Haberler

Çözüm için aşırı karlı değil, emek harcanmış iyi projeler gerekiyor

Tarih: 26 Kasım 2007 Kaynak: Hürriyet Yazan: Oğuz Soydan

Aradan tam 20 yıl geçti... 1987 yılında İsveç Yapı Kooperatifleri Birliği Türkiye’ye 20 kişilik bir heyet gönderdi. O zamanlar henüz Türkkent kurulmamıştı.

Ben Konutbirlik Genel Başkanıydım. O yıllarda Konutbirlik çok güçlüydü ve her yaptığı haber olurdu. TRT tek televizyondu ve bu ziyaret de yine haber olmuştu. İsveç’ten gelen heyete, zamanın İsveç Büyükelçisi de ilgisiz kalmamıştı. Programa göre, İsveç heyetine bir tam günü önemli gördüğümüz projelerimizi gezdirmeye ayırmıştık. Genel Sekreterimiz, sonradan Disk Genel Başkanı olan Rıdvan Budak’tı. Rıdvan Bey ile birlikte "projelerimizden hangilerini gezdirelim" diye tespitler yaparken, yapmaktan gurur duyduğumuz en görkemli, en yüksek katlı blokların olduğu projeleri seçiyorduk. Yani; İsveçlilere diyorduk ki "Bakın biz Türk kooperatifleri, teknoloji kullanılan yüksek katlı projeleri de yapabiliyoruz"

Neden Yüksek Binalar
Tamamı yüksek katlı blokları içeren projelerimizi, tam gün övünçle İsveçliler’e gezdirdikten sonra, meraklı bakışlarla sorduk: "Projelerimizi nasıl buldunuz?" Heyet başkanları, biraz da sıkılarak, "Tabii, çok büyük ve çok önemli işler yapmışsınız, ama insanların yaşayacakları evleri böyle 9-10 katlı bloklar yapmak yerine, daha makul yükseklikler seçmeniz daha uygun olmaz mıydı?" gibi bir yorum yaptı. Gururlanarak gösterdiğimiz projelerin çok fazla itibar görmemesine bozulmadık desem yalan olur. Bu olay aklımdan hiçbir zaman çıkmadı. Başka ülkelerin kooperatif birliklerinin yaptıkları, ülkeden ülkeye, ülkenin nüfusundan, toprağının bolluğundan, kültürüne kadar farklılıklar gösteriyordu. Polonya gibi ülkelerde çok yüksek katlı binalar varken, zengin gelişmiş ülkelerde 4-5 katlı binalar vardı. Biz o gün yaptığımızın doğru olduğuna inanıyorduk. Yani, yüksek katlı binalarla övünüyorduk. Zira, özel sektör o dönemlerde, öyle yüksek katlı bloklar yapmıyordu. Zaten o yıllarda konut üreten özel kesim deyince yap sat türü konut yapan küçük müteahhitler akla gelirdi. Özel sektör, henüz doğru dürüst bırakın kent ölçeğini, mahalle ölçeğinde bile proje üretmiş değildi. Aslına bakarsak hala bu konuda yeterince deneyimli sayılmazlar.

O günden sonra, ne zaman çok katlı binalar görsem; bana, kooperatiflerin arsa maliyetini düşürmek için yaptığı çok katlı evleri hatırlatır. Şimdi bu manzarayı fazlasıyla görmeye başladık. Zira neredeyse, artık yapılan bütün binalar çok katlı. Şehrin merkezinde yapılmış, şehrin siluetini bozmayacak kadar bir yüksekliği anlayışla karşılayabiliyorum. Ama şehir merkezinin 30-40 kilometre dışında yapılan askeri nizamda sıralanmış 15-20 katlı evleri anlayışla karşılamak mümkün değil.

İki gün önce Hürriyet’in Emlak yaşam Gazetesi’nden aradılar. "Evler satılmıyor, zira faizler yüksek deniyordu, şimdi faizler düşüyor, ev satışları yeniden canlanır mı?" diye sordular.

Bu Çirkin Evleri Kim Alsın
Birbirinin neredeyse aynısı, 15-20 katlı çirkin evler, bu kadar yüksek paralara neden satılsın ki? Satmaması gayet normal. Bundan iki yıl önce yine bu sayfalarda, bu tehlikeden bahsetmiş ve doğru proje yapmanın önemine işaret etmiştik. Şimdi bir kere daha ifade edelim.

Yapmamız gereken doğru proje üretmektir. Doğru yapılmış, konut alıcısına sevimli gelen projeler hala satıyor. Yanlış projeler de satmıyor. Sorun kadar çözümü de gayet basit. Projeye daha fazla önem ve çok emek vermek gerekiyor. Unutmayalım, bir arazide en fazla konutu üreterek, en çok karı elde edemezsiniz. Doğru olan; güzel, beğenilen, emek verilmiş, rekabet edilebilecek, alıcıya hoş gelen, makul karlar hedeflenmiş, iyi bir proje yapmaktır.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.