Haberler

Devlet isterse Bırakır giderim, ama...

Tarih: 22 Ekim 2007 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Recep Yeter
Avrupa'nın "karışan en büyük çadırı" İstanbul Gösteri Merkezi'nin sahibi Mustafa Özbey, çadırı kadar büyük konuşuyor: "Devlet isterse bırakır giderim, ama burayı kimse zorla elimden alamaz. Mafya değilim, hukukun ağzıyla konuşuyorum"

İstanbul Gösteri Merkezi'nin sahibi Mustafa Özbey Mydonose Show Land (Maydonoz şovlend) denilince, akan sular durulurdu bir zamanlar. Memleketin en cafcaflı ve heybetli eğlencelerinin, gösterilerinin, gecelerinin, davetlerinin mekanıydı. Henüz metro da yoktu o zamanlar hemen yanı başından halkın gidip geldiği, dolayısıyla halkın da yolu pek düşmezdi. Ama ne olduysa, Beşiktaş'ın, Trabzonspor'un hatta Milli Takım'ın unutulmaz kaptanı, eski futbolcu yeni işadamı Mustafa Özbey, dev çadırı sahiplenince oldu. Önce adı sonra tadı değişti dev çadırın. Telaffuzu bile zor Maydonoz ismi yerini İstanbul Gösteri Merkezi'ne bıraktı. Sultans Of The Dans, Halk Oyunları'yla yer değiştirdi. Çadırı gündeme taşıyan esas mesele ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kızı Kübra Gül'ün nikah töreni sonrası Hürriyet'in attığı '3 bin kişiyi Allah korudu' manşeti oldu. Çadırın dayanıksız olduğunu ve yıkılacağını iddia eden Hürriyet, bu bilgiyi ertesi güne saklayıp, manşetinde kullanmayı tercih etti. Dolayısıyla kendi yazarı Enis Berberoğlu ve devletin üst düzey erkanının da aralarında olduğu 3 bin kişiyi bir gün önce uyarmayı nedense düşünmedi. Çadır da bu manşetten sonra karıştı. İstanbul Gösteri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özbey, bazılarının çadırda gözü olduğunu iddia ederken, gazeteler arasında devasa yapının kaçak olduğunu yazanlar da vardı, artık memleketin hayrına hizmet ettiğıini, fırtınanın bu yüzden koptuğunu savunanlar da… İşin aslını astarını öğrenmek için çadırdan içeri kafamızı uzatıp, Mustafa Özbey'e olan biteni sorduk.

Milli Takım'da da oynadı
Mustafa Bey'e göre, tüm suçlu bir fincan kahve. Bugüne kadar Trabzonspor başta olmak üzere Bursaspor, Beşiktaş A ve Ümit Milli takımlarda top koşturan, Beşiktaş'ta takım kaptanlığı bile yapan Özbey, 1981'de futbolu bıraktıktan sonra, önce sinema sektöründe yapımcılıkla, ardından da medyada top koşturmuş. Bir ara M1 televizyonunun da sahibi olan Özbey, çadırın karışmasının ardından yeniden televizyonculuğa dönmeye, M1 televizyonunu önümüzdeki günlerde tekrar faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Mustafa Bey'in Beymen'de kahve içerken karşılaştığı bir dostu, Organizatör Ahmet San'la birlikte bu çadırı 2 milyon dolara satın almak istediklerini anlatmış. Mustafa Özbey, arkadaşının isteği üzerine bu satışta kefil olduğunu ancak ödemelerde yaşanan sorun nedeniyle çadırın borcunu kendisinin ödediğini söylüyor ve ekliyor: "Emekliliğimir keyfini sürmeye hazırlanıyordum. Nuh'un gemisini aramaya gidecektim arkadaşlarımla birlikte. Ama sahnenin ortasında bulduk kendimizi"

"Tüm arazi benim"
Çadırın arazisinin hazineden önce de özel mülk olduğunu belirten Mustafa Özbey, "Ben çadırı satın olduktan sonra problemler ortaya çıkmaya başladı ve çadır kaçak olduğu iddiasıyla dava açıldı. Mahkeme çadır arazisi için belediyenin belirlediği rakamlara göre 10 milyon YTL değer biçti. Çadır için de 12 milyon 800 bin dolar değer biçildi. Yani mahkeme bu rakamı ödediğimizde problemin ortadan kalkacağına karar verdi." diyor. Özbey, bununla da yetinmediğini ve tapu kayıtlarından arazinin hazineden önceki sahiplerine ulaştığını belirterek, şunları söylüyor: "8 mirasçı ve akrabalarına İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ve CNR'ın da aralarında olduğu 47 bin hektarlık alanın yüzde 30'unun yüzde 10'una 4 milyon dolar ödedim. Fuar başlangıcından E5'e kadar olan tüm arazi benim"

