Haberler

Levend Kılıç'ın Eskişehir İnsanları...

Tarih: 25 Ekim 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Ahmet Cemal
"...Bu kentte dolaşırken geçmişin hızlı bir şekilde yok olmuş, yok edilmiş yüzünü görmekteyim. Yan yana sıralanmış dükkânlarda, önümüzdeki yıllarda, yani gelecek zamanda belki hiç görülmeyecek mekânların, o mekânların yaratıcılarının ışıltılarını görmekteyim. Onları, şimdi yani içinde bulunduğum zaman diliminde yakalayabilirsem, bu kent açısından tarihin bir dönemini yakalamış olacağım. Niyetim bu çalışmayla yok olmaya yüz tutan meslekleri ya da kenarda köşede kalmış, unutulmuş esnaf ve zanaatkârları gün yüzüne çıkarmak değil. Niyetim, dükkânları, içinde kurdukları kendi dünyalarında çalışan esnaf ve zanaatkârları olduğu gibi göstermektir. Bu çaba geçmişle ilgili bir dönemi, esnaf ve zanaatkârlar yoluyla canlandırmak da değildir. Toplumsal değişmenin, yirmi birinci yüzyılda ulaştığı noktada biraz boynu bükük kalmış, kimi durumlara yenilmiş olan esnaf ve zanaatkârları göstermektir... "

Herhangi bir fotoğraf kitabının sayfalarını çevirip siyah-beyaz resimler arasında dolaştığınızda, burnunuza bir tuhafiyeci ve hazır giyimci dükkânındaki kumaşların, bir terlikçideki derilerin ve yapıştırıcıların, bir bakkal dükkânındaki binbir çeşit gıdanın, bir marangoz atölyesinde biçimlenmekte olan çamların veya bir eczanedeki ilaçların kokusunun, sanki her resimle birlikte o mekânlara da gerçekten giriyormuşsunuz gibi canlı geldiği oldu mu hiç? Ya da, bütün bu mekânların yine o resimlerde yer alan yaratıcılarından ve sahiplerinden, bir kentin bugüne göre artık epey eskilerde kalmış öykülerini dinlemeye başladığınız gibi bir duyguya kapıldığınız?

Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden, değerli ve sevgili dostum Prof. Dr. Levend Kılıç 'ın, yazımın başında " Hatıra, Görsel Hafıza ve Fotoğraf " başlıklı sunuş yazısından bir bölüm alıntıladığım son kitabı " Meslekte Kırk Yıllıklar ­ Eskişehir'in Esnaf ve Zanaatkârları ", işte böyle bir eser. Yani görsellikten yola çıkarak ve görsel malzeme aracılığıyla okuruna geçmişin kokularını, aynı geçmişi yaşayanların anlatıları eşliğinde ulaştıran bir kitap. Anlatılanları, kişileri tek başlarına ele aldığımızda duyabilmemiz olası değil; onlara yeterince kulak verebilmemizin temel bir koşulu var. Bu koşulu Levend Kılıç, yine sözünü ettiğim sunuş yazısında, şöyle dile getirmiş: " Esnaf ve zanaatkârların işyerleri bana hep kendine özgü yaşam alanları olarak gelir. ...İşyerinin iç mekânını düzenleyen esnaf, sadece ticaretiyle ilgili olarak bir mekân düzenlemez, aynı zamanda kendisi için bir dünya kurar. Kendi elleriyle kurduğu bu dünya, onun çalışma zamanıyla ilgili yaşam alanıdır... " Evet, yazar tarafından fotoğraflarla ' seslendirilmiş ' olan bu kitapta anlatılanları bizim de ' duyabilmemiz ', yalnızca bakma eyleminin ötesine geçip, mekânları bir bütün olarak ' görebilmemiz ' koşuluna bağlı, işte o zaman, üstelik her birimiz kendi görme biçimlerimizden yankılanacak ezgiler eşliğinde, kendimize özgü zamanlar ' duymaya ' başlayabiliriz.

Levend Kılıç, sunuş yazısında çok önemli bir noktaya değiniyor ve resimlerin birer hatıra olma özelliğinden söz ettikten sonra, hatıralar aracılığıyla bir görsel hafıza oluşturmayı amaçladığını belirtiyor. Kılıç'ın bu amacını, geçmişi sadece geçmiş olarak bırakmamak, fakat tarihe dönüştürmek dediğimiz eylemle de karşılaştırabiliriz. Çünkü yalnızca birer ' hatıra' diye saklanan resimler, zamanla sadece renklerini değil, seslerini de yitirirler; bugünden önceye ait resimlerin seslerini ­kulağa kimi zaman eski taş plakların cızırtılarıyla gelseler bile­ korumak, ancak o resimlerden bir ' görsel hafıza ' oluşturmakla mümkündür.

Fotoğraf sanatçısı Claude Gauthier , fotoğraf konusunda şöyle der: " Bir fotoğraf, sonsuzluk adına yakalanmış büyülü bir ân'ın ifadesidir... Burada gerçekten de bir büyü vardır, çünkü fotoğraf sanatı, gerçekliği başkalarıyla da paylaşmamızı mümkün kılarken, aynı zamanda o gerçekliği farklı düzlemlere taşımamıza ve görme biçimlerimizi yoğunlaştırmamıza zemin hazırlar. " Levend Kılıç'ın fotoğrafları da, mekânlarıyla ve o mekânların doğal dokusunda yer alan insanlarıyla, işte böyle ' büyülü ân'lardan ' oluşma. Yazarın deyişiyle bugün'ün ' şimdiki zaman 'ında çekilmiş olan bu resimler, doğru, yani tarih bilincinin süzgecinden geçme bir okuma biçimiyle, sürekli değişen bir dünyada dün'ün ve yarın'ın tarihlerine de önemli atıflarda bulunabilir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.