı alan olmasıyla avantaj sağlıyor ve yüksek eğimli ayaklarla desteklenerek, Hengelo’s tren istasyonu ile apartmanlar arasında yönlendirmeyi sağlıyor.
Ticaret fonksiyonun bulunduğu katlar; yapının 3. katında bulunuyor. Alışveriş alanları 50 cm’lik büyük alüminyum çatı ile örtülüyor. Ticaret alanlarındaki bu eğimli çatı sayesinde Hengelo’yu geliştiren yarı endüstriyel karakterdeki fabrika anımsanıyor.
Bolles+Wilson 44 m beyaz tuğla panel kule ile üzerindeki LED saat ve video pavyonu elektronik panolara yansıtarak, haber ve sergileme noktası oluşturuyor. Bu dijital saat kule, iki meydanın kesişim noktasında bulunuyor.
Bu proje önemli kent merkezinde farklı bir alan yaratıyor. Bolles+Wilson Brink Center ile 60’ların karakteriyle yeni yapının bağlantısını sağlayarak, geçmiş dokuyla en iyi uyumu sağlıyor.
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!