İzmirliler heyecanlı bir bekleyiş içinde. Bugün Paris’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün da katılacağı toplantılardan çıkacak havayı merak ediyorlar. Expo 2015 önce İzmirlilerin rüyası olarak gündeme geldi, ardın hükümet dört elle sarıldı. Bugün cumhurbaşkanının bu toplantıya gelmesi bunun açık bir göstergesi. Hükümet geçen ay Çeşme’de yapılan Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE) toplantısına da Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve 6 bakanla destek vermişti.
Expo uluslararası bir fuar. Organizasyonunu BİE yapıyor. İlk sergi 1855’de yapılmış. Telefondan, dikiş makinasına, televizyondan naylon çoraba kadar birçok ürün ilk kez bu fuarlarda sergilenmiş. Fuarların anısına dikilen özel anıtlar arasında ise Paris’teki Eyfel Kulesi var. 5 yılda bir yapılan fuarın dünyanın her yerinden ziyaretçileri oluyor. Expo hem yatırımları hem de turizm potansiyelini tetikliyor.
2010 yılı fuarı Çin’in Şangay kentinde düzenlenecek. Şangay’da bu nedenle yatırımlar patlamış. Gökdelen sayısını o tarihe kadar 3 binden 4 bine çıkarmayı hedefliyorlar. 8 bin 500 yıllık tarihe sahip İzmir için Expo 2015 gerçekten önemli. Uzun yıllardır yatırımlardan payını alamayan gelişti mi, gelişmedi mi tartışmaları bir türlü son bulmayan İzmir, fuar organizasyonunu üstlenirse ciddi bir dönüşüme adım atmış olacak. Hızlı tren, metro, yeni oteller peş peşe gerçekleşecek. 40 milyon kişi İzmir’i ziyaret edecek. Sadece alt yapı yatırımlarının 5 milyar doları bulması mümkün.
Expo 2015’in İzmir’e gelebilmesi için canla başla çalışan kurumlardan biri olan İzmir Büyükşehir Belediye’nin CHP’li Başkanı Aziz Kocaoğlu ile bu süreci konuştuk.
İzmir’in Expo macerası nasıl başladı?
Expo 2015’in İzmir’e getirilmesi amacıyla başlayan çalışmaların tarihi 1992'ye kadar dayanıyor. Ancak Uluslararası Üniversite Oyunları Universiade başarılı olunca 2005 Ağustos'unda, 2015 Expo organizasyonuna aday olma fikri doğdu. Herkes kendi çapında inceledi. İzmir Ticaret Odası gibi kurumlar bu işi sahiplendi. Önce bu organizasyona üye olmak gerekiyordu. Sonra resmi olarak adaylık kararı alındı. O karardan sonra da Expo’yla ilgili çalışmaya başladık.
Aday olmak için ne gerekiyor, belirli koşulları var mı?
Hesabını kitabını iyi yapan, bu işi yapabileceğine inanan kentler aday olabilir. Bizim aday olma sürecimiz de Moskova’nın ve Toronto’nun isimleri geçiyordu. Bunlar aday olmadılar. İlk adaylık müracatını biz yaptık. Son iki gün kala da Milano aday oldu. Şu anda 2015 Expo’su için Milano ile çekişiyoruz. Paris’e gittik, sunum yaptık. 26’sında yine oradayız. 31 Mart’ta da seçim yapılacak. Ekimde BİE delegasyonunu ağırladık. Şubatta tekrar BİE delegasyonu gelecek, onları ağırlayacağız, bir sempozyum yapıp, projemizi anlatacağız. Lobi çalışmaları yapıyoruz. Şu anda Vali Bey Güney Amerika’da. Heyetler tüm BİE üyelerine yönelik lobi faaliyetinde. Biz 50’ye yakın kardeş şehirlerimizin hepsine anlattık, büyükelçilerimiz çalışıyor. Cumhurbaşkanımız aynı şekilde. Bu bir yarış. 31 Mart akşamı EXPO’nun Genel Kurulu var, orada oylama olacak. Ya biz ya Milano kazanacak.
Expo dünyada ne anlama geliyor. Bu yarışı yaratan özellikleri ne? Neden bu kadar isteniyor?
150 küsur yıllk bir sergi bu. Dünyanın en büyük sergisi. Bir tema çerçevesinde ülkeler kendilerini anlatıyorlar. Bizim temamız da Herkes için Sağlık. Sağlık konusunda örnek verecek olursak geçmişten bugüne ülkeler ne yapmışlar, bugün neler yapıyorlar, yarın neyi hedefliyorlar, bunlar anlatılacak. Sağlığı sadece tıp olarak değerlendirmiyoruz. Çevre sağlığından beslenmeye, doğanın korunmasına, alternatif tedavilere, organik tarıma kadar çok geniş bir yelpazede. Ege Bölgesi Hipokrat’tan, eczacılığın babası Helenos’a kadar ünlü isimlerin yaşadığı yer.
Ne getirecek?
