Haberler

İnadına planlama…

Tarih: 6 Kasım 2007 Kaynak: Evrensel Yazan: Necati Uyar
8 Kasım günü dünyada ve ülkemizde uzun yıllardan bu yana “Dünya Şehircilik Günü” olarak kutlanıyor. Her yıl 8 Kasım gününü de içine alan haftada TMMOB Şehir Plancıları Odası öncülüğünde, ülkemizde şehir planlama alanıyla ilişkili kurumlar ve üniversitelerin katılımıyla “Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu” düzenleniyor. Geleneksel hale gelmiş olan Kolokyum, her yıl bir başka tema ile bir üniversitemizin ev sahipliğinde düzenleniyor. Bu yıl Ankara’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile ortaklaşılarak düzenlenen ve teması “Planlama Meslek Alanı” olarak belirlenmiş olan Kolokyum 7-8-9 Kasım tarihlerinde TODAİE salonunda gerçekleştirilecek.

7 Kasım tarihinde sabah saat 10.00’da başlayacak olan Kolokyumun ilk gününde; “Meslek Alanı ve Etik”, “Geçmişten Geleceğe Meslek Alanı”, “Meslek Alanında Dönüşüm” başlıklarıyla üç oturum gerçekleştirilecek. Kolokyumun ikinci gününde yapılacak oturumlarda ise; “Meslek Pratiği”, “Mesleki Deneyim: Farklı Planlama Ölçeklerinde Plancı Olmak”, “Yeni Yaklaşımlar, Alternatifler”, “Kamu Sektörü ve Planlama Alanı” konuları ele alınacak. Kolokyumun son günü olan 9 Kasım 2007 günü ise; “Farklı Mesleklerle İlişkiler” ve “Kentin Meslekleri” başlıklı oturumların yanı sıra, planlama öğrencileri paneli ve forum gerçekleştirilecek. Forumun ilk bölümünde “Mesleki Yeterlilik ve Yetkinlik” konusu tartışılırken, ikinci bölümünde ise “Meslek Alanı” tartışması gerçekleştirilecek.

1996 yılı öncesinde, Şehir Plancıları Odası tarafından düzenleme yetkisi devir alınıncaya dek, üniversiteler ile düzenlemeyi yapan “daimi komite” arasında zaman zaman kırgınlıklara neden olan Kolokyum düzenlemeleri, son yıllara kadar küskünlükler ve kırgınlıklar yaşanmadan Oda tarafından başarılı biçimde sürdürüldü. Her yıl ülkemizde planlama eğitimi veren tüm üniversitelerin ve kurumların katılımı ve katkılarıyla gerçekleştirilen Kolokyumun, bu yıl İstanbul’da var olan üç üniversite tarafından protesto edilmesi, küskünlükler nedeniyle İstanbul katılımının en alt düzeye inmesi, bu yılki Kolokyumun olumsuz yanı. Ancak buna rağmen, Kolokyumda gerçekleştirilecek sunumların, yapılacak tartışmaların, planlama meslek alanının son yıllarda giderek daha da büyüyen açmazının çözümüne katkı sağlamasını, umut ışıklarının toplantının gerçekleşeceği salondan tüm ülkeye, tüm şehir plancılarına ulaşacak biçimde yansımasını diliyorum.

Bu yıl Kolokyuma katılan şehir plancıları, ülkemizde izlenen yanlış eğitim politikalarının bir sonucu olarak, her yıl bir başka üniversitede şehir planlama bölümünün açıldığı, diğer birçok meslek alanında olduğu gibi, eğitim kalitesinin arttırılmasının yerine, işsizlerin diplomalı hale getirilmesine yönelik politikaların meslek alanını doğrudan etkilediği bir dönemde kendi meslek alanlarını tartışacaklar.

Günümüzde izlenen politikalar, şehir plancılarının kendilerini bir yandan istihdam olanakları yeterince yasal dayanağa kavuşturulmamış, giderek “gereksiz” olarak nitelenen bir meslek alanının üyeleri olarak hissetmelerine neden olurken, diğer yandan meslek alanında ucuzlaşma ve çürümenin akıl almaz boyutlara ulaşmasına neden oluyor. Planlama meslek alanına ülke yöneticilerinin gözünde verilen değerin giderek düşmesi, planlama meslek alanının kentsel arsa rantı oluşturmanın ve üleştirmenin basit bir aracına dönüştürülmüş olmasından kaynaklanıyor. Diğer yandan, planlama kararlarının giderek bir kurallar dizisi olmaktan çıkarılması, en temel kuralların bir gece içinde çıkarılıveren üç-beş yasa değişikliği ile altüst edilmesi, planlamaya olan zayıf inancın da giderek yitirilmesine neden oluyor.

