Edirne Karağaç’taki Lozan Müzesi’nden dönerken Karaağaç’taki otobüs durağını gösterdi bizim Lütfü Karakaş... Hükümetten ve partiden ayrıldık, birkaç gün sonra İnönü, küçük Volkswagen’i ile tek başına Edirne’ye gelmiş...

"Bir baktım İnönü, trafik ışıklarında duruyor. Çok şaşırdım; hemen yanına sokuldum. Yanında Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı ve aynı zamanda kuruluşunda İnönü’nün öncülük ettiği üniversitenin Uluslararası Fizik Uygulamaları ve Matematik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Askeri Baran vardı. ’Beni bırak’ dercesine eliyle işaret ederek yola devam etti. Takip ettim, II. Bayezid Külliyesi’nin Sağlık Müzesi’ne gittiler. Ben ’siyasi’ sorular sormaya başlayınca ’Sayın Karakaş, beni haber yapmayınız, biz buraya bilimsel bir çalışma için geldik’ dedi. Prof. Baran’la o zaman yeni düzenlenmekte olan müzeyi gezdiler. İnönü, külliyenin Mısır’dan getirilmiş mermer sütunlarını uzun uzun inceledi. Meğer, Prof. Baran ile bir formül üzerine üç saat çalışmışlar. Daha sonra tek başına İstanbul’a yola koyuldu."

Eskortsuz ve korumasız halde tek başına Edirne’den geri dönüyor.

İşte bu özelliklerinden ötürü önceki günkü cenaze törenine binlerce kişi katılmıştı İnönü’nün..

İnönü’nün gezdiği Sağlık Müzesi, Türkiye’nin en ilgi çeken müzelerinden biri sayılıyor. Osmanlı tarihi içinde II. Bayezid Külliyesi’nin öneminin yanı sıra Darüşşifa’nın da tıp tarihinde önemli bir yeri bulunuyor. Trakya Üniversitesi’ne verilmesinden sonra Sağlık Müzesi’ne dönüştürülen yer de burada zaten. Balkan savaşlarına kadar ’hastalara deva, dertlere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve defi seva’ olmak üzere 10 hanende ve sazende, müzikle tedaviye katılırmış. Hastalar ve deliler bu müzikten hoşlanır ve rahat ederlermiş...

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Enver Duran’dan, ’Sağlık Müzesi’nin restore edip ziyarete açılmasından sonra yurtdışında önemli ödüller almaya başladığını öğrendik. 48 ülkeden 60 aday müze arasında Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Müze ödülünden başka son olarak Avrupa Kültürel Miras Birliği’nin Köln’de düzenlediği 12 ülkeden 17 müzenin sunumunda birinciliği almış Sağlık Müzesi... Rektör Duran, Edirne Rotary Kulübü’nün toplantısında, kulübün 2420 Bölge Guvernörü Tahsin Tuğrul ve Edirne Başkanı Oktay Alemdar’a, müzenin özgün ortamı içinde yeniden canlandırılması için yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen Rotary üyelerinin de bulunduğu yemekte Denizcilik Bankası’nın ’Deniz Kültür AŞ’nin danışmanlığını yürüten Perihan Yücel ve bize ’meslek hizmet ödülleri’ verildi... Perihan Yücel, Edirne Valisi olan eşi Fahri Yücel’i üç yıl önce kaybettiğinden beri Edirne’ye gelmiyordu. Eşi Edirne’nin tarihi kentsel dokusunun restorasyonu ve kaybolmaya yüz tutan el sanatlarının yeniden canlandırılması için birçok proje üretmiş sevilen bir valiydi. Perihan Yücel, "Biz Edirne áşığıydık; ben en kıymetlimi burada bıraktım" dedi, çeşitli projelere katkı vermeye devam edeceğini söyledi.

Bu arada Fahri Yücel, yıkılmaya yüz tutan ’Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı’nın ’Balkan Ticaret Merkezi’ne dönüştürülmesi için AB fonlarından 2.5 milyon Euro temin etmişti.

Bu merkez 15 Kasım’da Cumhurbaşkanı Gül tarafından açılacak.

Bu arada haber verelim, AB’nin ’sınır ötesi işbirliği’ programı çerçevesinde işadamları, birçok yatırım projesine hazırlıyor Edirne’yi...

Edirne’de Lozan Müzesi, Balkan Müzesi ve Sağlık Müzesi... Selimiye’den sonra en önemli inanç, tarih ve kültür turlarında önemli bir yer tutan Edirne, ekonomik yönden de önümüzdeki yıllarda patlamaya hazır bir sınır kenti haline geliyor.

Ord. Prof. Süheyl Ünver şöyle dermiş:

"Her şey biter; Edirne bitmez..."

(Trakya bu kadarla bitmez. Tarım, sanayi ve kentleşme plansızlığı yüzünden Trakya bölgesinde akarsuları ve yeraltı kaynakları İstanbul’un ’imar rantı’na kurban ediliyor. Bekleyiniz.)

İstanbul İmar AŞ
CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, geçen hafta AKM ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Kenti ile ilgili yasa üzerinde konuşurken, İstanbul’da imar düzensizliğini belgelerle ortaya koydu. "Yeşil alanı, meydanı, parkı, ormanı olmayan bir kent görsel zenginliği olan bir kent sayılabilir mi?" diye soran Soysal, 23 yıl içindeki plan tadillerinin endişe verici boyutunu yıllar itibariyle gösterdi.

1984-89 arasında 420, 1989-94 arasında 450, 1995-2004 arasında 850 ve son 3.5 yıl içinde ise 3800

İlgili kurum ve kuruluşların, İSKİ’nin, Büyükşehir Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüşlerine rağmen kenti yoğunlaştıran binlerce plan tadilatını yapmaktan hálá daha durulmuyor. Büyükşehir İmar Komisyonunun önünde daha yüzlerce dosya bekliyor. Yani betonlaşma ve alabildiğine bir görüntü kirliliği sürecek.