Maden yasaları, orman, milli parklar, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları, sit alanları, su havzaları, sahil şeritleri ve karasularında maden arama çalışmalarına izin veriyor. Yani Sultan Ahmet Camii'nin altında veya Anıtkabir'de maden arayabilirsiniz! Ülkenin tarihi, doğal zenginliklerini, yöre halkının geçim kaynaklarını dikkate almayan bir anlayışla.
Bergama Örneği Unutulmadı
Kaz Dağlarında yıllarca toprak altında yatan altın birden fark edildi, n ayrı şirket 37 farklı noktada altın bulmak için sondaj çalışması yapmaya başladı. Ormanlarda ağaçlar kesildi, yollar açıldı, şantiyeler kuruldu. İçme suları bulanmaya, toprakta yapışkan yabancı maddeler görülmeye başlandı. Siyanürlü altınla tanışan Bergama örneğini bilen halk, aynı kaderi paylaşmamak için ayağa kalktı. Kazda-ğmı Koruma Girişim Grubu adıyla birlik oldu, belediyelerin, muhtarların ve pekçok sivil toplum kuruluşunun desteği ile seslerini duyurmaya başladı.
Yöre halkının giderek artan tepkisi üzerine Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası geçtiğimiz günlerde "Kazdağlarında Madencilik, Turizm ve Çevre" konulu bir toplantı düzenledi. Toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de katıldı. Daha önceki beyanatlarında yörede altın aranmasına tepki gösterenleri ajanlıkla suçlayan ve arkalarında yabancı güçler olduğunu iddia eden Bakan'a toplantıda Kazdağı Korumu Grubu büyük tepki gösterdi. Sayın Hilmi Güler "Bu sözleri söylemedim. Tekzip gönderdim. Basın yayınlamadı" diyerek basını suçladı. Bakanın yöre halkından çok maden şirketlerine yakın olduğunu söyleyen Kazdağı Koruma Grubu, varolan maden yasaları ile Anıtkabir'in altında bile altın aranabileceğini yasaların değişmesini istediler.
Kazdağlarındaki altına bu hücumun nedeni Avrupa Birliği'nde "Madencilik Rönesans'ının başlaması ile dünyadaki altın fiyatlarının hızlı yükselişi olarak gösteriliyor. Toplantıda maden şirketlerini savunan Bakan, istihdamı artırdıklarını, vergi verdiklerini belirtti. Halkın tepkisinin bilgisizlikten ve yaratılan dedikodulardan kaynaklandığını, altın arama çalışmaları sırasında kullanılan siyanür miktarı için Avrupa Birliği standartlarını esas aldıklarını ve hatta daha hassas olduklarını savundu. Bakana göre siyanür bu kadar abartılacak bir konu değil!
Bakan Firmaları Savundu
Altın arama çalışmalarının yöreye vereceği zarar derin ve çok boyutlu. Toplantıda konuşan Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tunçer ilçelerinde yılda, 100 bin ton elma, 75 bin ton şeftali, 25 bin ton üzüm, 50 bin ton hububat üretildiğini söyledi. Bayramiç ilçesinin yıllık kayıtlı tarım üretimi 500 trilyon ve üreticiler de vergi ödüyor, istihdam yaratıyorlar. Üstelik hem kendilerini hem yurt genelindeki tüketicilerini besliyorlar. Tunçer, "Halkımız endişeli. Bilgilenmek istiyor. Ağaçlarımız kesiliyor diye köylüler rahatsız. Ormancılara soruyoruz, cevap alamıyoruz. Havamızın, suyumuzun, toprağımızın kirlenmesini istemiyoruz" dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İlhami Tezcan, Dünya markası olan zeytin ve zeytinyağı üreten firmalar olduğunu, meşhur Ezine peynirinin yeni tescil edildiğini, Çanakkale domatesinin marka olduğunu söyledi.
Kazdağı Koruma Girişimi'nden Mehmet Ongen Kazdağlarının Alplerden sonra dünyanın oksijen bakımından ikinci zengin bölgesi olduğundan, eşsiz mitolojik geçmişinden ve doğal güzelliklerinden dolayı turizm açısından büyük potansiyel taşıdığını söyledi. Kazdağlarını koruma amacıyla başlatılan imza kampanyasına destek vermek isteyenler için: http://www.marcep.org/index2.asp7sayfasimza
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

