Rüzgârdan elektrik üretmek için Enerji Üst Kurulu'nda sıraya giren yatırımcılara bir olumsuz haber de sektörün çatı örgütlerinden geldi.
Birçok yatırımcının fizibilite ve ölçüm çalışmaları yapmadan EPDK'nın kapısını çaldığını belirten Rüzgâr Enerjisi ve Su Santralları İşadamları Derneği (RESSİAD) Başkanı Ümit Tolga Bilgin, 78 bin megavatlık başvurunun ancak yüzde 2'sinin yatırıma dönüşebileceği görüşünde. Dile getirilen bir başka düşünce de, 'yatırımcıların büyük çoğunluğunun altyapısını ayarlamadan bilinçsizce bu işe girdikleri' yönünde. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkanı Murat Durak, "Yurtdışından bazı uyanıklar, Türkiye'de rüzgâr enerjisine talep arttı diye çantasını kapıp geliyor. Dikkat edilmesi gerekir." uyarısında bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta rüzgâr enerjisi müracaatlarını kabul eden Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun önünde uzun kuyruklar oluşmuştu. 78 bin MW'lık toplam başvurunun yatırım değeri 150 milyar YTL'yi buluyor. Rüzgâr enerjisine talebin bu denli yüksek olması, ilgili kurumları sevindirirken uzmanlar, başvuruların tamamının lisans alamayacağını, çok cüzi bir kısmının yatırıma dönüşebileceğini vurguluyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Ahmet Duran Şahin, rüzgâr santralı yapmanın türbin dikmekten ibaret görülmemesini istiyor. Şahin, "İşte şurada rüzgâr var deniyor, ama rüzgârın sürekliliği var mı? Yıllık ve alansal sürekliliğinin ne oranda olduğuna bakılmıyor. Türbülansın olup olmadığı araştırılmıyor. Türbin dikmekle her şeyin biteceği zannediliyor. Ayrıca enerji yatırımı çok kârlı görülüyor. Yatırımcı, rüzgâr bedava, kuracağım santral bana 20-25 yıl boyunca para basacak diye düşünüyor. Halbuki fizibilite yapmadan bu işe girişmek riskli." değerlendirmesinde bulunuyor. Şahin'in dikkat çektiği bir diğer konu ise Türkiye'de rüzgâr enerjisi uzmanının yetersiz olması. Büyük şirketlerin rüzgâr yatırımına yönelmesiyle meteoroloji mühendisleri de karaborsaya düştü. Bazı makine ve elektrik mühendisleri rüzgâr işine yönelmiş durumda. Şahin, "Eksikliği yabancılar dolduruyor. Alman Çince öğretmeni, Türkiye'de rüzgâr enerjisi fizibilite çalışması yapıyor. Hem de yerli uzmanın 2-3 kat fiyatına." diyor.
Türbin fiyatları iki katına çıktı
EPDK'ya ölçüm yapılmadan Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Atlası'na (REPA) göre müracaat edildiğini ileri süren RESSİAD Başkanı Ümit Tolga Bilgin, yatırımcıların Elektrik İşleri Etüt İdaresi tarafından hazırlanan bu haritaya güvenmediğini savunuyor. "REPA haritası birebir ölçüm yerine geçmez." diyen Bilgin, "Rüzgârda ölçümün yeri ve yapılan zaman çok önemli. REPA çalışması tamamen atmosferik uydu verilerine dayanarak yapılmış bir çalışma. Bu sadece bölgelerin potansiyelini gösterir. Hiçbir proje REPA'ya dayanarak kurulamaz." iddiasında bulunuyor. Bilgin'in verdiği bilgilere göre rüzgâr santrallarına ilginin artması türbin fiyatlarını iki kat artırdı. Türbin üreticileri ABD'ye mal yetiştirmekten diğer ülkelerin isteğine cevap veremiyor. Danimarka, Almanya ve İspanya'daki türbin üreticileri, siparişlere 2010 yılından sonrasına gün verebiliyorlar. Bu durumun sektördeki yatırımları olumsuz etkilemesinden endişe ediliyor.