Böylesi bir ortamda, akıl ve bilim doğrultusunda hareket etmesi, alacağı kararlarla yapılan düzenlemelerin kamu yararına gelişmesine katkı koyması gereken, kamu yararına ve bilimsel doğrulara uygun düzenlemeleri koruyup kollaması gereken yargı kurumlarının da, yaşanan gidişe ayak uydurup var olan karmaşanın büyümesine, çürümenin hızlanmasına neden olacak bazı kararlara imza atması umutları azaltıyor.

Danıştay’ın yakın zamanda almış olduğu, 1985 yılında yürürlüğe girmiş olan İmar Yasası’nın bir maddesine atıfta bulunan, imar planı müellifliğine ilişkin yönetmelik hükmüne ilişkin yürütmeyi durdurma kararı da böylesi kararlardan. Geçtiğimiz yıl kabul edilmiş olan yönetmelik düzenlemesini, 22 yıl önce yasalaşan 3194 sayılı İmar Yasası’nın 38. maddesinde yer alan “Halihazır harita ve imar planlarının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini; çalışma konuları ve ilgili kanunlarına göre, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları deruhte ederler” maddesine aykırı olarak nitelendirerek durduran Danıştay’ın bu kararının kesinleşmesi durumunda, planlama alanında var olan karmaşanın giderek daha da büyüyeceği görülüyor.

Danıştay’ın kararını alırken, yasanın kabul edildiği yıllardaki Türkiye tablosu ile günümüz tablosu arasında bir karşılaştırma ve değerlendirme yapmadığı anlaşılıyor. Oysaki, kısa bir inceleme yapılsa yasanın hazırlandığı ve kabul edildiği yıllarda, İmar planlama konusunda profesyonel çalışanların yanı sıra, (Yasa taslağını hazırlayan Bayındırlık Bakanlığı başta olmak üzere) kamu kurumlarında planlama konusunda çalışanların da çoğunluğunun mimar olduğu, ülkenin gereksinim duyduğu sayıda şehir plancısının bulunmadığı, bir tek okulun plancı mezun verdiği, üç okulda planlama eğitimin sürdürüldüğü görülecektir.

Ülkemizde faal durumda yaklaşık 300 plancının bulunduğu yıllarda yapılmış olan bir düzenlemeden yola çıkarak, planlama konusunda eğitim almış, Oda üyesi faal şehir plancısı sayısının 5000’e yaklaştığı, günümüz koşullarına uygun olarak yapılmış ve yasa ile açıkça çelişmeyen bir yönetmelik hükmünün yürürlüğünün durdurulması anlaşılır gibi değil.

Bir yandan, eğitim vermekte olan bölümlere ek olarak diğer üniversitelerde de şehir plancısı yetiştirilmesine izin veren, 10’dan fazla üniversitede şehir plancısı yetiştirerek Avrupa’nın en çok şehir plancısına sahip ülkesi olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizde, diğer yandan kamu yararı kavramı ile açıkça çelişen yargı kararları ile planlama konusunda hiç eğitim almamış meslek gruplarına yeniden yetki kazandırma girişimleri gerçekten inanılır gibi değil.

Ancak, ne kentsel toprak rantının kokusuna üşüşen hakim kesimler, ne şipşak yaptıkları yasal düzenlemelerle planlama meslek alanını kuralsızlaştırmaya, plansızlığı temel planlama politikasına dönüştürmeye çalışanlar, ne de eğitimini aldıkları konudaki becerileri ülkemiz sokaklarına yansıyan, buna rağmen utanmadan, sıkılmadan eğitimini almadıkları bir konuda arsızca yetki peşinde koşanlar, gerçekten planlamadan ve kamu yararından yana olan ve “inadına” planlamayı savunanları yollarından döndüremeyecekler.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.