Birbirimizi sevdik. İki iyi dost olduk. Tatilde başlayan arkadaşlığı, yaşam boyu sürdürdük. Aradan bir süre geçti. Bana "mimari okumak için Almanya'ya gideceğini" söyledi. Hem çalıştı, hem okudu. Fakülteyi başarıyla bitirdi.
Bir ara İstanbul'a gelerek, askerlik sonrası çalışmayı denedi ama anladı ki, bu olacak şey değil. O zamanki inşaatçı kafası bugünkülerden çok farklı. Okuduğu kent Stuttgart'a döndü. İki Alman ortakla bir mimarlık bürosu açtı.
Bugüne kadar 500'den fazla yarışmaya katıldılar. Çoğunu kazandılar. Almanya Milli kütüphanesi, 12 bin kişilik Leipzig Arena, Oldenburg kentinde basketbol kompleksi bunlardan birkaçı...
Son olarak da 2006 FIFA Dünya Kupası için Stuttgart'taki Gottlieb Daimler Stadyumu da onun imzasını taşıyor. Mete Arat, Galatasaray'ın Seyrantepe'de yükselecek yeni stadının da mimarı.
Türkiye'nin büyük şansı, şu süreçte Avrupa'da büyük stadyumların yapılmakta olmayışı. Arat ve ekibi aslında katkıları hiç temin edilemeyecek firmaları her alanda bu stat için kazanmışlar. Çok farklı alanlarda en modern mühendislik hizmetlerini, uzman şirketlerden sağlayacaklar.
Yani sadece mimari tasarım değil, bu da çok önemli. Fakat... Bu kadar önemli bir diğer konu da, yeni stada ulaşım... Çevre yolları, metro, stadın inşa hızıyla paralel yürümeli.
Aksi halde, Olimpiyat Stadı'nın ulaşım zulmü burada da yaşanır. Stadın yapım ihalesini de daha mimari bürosunu açmadan, henüz kademi son sınıftayken müthiş bir su topu oyuncusu olarak tanıdığım Eren Talu kazandı. O da -herkes biliyor- çok iyi bir kariyer çizgisine sahip. İkisiyle de gurur duyuyorum.
Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!