'Zengin damada' hazırlanan 'gelinlik kız' gibiydi İzmir. EXPO adaylığı nedeniyle Uluslararası Sergiler Bürosu delegelerinin geçeceği güzergâhta makyajlar yapıldı; yollar yenilendi, tuvaletler boyandı, pisuvarlar değiştirildi. Oysa, pisuvarlar değiştirilmeden önce de tuvalete gidiyordu İzmirliler!..
Geçen hafta İzmir'i görmeliydiniz, görücülere hazırlanan "gelinlik kız" gibiydi. Kent, allanıp pullanıyor, "görücülere" hazır hale getiriliyordu. Tarihi yapılara giden yollar, yeni baştan döşeniyordu. Temizlik ihmal edilmiyor, çöp kutuları değiştiriliyor, çevre düzenlemeleri gözden geçiriliyordu. Seferberlikten genel tuvaletler de nasibini alıyordu. Boyanıyorlar, pisuvarları yenileniyor, hatta orasının "tuvalet" olduğunu belli eden işaretler yeni baştan yerleştiriliyordu.
Kız tarafındaki hummalı koşuşturmanın nedeni, kentin "dünya sergisi" anlamına gelen EXPO'ya olan adaylığı. 5 yılda bir gerçekleştirilen organizasyon, yapıldığı kente on milyonlarca ziyaretçi çekiyor. Rakam, Türkiye'ye bir yılda gelen turist sayısından bile fazla. Bu da, "müstakbel damadı" daha muteber kılıyor.
Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) kontrolündeki organizasyon, aynı zamanda kalıcı yatırımların da önünü açıyor. EXPO 2010, Çin'in Şangay kentinde yapılacak. EXPO 2015 için Milano ve İzmir yarışıyor. "Daha iyi bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık" ana temasıyla öne çıkmaya çalışan İzmir, hafta içinde, organizasyonun yeri için karar verecek BIE delegelerini ağırlayacaktı. İşte bu nedenle gelinlik kız gibiydi İzmir, süslenip püsleniyordu... Ancak kız tarafındaki faaliyetler, kent genelinde değil, nedense belirli bir güzergahta yürütülüyordu. Kaçırılmaz kısmetin geçeceği güzergahta...
Oysa tuvaletler boyanmadan, pisuvarlar değiştirilmeden önce de çişleri geliyordu İzmirlilerin! Çamur da olsa, toz toprak da olsa, o yoldan yürüyorlardı evlerine, işlerine... O zaman, nedense düşünülmüyordu bu güzergahı güzelleştirmek. Ama şimdi kent, "zengin damada" beğendirilecekti ya, makyaj için icazet çıkmıştı. Allık niyetine badana yapılıyor, ruj niyetine pisuvarlar değiştiriliyordu. Bir kentin altyapısının bitirilmesine, heykellerle güzelleştirilmesine, kamusal alanlar düzenlenmesine kim karşı çıkabilir ki? Ama yok öyle değil, önemli olan kusurların giderilmesinden çok görülmelerini engellemek. Tıpkı, seçime çeyrek kala yapılan yatırımlar gibi... İzmir'de yaşananlar, yalnızca İzmir'in sorunu değil elbet. Devlet büyükleri, bir beldeyi ziyaret ettiğinde de hep böyle olmuyor mu? Dört bir yana makyaj yapılıyor, belde büyüklere şirin gösteriliyor, gürültü partırtı sona erdiğindeyse, yöre halkı yine sorunlarıyla baş başa kalıyor.
İzmir'in görücüleri, şimdilik gitti. Kızımız hakkındaki kararlarını daha sonra bildirecekler. Onaylanacak hiçbir yanı yok ama, kayınvalideler gelin adaylarını hamamda beğenirmiş eskiden. Makyajsız, çıplak!.. "Kent sevgisi" diye bir kavram varsa, sevgilinin kendisini "makyajsız" sunması bu kadar mı zor?.. Nasıl olsa vuslatta soyunmayacak mıyız?..