Haberler

Tiyatro binaları yıkılıyor

Tarih: 3 Ekim 2007 Kaynak: Evrensel Yazan: Metin Boran
Bir yandan Devlet Tiyatroları genel müdürü açıklama yapıyor: “Salon sıkıntısından seyirci sayımızı artıramıyoruz.” Diğer yandan Şehir Tiyatroları yetkilileri çaresizliklerini dile getiren açıklamalar yapıyor. Ama ne bir hükümet yetkilisinden ve ne de Kültür Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama geliyor.

Sorun şu; İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nden (bu bina mart ayında boşaltılıyor) sonra şimi de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’na bağlı, aynı zamanda tiyatronun idari bina olarak da kullandığı Muhsin Ertuğrul Sahnesi artık olmayacak. Bu yazı yayınlandığında boşaltma işlemleri başlatılmış olacak. Çünkü Şehir Tiyatroları ekim ayı gösterim bülteninde bu sahneye oyun vermemişler. Belli ki ecel geldi; pardon, müteahhit geldi ve yer istiyor. Yöneticilerin boynu bükük, sanatçılar suskun, kamuoyu haberdar değil, haberdar olanların da mecali yok karşı çıkmaya ve böylece, tarihi Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin arsası, ‘Kongre Vadisi’ (bu vadilerden de sıkıldık artık) adı altında rantiyerlere peşkeş çekiliyor.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yerine her ne kadar yenisi yapılacak deniyorsa da ortalıkta dolaşan söylentiye göre yapılacak olan ne bir tiyatro sahnesi ne de idare binası. Yapılacak olan bina, bir iş merkezi ve bodrum katında da bir tiyatro sahnesi. Hepsi bu.

Öncelikle bu mecrada yazar, yönetmen, dramaturg, oyuncu ve teknik personel olarak çalışan, örgütlü örgütsüz herhangi bir çalışandan ya da yeri geldiğinde buralarda sahneye çıkacak olan tiyatro öğrencilerinden ses çıkmaması tuhaf değil mi? Ya da ne bileyim, tiyatroyu çok sevdiğini her defasında dilinden düşürmeyen diğer sanat dallarında varlık gösteren sanatçılar ve entelektüel ortamın belirleyici gücü olduğunu sanan akademisyenlerden de bir ses çıkmaması ilginç.

Ayrıca Türkiye’de bulunan bir milyona yakın tiyatro seyircisinin yaklaşık 250 bini İstanbul’da yaşıyor ve bunların yarısı da sürekli izleyiciler arasında yer alıyor. Bu kesimden de bir karşı çıkış gelmiyor.

Belki haberleri yoktur diye toplumsal yapının kitle gücü yüksek ya da marjinal gruplarına ve sistemden rahatsızlığını her defasında dile getiren büyüklü küçüklü muhalif yapılara bir kez daha anımsatmakta yarar var sanıyorum.

Başta anayasa tartışmalarına toplumu odaklamış ve gözü başka bir olayı görmemekte ısrar eden medyanın köşe başlarını tutmuş, her şeyi her defasında çokça bildiğini sanan, çağrıldığı her platformda ilgisi olsun olmasın konuşan, rezil ve kepaze olduğunun ayrımında olmayan ve derinliğine ve etraflıca düşünme yetisini yitirmiş manşetörler ve köşe yazarları olmak üzere, toplumsal gündemi belirleyen ve ona yön veren herkese bir çağrımız olacak.

Bir de kendilerini 2. cumhuriyetin 11 kişilik takımı olarak tanımlayan (kendileri eski solcu ve şimdilerde liberal ve AKP aşığı köşe yazarlarıdır -yoksa başka bir kelime mi kullanılmalıydı?) ve onların çevresinde bulunan taklavatlara hatırlatmakta yarar var.

Türkiye’de mevcut iktidarın hükmetme biçimini ve icraatlarını tartışmak, yaşananların ve gidişatın doğru ya da yanlış seyrettiğinin sağlamasını yapmak için Malezya’dan veri toplamanız ve argüman oluşturmanız, en hafif deyimiyle samimiyetsiz bir tutum olarak tarihe geçecek. Gözünüzün önünde, kendi toprağınızda ve kendi kentinizde yaşananlar da size bir ipucu ve bilgi vermek için gerçeklik olarak sırıtıyor ve sizin aymazlığınız devam ediyor.

Çok değil, bundan üç ay öncesine kadar ‘AKP’ye hayır ama bu iktidara evet’ derken kendi hezayanlarınızı ve deli saçması çelişik tutumlarınızı topluma kabul ettirmek için attığınız taklalar unutulmadı. Şimdiyse paçası tutuşmuş oğlak gibi bağırıyorsunuz ama atı alan Üsküdar’ı geçti, çoktan.

Bu ülkenin sanat kurumları bir bir yıkılır, sineması ve tiyatrosu kapatılırken, salt iktisadi göstergeleri (bu göstergelerin hangisi ne kadar gerçekse) ölçü alarak savunulan bir iktidarın, toplumsal yaşamın diğer alanlarında yaptıkları görmezden gelinir ve sessiz kalınır ya da eleştirel bir tutumla gözden geçirilmezse, bunun adı dürüst gazetecilik ya da vatanseverlik falan olmaz herhalde. Bu davranışı gösteren kişiliklere de aydın değil, iktidarın dümen suyunda üstüne binilen “istetme lastiği” denir.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.