"Ben Ceyda Eren değilim"
"Bazı firmaları yasakladım, magazincileri sokmadım Dansöz oynatmıyorum. Bütün problem bunlar. İşin içinde rant var. Başka büyük holdingler de burasının peşinde" diyen Özbey şöyle devam ediyor: "Önce Ceyda Eren'i harcadılar sıra bana geldi. Ama ben Ceyda Eren değilim. Başbakanlık Güvenlik Dairesi'nde 4 yıl çalıştım. Mafya değilim ama devletin içinden geldim. O yüzden mafya ağzıyla değil Hukuk ağzıyla konuşuyorum. Saldırganlıkla elimden alamazlar. Hadlerini bildiririm. Hukuk bilgileri olsa böyle davranamazlar. Bugüne kadar devletten bir kuruş dahi almadım ama devlet isterse bırakırım." Özbey, çadırın kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılması gerektiğini söyleyenlere de "İstanbul'daki tüm kaçak binaların sahipleri gelsin önce benimkisini sonra da İstanbul'daki tüm kaçak binaları yıkalım hodri meydan" diyerek çağrıda bulunuyor.

"Akademi yapacağım"
Özbey'in 43 milyon dolar değer biçtiği çadırın sigorta risk bedeli ise 23 milyon dolar. Çadırda 170 kişi çalışıyor. Türk Dil ve Tarih Kurumu, 1. Ordu Komutanlığı gibi bir çok kurumdan kültür sanata katkıları nedeniyle ödüller alan Özbey'in hayali ise İstanbul Gösteri Merkezi'nde bir Kültür Sanat Akademisi kurmak. "Türk gençliğinin kültürel yozlaşmasını önlemek, kendi kültürümüzü öğretmek istiyorum." diyen Özbey'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a da bir çağrısı var: "Burası Avrupa'daki tek gösteri merkezi. Avrupa 2010 Kültür Başkenti için biçilmiş kaftan. Gelsinler sahip çıksınlar buraya. Hep birlikte Türkiye'ye kazandıralım. 15 günde yüzme havuzuna, buz pateni pistine dönüştürebilirim. Bir afet durumunda 5 bin kişilik hastaneye dönüştürülmek üzere Kızılay'a yazılı taahhüt verdim." Mustafa Bey böyle diyor ama çadır bu kadar büyük olunca, içerideki fırtına da dineceğe benzemiyor.

Ahmet San: Yanlış işletildi, ayrıldım
Mydonose Show Land'ın sözleşmesi bitince, Ahmet San ve bir ortağına 2 milyon dolara satıldı. Ancak çadırın arazisinin sorunlu olduğunu öğrenen San, almaktan vazgeçti. Bu kez devreye Mustafa Özbey girdi ve San'a İstanbul Gösteri Merkezi'ni 500 bin dolara birlikte almayı tekif etti. Bu teklifi kabul ettiğini belirten Ahmet San, “Beraber bir şirket kurup, 500 bin dolara satın almak üzere mutabata vardık. Aldıktan sonra hisse devri yapılsın diye bekledim. Ancak yapılmadı. Oraya benim normlarımda kabul edemeyeceğim insanlar getirildi. Ben ayrılmaya karar verdim ve uzaklaştım" diyor.

Çadırın rengi değişti
Mustafa Özbey, çadırın sahibi olduktan sonra da 5 bin kişilik İstanbul Gösteri Merkezi, bir çok önemli ve büyük etkinliğe ev sahipliği yaptı. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın finali burada yapıldı, Kral TV'nin Video müzik Ödülleri töreni ve Sezen Aksu konserleri burada gerçekleştirildi. Birçok ülkede canlı yayınlanan Kicks Boks müsabakalarının adresi de yine İstanbul Gösteri Merkezi'ydi. Gösteriler için geceliği 25 bin dolara kiralanan İGM, geçen yıl 20 yardım kuruluşuna da ücretsiz tahsis edilmiş.

Rakamlarla İstanbul Gösteri Merkezi
Seyirci Oturma Kapasitesi: 4.518 kişi
Çadır Alanı: 8.000 m2
Sahne Arkası Yapısı: 2.400 m2
Çadır Bezi: 11.000 m2
Fuaye: 4.000 m2
Sahne ve Arkası: 1.000 m2
Tuvalet Alanı: 800 m2
Sahne Alanı: 450 m2
Giriş Holü: 100 m2
Otopark Kapasitesi: 4.000 m2
Tuvalet Kabini: 120 adet
Giriş Kapısı: 14 adet
Yangın Merdiveni: 2 adet
Yangın Çıkışı: 40 adet
Tır Parkı: 10 araç
Yangın Söndürücü: 40 adet
Güvenlik Kamerası: 48 adet
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.