Farklı bir yaşam felsefesiyle örülmüş yepyeni bir mimari dokuya sahip olan İstanbul’un yeni yaşam rengi Mor Ada, Yapı Kredi Koray Genel Müdürü Yücel Ersöz’ün evsahipliğinde gerçekleştirilen toplantıyla basına tanıtıldı.

Koray Yapı Endüstrisi’nin deneyim ve uzmanlığını, Yapı ve Kredi Bankası’nın gücüyle birleştiren Yapı Kredi Koray, Mor Ada’da içe dönük mimarisiyle dikkat çeken yepyeni bir yaşam konsepti sunuyor. Dört mevsim canlı kalmayı başaran tabiatı ve eliptik bahçe düzeniyle dikkat çeken, İstanbul’un hızla gelişen bölgelerinden biri olan Esenyurt’ta bulunan proje, ulusal ve uluslararası arenada birçok ödül alan, mimarinin saygın ismi Emre Arolat imzasını taşıyor.

Mor Ada; İstanbul’un gündelik hayatından kopmadan, bir ada gibi bağımsız, yalın, özgün, özgür, sakin, doğayla iç içe farklı bir yaşam alanı yaratma felsefesiyle dizayn edildi.

Spor alanı, havuzu, kapalı sosyal tesisleri, yemyeşil meşe ve kırmızı süs erik ağaçları eşliğinde yürüyüş parkurları ile her yaştan ev sahibine nefes alabilecekleri, kendilerine zaman ayırıp, sıcak komşuluk ilişkileri kurmalarını sağlayacakları, bununla birlikte isteyenlerin kendileriyle baş başa kalabilecekleri bir yaşam alanı sunuyor.

Mor Ada’da ev sahiplerinin hiçbir zaman göremeyecekleri ama hissedebilecekleri yüzlerce detaya yer verildiğini belirten Ersöz, “Kat maliklerimiz, yaşadıkları binanın betonarme donatı detaylarını hiçbir zaman görmeyecekler. Ama yaşadıkları binanın Yapı Kredi Koray güvencesini taşıdığını bilmek onlara huzur verecek. Çatı ve dış cephe izolasyon detaylarını, kullanılan malzemeleri, onları nelerden koruduklarını, yazın sıcaktan kavrulmamak için 24 saat klima çalıştırmak, kışın soğuktan hastalanmamak için ısıtmayı en yüksek düzeyde tutmak zorunda kalmayacakları zaman hissedecekler” dedi.

Esenyurt’ta 54 dönüm arazi üzerinde yaklaşık 40 dönüm peyzaj alanına sahip Mor Ada, toplam 780 üniteden oluşuyor. Projenin bir diğer özelliğinin de ev teslimi sonrasında, Yapı Kredi Koray güvencesiyle ev sahiplerinin gereksinimlerinin karşılanması, şikayetlerinin giderilmesi ve bütün bunların en kısa sürede gerçekleştirilmesi olduğuna değinen Yücel Ersöz “bizim için en doğru olanı yapmak, kabul edilebilir olanı yapmaktan çok daha önemli” dedi.