Haberler

Devlet sofrası

Tarih: 5 Kasım 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Aylin Öney Tan
Tarihi anlamanın bir yolu, tarihe tanıklık eden mekânlara bakmaktan geçer. Bir ülkenin, bir halkın geçmişine sahip çıkması son derece önemlidir. Geçmişlerine sahip çıkmayan, tarihe tanıklık eden mekânlarını korumayan toplumlar köksüzlüğe ve belleksizliğe mahkûm olurlar. Nerelerden geçtiklerini, nerelerden nereye geldiklerini anlayamazlar. Geçmişini anlayamayan, anlamadığı için duyarsızlaşan toplumlar geleceğini de kuramaz. Geleceğe giden yol geçmişi iyi bilmek ve anlamaktan geçer.

Cumhuriyeti anlamak için Cumhuriyetin kurulduğu mekânlara bakmak gerek. Atatürk'ün 1921-32 yılları arasında yaşadığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı mekân yani Çankaya Köşkü titiz bir onarımdan sonra artık Atatürk'ün yaşadığı haliyle izlenebilecek. Ahmet Necdet Sezer döneminde 2003 yılında başlayan proje çalışmaları süresince detaylı bir araştırma yapılmış, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Restorasyon Bölümü öğretim üyelerinden oluşan bir danışma kurulu tüm projelendirme ve danışma sürecinde denetim ve gözetimini sürdürmüş. Restorasyonu üstlenen restoratör Saadet Sayın ile danışma kurulunda yer alan ve aynı zamanda benim de üniversitede hocalarım olan Prof. Dr. Yıldırım Yavuz ve Prof. Dr. Ayşıl Yavuz ile sınıf arkadaşım Dr. Fuat Gökçe köşkü Atatürk'ün gördüğü, sevdiği, beğendiği ve kullandığı gibi korumaya özen göstermişler. Ayşıl Yavuz bir bina restorasyonu yapmaktan ziyade bilinçli bir tercih olarak bir yaşam restorasyonu yaptıklarını vurguluyor. Yani izine rastladıkları her dönemi, örneğin özgün süslemeleri ya da sonraki müdahaleleri korumak yerine mekânları Atatürk'ün kullandığı ve tercih ettiği biçimde korumayı yeğlemişler. Böylece köşkü Atatürk'ün gördüğü gibi görmek, Cumhuriyetin temellerinin atılmasına tanıklık etmiş duvarların ruhunu solumak mümkün olabiliyor. En çok dikkati çeken, restorasyon ekibine en çok heyecan veren ve Cumhuriyetin ilk yıllarına en çok emeği geçen iki mekân var. Yemek salonu ve çalışma odası.

Atatürk'ün 1921'de taşındığı köşke 1923-24 yıllarında Mimar Vedat Tek tarafından zemin katında yemek salonunun bulunduğu bölüm eklenmiş. Köşesi kuleli köşk eki o dönemde Ankara'da pek çok yapının inşasında etkin olmuş, Ankara'da birbiri ardına kuleli evler inşa edilmiş. Yaklaşık 50 m 2 ' lik salonun bir ucunda kuleli bölümde sekizgen radyo ve sigara salonu bulunuyor. Yemek salonunun onarımı sırasında ortaya çıkanlar heyecan verici. Araştırmalar sırasında duvarlardaki boya katmanları tek tek incelenmiş. Yemek salonunda on iki kat boya altından özgün vişne çürüğü boya katı çıkmış. Sonraki dönemlerde hoyratça ve özensiz renk seçimleriyle boyanıp duran yemek salonu uzman konservatörler tarafından günışığına yeniden kavuşmuş. 1923'te köşke gelin gelen Latife Hanım'ın İngiltere'deki babasına mektup yazarak vişne çürüğü duvarlara uygun mobilya aradığını ve katalog göndermesini rica ettiği biliniyor. Nitekim onarımlar sırasında mobilya döşemelerinin de vişne çürüğü olduğu ortaya çıkmış. Böylece Atatürk ve konuklarını verdiği sıcaklık ve rahatlık hissiyle kucaklayan duvarlar özgün boyasıyla, ceviz lambrileriyle, Atatürk'ün sofrasına tanıklık eden biçimde korunmuş.

Atatürk'ün sofrasının aynı zamanda bir meclis olduğu, devlet kararlarının çoğunlukla burada alındığı, uzayıp giden yemek saatlerinde aynı zamanda yoğun çalışmalar yapıldığı bilinir. Onarımda bu nokta da unutulmamış. Fotoğraflardan anlatımlara kadar her türlü belgeye dayanarak yapılan çalışmaların ışığında Atatürk'ün sofrası tekrar kurulmuş. Her tabağın yanına sofrada âdet olduğu üzere birer not defteri ve kalem konmuş. Zaman zaman kullanılan ayaklı kara tahta ise ne yazık ki bugün en çok kullanıldığı mekânda değil, Anıtkabir müzesinde bulunuyor. Sofranın genelinde ise Atatürk'ün çizgisi kendisini gösteriyor. Sadelik ve kalite dikkati çekiyor. Tek süsü kenarındaki incecik bir gümüş çizgi olan beyaz Limoge porselenler, gümüş Christophle çatal bıçak takımları, GMK yani Gazi Mustafa Kemal armalı kadehler sade bir şıklık sergiliyor. Cumhuriyetin ilk yıllarına damgasını vuran sofra artık herkese açık. Cumartesi-Pazar 13.00-17.00 arasında ziyarete açık olan Atatürk Müze Köşkü, okul, dernek ve kurumlar tarafından önceden randevu alınarak hafta içi de ziyaret edilebiliyor. Bunun için 470 24 85 No'lu telefondan bilgi alabilirsiniz.

Atatürk'ün anıldığı bu günlerde sizler de sofrasına konuk olun, onu çevreleyen mekânın ruhunu soluyun. Cumhuriyete adım atılan devlet sofrasının anılarına tanık olun.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.