Belleği olan duvarlar. Hem içeriye, hem dışarıya aynı dille konuşuyorlar, neyi gizlediğimiz değil, nasıl gizlediğimiz önemli... Bugünü yarına aktarırken şu sırrı veriyorlar: Yıkabilmek için önce yapmalısın... Peki, bir duvar nelerden oluşur? Tuğla, alüminyum, artık inşaat demiri, renk... Bunlar pek çok mimarın kullandığı malzemeler elbette, ama Nevzat Sayın'ın büyüsü, hem çok sağlam, hem bir dokunuşta yıkabilirim, hissi uyandırması...

İster bir ev, ister sanayi tesisi, ister okul olsun, gözünüzü kamaştırmasının nedeni, önünde ya da arkasında yaşıyor olmayı düşletmesi... Bu duvarlara sahip olmanın yolu uzun ve meşakkatli, ama fotoğraflarını Milli Reasürans'ta görebilirsiniz...

Sayın'ın Türkiye'nin çeşitli coğrafyalarında farklı işlevleri olan yapılarından seçilen duvarları fotoğraflayan Cemal Emden. Serginin gizli küratörü ve tasarımcısı ise Bülent Erkmen. Gizli küratör tanımı ise, duvar konusunu Erkmen'in seçmesinden...
On yıl önce kaleme aldığı bir metinde duvarı şöyle tanımlıyor Nevzat Sayın: "... İki ayağı üzerinde doğrulup, düşey duruma geçmeyi yerçekimine inat becerebilen insan, kendisi olma haline bürünürken yine düşey bir üretim olan duvarı inşa etmeyi de öğrendi. Bulabildiği bütün malzemeleri kullanarak, en yüksek, en uzun, en kalın duvarları dikti. Başkalarının duvarlarını yıktı, kendine yeni duvarlar yaptı. Bugün hâlâ ve kuşkusuz gelecekte de duvarlarla uğraşacağız: Yapmak ve yıkmak için. İç ve dışın ara kesitini oluşturan duvar, genellikle önündeki ve arkasındakinden yola çıkan bir tanımlamayla anlaşılmaya, anlamlandırılmaya çalışılır. Oysa duvar, inşa edildiği amacın yanı sıra kendisi olarak da özel öneme sahiptir. Doğrusu asıl merak ettiğim de bu 'kendisi olma' halidir".

Peki, sergide hangi duvarlar var?
Dikili'deki Yahşibey yapıları, Gön Deri Fabrikası, Santral İstanbul Çağdaş Sanatlar Merkezi, Barit Maden Karbondioksit Fabrikası, Çekmeköy'de Evidea Toplu Konutları, Caddebostan Irmak Lisesi, Irmak Anaokulu, Narcity Toplu Konutları, Umur Matbaası, Göztepe Özgürlük Parkı, Pulver Elektrostatik Boya Fabrikası, Göksu'da dere kenarında bir ev, Banvit tesisleri, Fethiye Kızılcabel evleri. Sergide bu binaların duvarlarının fotoğraflarına, kısa hikâyeleri de eşlik ediyor.

Nevzat Sayın'ın kimliğine gelince, 1954 Hatay Dörtyol doğumlu. 1985'ten bu yana kendi mimarlık atölyesi var. Mimarlar Odası'nın ve Serbest Mimarlar Derneği'nin ödüllerini aldı. Ağa Han Mimarlık Ödüllerine aday gösterildi. Bursa Uludağ, Eskişehir Osmangazi, Ankara ODTÜ, İstanbul İTÜ, İstanbul Yıldız Teknik, İzmir YTE Mimarlık Bölümleri'nde jüri üyeliği ve konuk stüdyo yöneticiliği yaptı. Mimarlık yazıları ve röportajları yayımladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans programı kurucu üyesi. "Düşler, Düşünceler, İşler 1990-2004" kitabı Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.

Bu duvarlar, mimarlara ve konuyla ilgili olanlara mimari konusunda bir şeyler anlatabilir, sıradan bir izleyiciye ise hayal gücünün kapılarını ardına kadar açabilir... Nevzat Sayın'ın fabrika, konut, sanat merkezi, okul gibi farklı işlevlere sahip yapılarının duvarlarını fotoğraflayan Cemal Emden. Sergi 8 Aralık'a kadar Milli Reasürans'ta...