Haberler

Anadolu'da "TOKİ Mimarlığı!"

Tarih: 11 Ekim 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Mimarlar Odası'nın birkaç yıldır gündeme getirdiği "Türkiye Mimarlık Politikası" ndaki temel amaç özetle şöyle vurgulanıyor: "Dünya mimarlık ve kent tarihinin en zengin birikimlerini taşıyan bir ülkede; çağdaş yapılanmanın da bu geçmişi aratmayacak düzeyde nitelikli ve kimlikli olmasını sağlayacak 'ulusal mimarlık politikası' nın, tüm kurumlarca gözetilerek yaşama geçirilmesi.."

Aslında tüm ulusun esenliğini hedefleyen bu atılıma, öncelikle destek vermeleri gereken kurumlarımızdan hâlâ bir yakınlık yok.

Örneğin "Başbakan" lıktakiler; dünyayı gezmelerine rağmen, "Haklısınız, hiçbir ülkede gözlenmeyen bu geçmişe saygısızlığı durdurmak için önerinizi anayasal ilkelere de yansıtmalıyız" demiyorlar.

Ya da "Bayındırlık ve İskân Bakanlığı" ndakiler, yıllardır yaptıklarına bakıp, "Artık tip proje yok; kamu binalarında da mimarlığa özen gösterilecek" diye bir yanıt vermiyorlar...

Benzer şekilde "Kültür ve Turizm Bakanlığı" bile, mimarlık ödülleri başlatmasına rağmen; "Türkiye'de mimarlığın da bir sanat olduğu bilincini ve çağdaş mimarlığın yeniden kültürle buluşmasını kurumsallaştırmak için biz de varız." diye bir açıklama yapmıyor...

Bunlar arasındaki Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ise aynı sessizliğe katılması bir yana, dağlara taşlara sıraladığı şu kimliksiz, tekdüze ve yöresine tümüyle yabancı "blok apartman" mimarisini hızla yaygınlaştırarak, "Anadolu'da olduğu" nu unutan bir yapılaşma ve şehircilik anlayışını onca "uyarı" larımıza rağmen ısrarla sürdürüyor.

Oysa Mimarlar Odası'nın bu çağrısına, belki de en önce uyması gereken; gerçekleştirdiği binlerce yapıyı bu ülkeye yakışır bir mimariyle tasarlaması "kamusal görev" i olan; ve bünyesindeki mimarları da "bulunulan yörenin kültür ve çevre değerlerini gözeten projeler" yapmaya özendirmesi gereken kurum, TOKİ değil midir?

Bu nedenle, "Türkiye Mimarlık Politikası" çağrısına hâlâ suskun kalanlar arasındaki TOKİ'ye "serzenişler" imizi açmak istiyorum.

Anayasada "Okunmayan" Uyarı
Şu "TOKİ ortağı lüks konut siteleri" nin "deneyim paylaşımı" konferansında, başkan vekili Erdoğan Bayraktar özellikle "anayasal görev" lerini aynen şöyle anımsatmıştı: "Bilindiği üzere, anayasamızın 57'nci maddesi; devlete, 'konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alma' görevini vermiştir..." (İstanbul-18 Ocak 2007)

O gün bu "eksik" bilgilendirmeyi önemsememiştim. Ancak, "aynı ifade" sini web sitelerindeki diğer konuşmalarında da okuyunca, anayasa maddesini "kısaltma" sı ile TOKİ projelerindeki "çevreye duyarsız" lığın ne denli "uyumlu" olduğunu fark ettim.

Çünkü 57. madde aslında bakın nasıl: "Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler..."

Peki TOKİ Başkanı, şu beğenmediğimiz "sivil olmayan" anayasada bile vurgulanan "şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama" koşulunu neden atlıyor?

Sadece ürettikleri konut "sayı" sıyla övünmek yerine, aynı zamanda Türkiye'nin kültür, çevre ve kentsel değerleriyle uyumlu bir mimariyle herkese "örnek" olmayı neden önemsemiyorlar?

Duyarsızlığın Örnekleri
TOKİ projeleri "anayasa koşulu" yla irdelendiğinde, birçoğundaki doğa ve uygarlık tahribatı açıkça görülebilir. Örneğin, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş diyor ki; "TOKİ'nin Torbalı ilçesi Yazıbaşı beldesindeki konut projesi, en verimli tarım alanlarında katliam yaratıyor..." (Hürriyet EGE-29 Ağustos 2007)

Adana'da Çukurova Üniversitesi yerleşkesindeki "ziraat eğitimi" için korunan alan, "TOKİ hastanesi arsası" oldu. Aynı yerdeki DSİ kanalet arazisi de planlara aykırı olarak TOKİ evlerine ayrıldı.

Edirne'de belediyenin tarımsal değerinden ötürü imara açmadığı yerleri bile TOKİ kendi blokları için planladı.

Bursa'da Kayapa ve Yunuseli TOKİ projeleri, plandaki spor ve yeşil alanlarda gerçekleştirildiği için, çevreciler suç duyurusunda bulundular.

İstanbul'daki Maltepe Bölge Parkı'nın, ormana katılacak ağaçlandırma ve yeşil alanları da artık TOKİ'nin konut alanı.

Yer seçimlerindeki bu duyarsızlığın yanı sıra, mimari tasarım ve yerleşme düzeni bakımından da "TOKİ mimarlığı" , herhangi bir mimarlık okulunda daha ilk senelerde bile sınıfta kalır.

Örneğin, tarihsel dokusunu özveriyle yaşatan Muğla'daki dağlara sıralanan devasa TOKİ bloklarının o "yabancı" ve "ezici" peyzajı, sadece mimarlığa değil, kentin "koruma tarihi" ne de saygısızlık.

Kars'taki, o hayranlık uyandıran tarihsel plandan bile esinlenilmeyen; sert kışların akılcı mimarîsinden ders alınmamış TOKİ projeleri, kentin "kimlikli gelişme" çabasına da "aymazlık" örneği.

Bunlar artık öylesine yaygın ki nerede bir TOKİ projesi varsa, orada, ne yöreyle uyumlu bir mimarlık var, ne kent kültürüne saygılı bir planlama, ne de çevreye duyarlılık...

Sadece aynı türden apartmanların sözde "ucuz tasarım" ve "inşaat kolaylığı" adına sıralanması var.

Mimarlığın Beklentileri
Peki TOKİ ne yapmalı?

Birincisi; her projesinde öncelikle, bulunulan kentin genel imar ve şehircilik dengeleri ile mimarideki yöresel kimlik ve özgün yaşam değerleri gözetilmeli.

İkincisi; yerleşim düzeninde bloklar yerine, sözgelimi konutlar, insancıl sokaklarla birlikte tasarlanmalı; kamusal hizmetler bu sokakların açıldığı meydancıklarda yer almalı...

Üçüncüsü de örneğin "ticari" alanlarda süper marketler yerine yöre üreticilerine açık çarşılar, pazarlar düzenlenerek "Anadolu kenti" karakteri "çağdaş arasta" larla da sürdürülmeli...

Bunun için de şu "Türkiye Mimarlık Politikası" diye tutturanların ne istediklerini hiç değilse biraz olsun "merak etmek" gerekmiyor mu?
Takip
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.