Haberler

İstanbul, Avrupa Kültür Başkenti Olmaya Nasıl Hazırlanıyor?

Tarih: 8 Kasım 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Deniz Banoğlu
Bu sorunun yanıtı çok kolay. Baştan sıralayalım. Önce, size yakın olan uzman kişilerden bir danışmanlar ekibi kurarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu çalışmalara yönlendirilmiş komisyonunun hizmetine vereceksiniz. Belediyeden yüksek ücretlerle istihdam edilmiş bu kişiler tarihi İstanbul kentini nasıl Avrupalılaştırırız diye programlar üretirlerken, siz Türk dış politikasını "Avrupa Birliği'ne tam üyelik" gayretlerine odaklayacaksınız. Bunun için, AB'ye yakın ve sempatisi olan başta medya olmak üzere ne kadar kişi, grup, holding varsa yanınıza, arkanıza alacaksınız. Çünkü Avrupalı olma izlenimi vermeden İstanbul'u Avrupa başkenti yapmak olanaklı değil. Bu gruplar Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme hayalleriyle uğraşır, kamuoyu dört koldan Birliğe, nasıl, hangi koşullarda gireriz de Avrupalılaşırız diye tartışırken, siz (perde arkasından da değil), insancıklarımızın gözlerinin önünde açıkça ve alenen, kısa vadede İstanbul'un, uzun vadede ülkenin Avro-İslamlaştırma programını adım adım uygulamaya koyarsınız. Bu başka hiçbir ülkeye nasip olmamış Türk usulü (pardon ılımlı İslam usulü) Avrupalılaşmadır. Bakalım nasıl?

1. İstanbul'un eski konakları ve öyküleriyle ünlü semtinde fesli, şalvarlı, takkeli, kara çarşaflı dolaşanlara "özgürlükler ve Avrupa standardında insan hakları adına" ses çıkarmaz, göz yumarsınız.

2. Şapka devriminin nimetlerinden yararlanarak, başınızdaki fesi atıp kamusal alanda gömlek kravatla, deniz kıyısı sayfiye ve plajlarda kısa şortlarla dolaşırken, "Üniversitelerde başörtüsü özgürlüğünü getirmeye çalışıyoruz, bu benim aşkım" sözleriyle, kızları ve kadınları resmen ve alenen "köleliğe" mahkûm edersiniz. Bunu da kılıfına sokup, "özgürlüktür" dersiniz.

3. Avrupa kültür başkentine aday İstanbul'un tarihi anıtlarıyla gözde semti turistik Sultanahmet'i ramazan ayında, 19'uncu yüzyıl sokak eğlenceleri, türbanlı, kara çarşaflı, poturlu, çember sakallı ılımlı İslam(!) görüntüleriyle şenlendirirsiniz. Bununla da yetinmez;

4. "İbadet gibi fakirlere yardım da gizli yapılır" İslami kuralını çiğneyip, kentin merkezindeki meydanlara yoksullara gösterişli iftar çadırları kurar, zenginleri (oruçlu olsun olmasın) lüks otellerde medyatik iftar yemeklerinde ağırlarsınız. Bitmedi...

5. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek mevkii Cumhurbaşkanlığı mekânını iftar sofralarına açar, resmi makamları ibadethaneye çevirirsiniz.

6. İstanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti yapma aşamasına getirenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin 83 yıllık çağdaş geçmişi olduğunu unutur, Atatürk düşmanlığını dünya âleme haykırarak, Cumhuriyetin tüm çağdaş ve uygar birikimlerini, bilgilerini eğitim programlarından, kitaplarından çıkarır, çocukları, gençleri hurafelere, cinlere perilere teslim edersiniz.

7. Henüz okul çağına gelmemiş minicik kız çocuklarının başını sarmalayıp, ellerine "İslam özgürlüğümüzdür" yazılı afişleri tutuşturur, sonra da Milli Eğitim Bakanı'nın ağzından, "Canım bunlar münferit olaylar" dersiniz.

8. Sıra sanata gelmiştir artık. Heykele tüküren, adaba aykırıdır diye meydanlardan kaldıran, ömründe belki bir tek klasik müzik konserine gitmemiş, bale seyretmemiş, hatta belki klasik Türk Batı edebiyatından yapıtları okuma zevkini tatmamış zihniyetlerin ürünü uygulamaları sahneye koyarsınız.

9. Türkiye'nin yüz akı bir Cumhuriyet bestecisinin adının verildiği, konser ve müzik etkinlikleri amacıyla yapılmış bir konser salonunu, Türk-İslam sentezi dualı-ayinli etkinliklere açarsınız.

10. Türkiye'de Cumhuriyetten günümüze uzanan ne kadar tiyatro, müze, benzeri kültür merkezi varsa, hele adında bir de Atatürk varsa, hemen kılıfına uydurup yıkma kararı alırsınız.

11. Mimarisiyle dünyadaki 50 eserin içinde sayılan Atatürk Kültür Merkezi'ni, (isminden mi ya da Cumhuriyeti anımsatan eser olduğundan mı rahatsız oldunuz, bilinmez) yıkmaya kalkarsınız.

12. Türk tiyatrosunun unutulmaz kişisinin adını taşıyan Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'na göz diker, ortadan kaldırmak için bahane ararsınız.

13. Bir yandan bu kültür merkezlerini yok etme planları kurarken, öte yandan kentin tarihi kültürel dokusunu yozlaştıran koca gökdelenler diker; iktidardan kimilerinin ortak olduğu (bir iki yetmez) onlarca alışveriş merkezleri açarsınız. Sırtını petrole dayamış, emperyalist güçlerin sömürgesi kimi İslam ülkelere özenip, Dubai kuleleri dikme planlarını sumen altında bekletirsiniz.

14. Kaldırım mühendislerinin, taş-tuğla fabrikatörlerinin, ihale firmalarının ceplerini şişiren yol, kaldırım, alan düzenlemeleriyle, kentin araç ve yaya trafiğini felç eder, yollarla meydanları savaş alanına çevirirsiniz.

Böylece İstanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti yaparsınız. Cumhuriyet Halk Partisi'nden AK Parti'ye dönme yeni Kültür Bakanımızdan çok iyi şeyler yapmasını bekleyen, olmadık işler için imza toplayan kimi aydınlarımıza!.. AKP'yi "merkez parti" diye alkışlayan, bir zamanların koyu Mustafa Kemalcisi Cumhuriyetten ayrılma yazarına... "Seçimler yapıldı, cumhurbaşkanı seçildi, laiklik Türklerin genlerinde var" diyen ünlü bir holdingimizin temsilcisine... sesleniyorum!..

Artık uyanma zamanı gelmedi mi? Sadece İstanbul değil, Cumhuriyet Türkiyesi elimizin, ayaklarımızın altından kayıyor.. Avrupa Birliği AKP'nin takıyyesini yeni fark etti... İktidar partisi için, demokrasi gibi Avrupa Birliği'nin de amaç değil araç olduğunu... Darısı bizim kimi aydınlarımızın başına...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.