6 ayda İzmir’de 40 milyon kişinin alanı ziyaret etmesi düşünülüyor. 40 milyon kişinin bir alanı ziyaret etmesi için havaalanından otoyollara, hızlı trenlerden, metrolara, altyapıya, kentin yatak kapasitesinin artmasına, kongre merkezleri ve toplantı salonlarının artmasına, hizmet sektörünün gelişmesine varıncaya kadar birçok yatırım gerekiyor. Bunun için de yerli yabancı yatırımcı çekmesini gerekiyor. Hükümetin Expo’nun yapılabilmesi için gerekli altyapı ve finansal desteği vermesini gerektiriyor. Aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 Expo’ya göre projelerini, stratejik planlarını yapıp, yatırımlarını yönlendirmesine kadar bir disiplin getiriyor.
Milano ile farkı ne İzmir’in?
Bu tür organizasyonların başarılı olması için doğru yeri seçmek, doğru yönlendirmek ve doğru çalışmalar yapmak önemli. Milano’yla İzmir’i kıyasladığımızda bu ön plana çıkıyor. Milano kendi fuar alanlarını biraz büyüterek yapacak. Biz ise sıfırdan yapıyoruz Expo alanını. Milano çok şeyi tamamlamış bir kent. Expo’yu ekonomilerini canlandırmak için istiyorlar. Biz ise kökten bir dönüşümü yani kent dönüşümünden tutun, birçok konuda kenti A’dan Z’ye dönüştürmeyi hedefliyoruz.
Hükümetin Expo’ya destek olması gücünüzü arttırdı mı?
Kesinlikle. Hükümetsiz olmaz. Bu tür organizasyonlar kente ve belediyeye verilir. Ama hükümetin bile üstünde devletin desteği şarttır. Sivil toplum örgütleri ve halkın desteği şarttır.
Bu süreçte İzmir’e ne kadar yatırım yapılacak. 10-15 milyar dolarlardan sözediliyor…
Rivayet muhtelif. Ortada abartılı rakamlar dönüyor. Japon hükümeti 5 milyar dolar harcayarak denizi doldurmuş, havalimanı yapmış. Önemli olan çok para harcanarak değil, doğru yapılması. Çok fazla para harcamadan ben bu işin yapılabileceğini ve kentin dönüşebileceğine inanıyorum. Paralar öyle 10 milyar dolarlar filan düzeyinde değildir. 31 Mart’tan itibaren daha aktif bu işlerle uğraşacağız. Ben 3 ile 5 milyar dolar arasında mükemmel bir organizasyon yapacağımızı düşünüyorum.
Yer seçimi tamam sanıyorum. Ama tartışmalar sürüyor. İnciraltı doğru bir yer mi?
Hükümetin de kararı İnciraltı. İnciraltı gibi kentin tabiri caizse, kalbinde, beyninde kalan bu kadar büyük bir alanın bu kadar sene kalması zaten sorunlu olmasından kaynaklanıyor. Şimdiye kadar orada, ama gecekondu ama gündüzkondu ama bir apartman ama bir otel olurdu, mutlaka bir yapılanma olurdu. Belirli sorunları olduğu için kaldı ve iyi ki kalmış. Böyle bir kentin zenginleşmesine çok büyük bir katkıda bulunacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti en iyi tanıyan, planlamada tek yetkili. Oradaki arsa sahiplerinin mağdur olmaması birinci öncelik. Buranın kente ayrı bir zenginlik katmasını düşünüyoruz.
Davalar açılıyor galiba. Kamuoyunda bir uzlaşma mümkün olacak mı?
Dava açılır ama biz bu konunun mutabakatla yapılacağına inanıyoruz. Kentte odalarımızda sivil toplum örgütlerinde, kanaat önderlerinde genel bir mutabakat sağlanarak İnciraltı’nın planlanmasının çok zor olmayacağını, çok kolay olacağını, katılımcı bir anlayışla bu işin üstesinden gelineceğine inanıyoruz. Biz Expo gündemde yokken de çalışıyorduk İnciraltı’nı planlamak için. İnciraltı’nı kurtarmanın kenti de kurtarmak anlamına geldiğinde inanıyoruz. Örnek olarak, orda bir kent ormanı yaptık. Planlanabileceğine ve bir problem çıkmayacağına inanıyoruz. Şu anda bu konu 31 Mart’a kadar dondurulmuştur.
Ama siz sunum yaparken neler yapılacağını anlatıyorsunuz?
Sanal ortamda hedeflerimizi söylüyoruz. Expo’yu aldıktan sonra da bunları gerçekleştireceğiz, diyoruz. Ve bunların hepsi kayda giriyor. Uluslararası bir ilkesel mutabakattır bu. Bizim de hükümetimizin de bir taahhütüdür. Fuar alanında yapıların büyük çoğunluğu geçici olarak yapılacak. Belli yapılar simge yapılar kalacak.
Expo’yu alırsanız yabancı sermayeyi çekme ihtimali artacak mı?
