TEMA tarafından düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği" konferansında, iklim değişikliğinin insanlık üzerine olumsuz etkileri masaya yatırıldı.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle 1,2 milyar insan susuzluk problemiyle karşı karşıya kalacağını söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, küresel iklim değişikliğinin en fazla hayvanlar, tarım sektörü ve su üzerinde etkisi olacağını belirtti.
"Nehirlerin akışında yüzde 10-30 azalış olacak, sıcaklık 1,5-2,5 derece artacak. Bitki ve hayvan türlerinde yüzde 20-30 arasında azalma olacak" diyen Şen, iklim değişikliğinin doğal ve insan kaynaklı nedenleri olduğunu vurguladı. Şen, "Dünya'nın Güneş etrafından dönmesi, volkanik patlamalar gibi doğal nedenler küresel iklim değişliğine neden olabiliyor. 1850 yıllarındaki sanayi devrimi hem insan refahını, hem de dünyanın sonunu getirdi. Üretim ve tüketim iyi ayarlanamadı. Tüketim çılgınlığı insan hayatının yavaş yavaş sonunu getirmeye başladı. Üretim arttıkça kullanılan enerji miktarı da arttı. Bunun sonucunda da Dünya'dan atmosfere salınan sera gazları arttı" yorumunda bulundu.
Değişen iklimle sel ve kuraklıkların arttığına değinen Şen, afet sayılarının 1950 yılından sonra çok arttığını; 1950 yılından 1990 yılına kadar küresel ekonomik kaybın 608 milyar dolar olduğunu belirtti. Türkiye'nin de su fakiri ülke konumuna geldiğine dikkati çeken Şen, özellikle batı bölgelerinde yaşanan su sorununun engellenemeyeceğini, bunun nedeninin de aşırı göç olduğunu söyledi.
Turizmci bindiği dalı kesiyor
Orman alanlarının amaç dışında kullanılmaması gerektiğini vurgulayan TEMA Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi ise, Belek ve Sorgun'da ağaç kesimlerinin ne amaçla olursa olsun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Turizm sektörü, kendi doğal değerlerini yok etmemeli. Golf için turizmci kendi doğal değerlerini yok ederse ne turist bulabilir ne de para kazanabilir. Belek ve Sorgun'da turizmci bindiği dalı kesiyor" yorumunda bulundu.
Orman varlığının kesinlikle korunması gerektiğini bildiren Uygar Özesmi, orman arazilerinin 2B adı altında satışına TEMA Vakfı olarak kesinlikle karşı çıktıklarını, bu şekilde orman arazilerinin satışının daha fazla ormanın talan edilmesine neden olabileceğini söyledi. Özesmi, 2B arazilerinin satılması yerine ecremisil uygulamasının olması gerektiğini ifade ederek, 2B arazilerinin mülkiyet devrinin yapılması durumunda ellerinde bir şeyin kalmayacağını, bunun yerine kira veya kullanım hakkının verilmesi gibi bir düzenlemeye gidilebileceğini sözlerine ekledi.