Haberler

Kemal Derviş: 'Isınmaya' karşı önlem almalıyız

Tarih: 13 Kasım 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Funda Özkan

Buna şans demek doğruysa, Türkiye olarak şanslıyız. Geçen kışı yağmursuz, karsız, yazı kurak ve aşırı sıcak geçirmiş olsak da küresel ısınmanın 'vahim' etkilerini 50 yıldan önce hissetmeyeceğiz. Ne var ki çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için bugün değil dün önlem almaya başlamış olmamız gerekirdi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, "Küresel ısınmada tüm dünya uzun vadeli bir risk taşıyor ama en çok ve hemen yakın gelecekte zarar görecek olanlar yoksul ülkeler. Büyük bir haksızlık var, sorunu yaratan zenginler ancak zarar görecek olan yoksullar" diyor ve ekliyor:
"Ankara, Roma, Frankfurt, Washington'da etkisi belki 50 yıl, 100 yıl sonra ortaya çıkacak. Karbonun atmosfere gidişini durdurmamız gerekiyor.

Atmosfere bir kez giden karbon, 100-150 yıl kalıyor."
Kemal Derviş ile Bodrum The Marmara Oteli'nde geçen hafta sonu keyifli bir ortamda sohbet ediyorduk ama maalesef ki konu başlığımız fazlasıyla keyifsizdi.

Umut var mı?

Kemal Derviş 'ihtiyatlı bir iyimserlik' içinde.
"İnsanlık küresel ısınma-iklim değişikliği tehlikesini yeni yeni fark ediyor. Biz de karar vericilerin dikkatini çekmeye çalışıyoruz. Nobel Barış Ödülü'nü Al Gore ile birlikte Birleşmiş Milletler paylaşmıştı.
Demek ki tehlike fark edilir olmaya başladı. Son dönemde duyarlılık arttı."
Sorumlusu olduğu UNDP'nin 'yoksullukla mücadele' temelli hedefi için şunu da vurguluyor:
"Yoksullukla mücadele küresel ısınma ile yeni bir boyut kazandı."

Ardından da şunları söylüyor:
"Küresel ısınma dünyada zenginlerin yarattığı bir sorun. Atmosfere giden karbonun yüzde 70'i zengin ülkelerin faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

Yüzde 28'ine orta gelişmiş ülkeler, sadece yüzde 2'sine fakir ülkeler neden oluyor. Ancak etkisi açısından en çok zarar görecek olan yoksul ülkeler. Örneğin Bangladeş, Vietnam, Etiyopya bu zararı hızla görmeye başlayacaklar. Isının ortalama dört derece artması demek, bambaşka bir dünyada yaşayacağız anlamına gelir. Bazı ülkelerin, bazı yerlerin sıcaklığının 10 derece artması söz konusu olacak.

Fırtınanın boyutu ve frekansı artacak. Sıtma gibi hastalıklar mikrobun barınamadığı yerlere sıçrayıp gelişecek. Deniz seviyesi yükselecek, su baskınları olacak."

Çözüm yolu nedir?
Kemal Derviş şöyle yanıtlıyor:
"Uzun vadeli çözüm yolu olarak karbon gazı salınımını durdurmak, en aza indirgemek gerekiyor.
Kısa vadeli olarak da yoksul ülkeleri etkileyecek afetlere karşı doğrudan yardım yapmamız gerekiyor. Bu, yerleşim birimlerinin taşınması da olabilir, deniz seviyesinde setler çekilmesi de, kuraklığa karşı tarımın daha az zarar görmesi için daha dayanıklı tohumların yoksul ülkelere verilmesi de..."

Lula ile insani kalkınma raporunu açıklayacak
Küresel ısınma başlığında Kemal Derviş'in de, Birleşmiş Milletler kurumlarının da gündemi epey yoğun. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) kurduğu İklim Değişikliği üzerine Hükümetlerarası Panel'in (IPCC) toplantısı bugün İspanya'nın Valencia kentinde IPCC Başkanı Rajendra Pachauri ve İspanya Başbakanı Zapatero'nun başkanlığında yapılacak.
Kemal Derviş de 27 Kasım'da Brezilya Devlet Başkanı Lula ile birlikte 'Küresel Isınma ve Kalkınma Sorunları' raporunu açıklayacak.

Aralık ayında da Bali'de Kyoto'nun yerine nasıl bir süreç izlenebileceğinin uluslararası 'müzakereler'i başlayacak.
Türkiye'den de Çevre Bakanlığı bu zirveye katılacak.

Karbon salınımına en çok yol açan ABD'nin Kyoto Sözleşmesi'ne imza atmaya yanaşmaması, uluslararası arenada ortak mücadele hedefinde umutları kırıyor elbette.

Kemal Derviş, "Çin 'Bugüne kadar sorunu biz yaratmadık. Bizim büyümeye ihtiyacımız var' diyor, buna karşılık zengin ülkeler de 'Salt bizim tedbirimizle sorun çözülemez, hızlı kalkınanlar da önlem almalı' yaklaşımında. Sorunun çözümünde adil şekilde yük dağılımı yapılmalı" diye koşulları anlatıyor ve ekliyor:
"Maalesef çözüme hiç yakın değiliz."

Bodrum'da beyin fırtınası
Kemal Derviş, Türkiye'deyken EDAM'ın (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi) kuruluşuna öncülük etmişti. Kuruluş hedefi, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği başta olmak üzere dış politikada, ekonomide etkin düşünce kuruluşu olabilmekti. Kemal Derviş, Birleşmiş Milletler'deki göreviyle başkanlığı bıraktı ama Sinan Ülgen'in başkanlığında EDAM emin adımlarla yoluna devam ediyor, çalışmaları özellikle Avrupa Birliği'nde yankı buluyor.

EDAM'ın geçen hafta sonu Bodrum'da, Türkiye-AB ilişkileri, yeni yükselen güçler Çin ve Hindistan'ın AB'ye etkileri üzerine, Avrupa'dan da katılan isimlerle birlikte düzenlediği yuvarlak masa toplantısında Kemal Derviş de hazır bulundu ve iki gün boyunca beyin fırtınasına katıldı.

Toplantının kuralları gereği 'konuşulanları isim vererek' yazamıyorum. Önümüzdeki günlerde ele alınan konulları, kaynak göstermeden satır aralarında okuyabilirsiniz.

Bodrum'daki beyin fırtınasından fırsat bulduğumuz bir arada da yandaki sohbeti yapabildik.
Geçen hafta cuma günü Türkiye'ye gelen Kemal Derviş'in yarın dönene kadar yoğun bir programı var. Dün Ankara'da Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Meclis Başkanı Köksal Toptan ile bir araya geldi. Bugün İstanbul'da KalDer'in düzenlediği 'Küresel Rekabet ve Dünya Vatandaşlığı' başlıklı Kalite Kongresi'ne katılacak. Sabancı Grubu ile UNDP'nin cinsiyet eşitliği mücadelesi için ortak projesinin toplantısını yapacak. Beşiktaş Belediyesi'nin tahsis ettiği UNDP Özel Sektör Proje Ofisi'nin açılışına katılacak.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.