İzmir’de liman arkası dediğimiz bir bölge var. 550 hektardır burası. Bu alanı gökdelenler bölgesi olarak ilan ettik. Oraların planları geçiyor bu ay içinde. Orada ciddi bir otel, rezidans yapılacak. İzmir’in nazım imar planı yapıldı. Şimdi itirazları değerlendiriyoruz.
Ne zaman başlar? O bölgede davalar vardı onları da sona erdiriyor mu yeni plan?
Yeni planla tartışmalar bitecek. Bölgenin projelerini yapıyoruz, hemen başlarız. Özel sektörden de projesini yapan bile var. İş Bankası düşünüyor, Petrol Ofisi, Kula Mensucat, Piyale düşünüyor. Aynı şekilde İnciraltı’nın EXPO alanı dışındaki planlamasının da kente etkisi olacaktır.
Belediye olarak diğer yatırımlarınız neler?
2005’te İzmir Jeotermal’e ortak olduk. Burada turizm konusunda açılım yapabilmesi için yarımada en büyük servetimiz. 170 bin hektar büyüklüğünde bir alan. 900 hektarı ileri teknolojinin. Orada bir teknoparkımız var 2 bin dönüm civarında. Yarımadaya yapılacak yatırımlarla İzmir’in turizm şemsiyesi altında, bilimde, teknolojide gelişmesi için, deniz ve güneş turizmin yanı sıra, sağlık turizminin gelişmesi için.
Proje çok, para var mı? Hükümetle ilişkileriniz nasıl? Muhalefette kalmış belediyeler hep yakınır.
Para da çok var, huzur var. Hükümetle de aram çok iyi. Benim herkesle aram iyi.
2009’da yerel seçimler var. İzmir’i CHP alır mı yine?
Biz kazanmayı hasatın sonu olarak görüyoruz. Biz kazanmak için iş yapmıyoruz. İnandığımız şeyleri yapıyoruz. Eğer bunlar doğruysa ve kentli tarafından da doğru kabul edilirse, bunlar seçimde CHP’nin lehine dönecektir. Bizim ödevimiz tekrar kendi partimizi İzmir’de yerelde iktidar yapmaktır. Bunun için çabalıyoruz ama bunu yaparken de seçim kazanma uğruna ilkelerimizden taviz vermiyoruz. 2015’te sorunsuz, zenginleşmiş, tüm insanların iş ve aş bulduğu, yaşam standardının yükseldiği bir kent hedefliyoruz.
İzmir kalıcı, sıfırdan yatırımlar hedefliyor
İzmir'e yatırım için çok büyük bir talep var. Çin çıkartması, Sanayi Odası’nın yaptığı etkinlikler, faaliyetler. Biz şunu hedefliyoruz İzmir’de. Kalıcı, yeni, sıfırdan yatırımlar. Türkiye’nin en büyük sorunu şu anda istihdam sorunu. İstihdama katkıda bulunsun, yeni iş olanakları yaratsın istiyoruz. Gençlere iş kurulsun istiyoruz. İzmir’in limanı, sanayi altyapısı, yan sanayisi, Organize Sanayi Bölgesi, Ege Serbest Bölgesi, fuarcılığı, yetişmiş insan gücü bunların hepsi artılarıdır. Dünyada bundan güzel yatırım yapılacak bir coğrafya var mı? İhtisas fuarlarımız sayesinde artık fuar alanımız yetmiyor. Şu anda serbest bölgede yeni fuar alanı yapıyoruz. Bir de kongre merkezi olacak 5 bin kişilik.
2017'ye kadar 500 proje hayata geçecek
2017 yılına kadar İzmir’de 30-40 senedir konuşulan ve kayda değer, afaki olmayan, kentin ihtiyacı olduğuna inandığımız, finansman hesabı da yapılan bir stratejik plan yaptık. Ayakları yere basan bir plan. Onu uyguluyoruz. Ve iyi gidiyor bize göre. Şu anda 90 km metro ve raylı sistemimiz devam ediyor. Trafiği rahatlatacak, çevre yolunun dışında kuzey ve güney aksında ve Ankara yolunda 9 tane daha altgeçit yapıyoruz. Havaalanı, Aliağa ve Bornova Hamdi Dalan kavşağına. Bunların bir kısmının inşaatları başladı, bir kısmı ihale sürecinde. Kent dönüşümü yapıyoruz. İzmir potansiyeli ve zenginlikleri olan, varları olan bir kent. 2008 sonu 2009 başında bize bağlanan yeni 10 ilçe ve 38 beldede yani 48 belediyede arıtmasız bir yer kalmayacak. Körfezi kurtaracağız.
Kocaoğlu, Kimdir?
1948'de Tokat'ta doğdu. 1973'te Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Sanayiciliğin ardından siyasi yaşamına CHP Gençlik Kolları’nda başlayan Kocaoğlu, 2001-2003 döneminde CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcılığı yaptı. Kocaoğlu, 28 Mart 2004 seçiminde CHP’den Bornova Belediye Başkanı seçildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Piriştina'nın ölümü üzerine CHP İzmir teşkilatı tarafından büyükşehir belediye başkanlığına getirildi.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

