Pasaport’ta, Başkan Ahmet Piriştina’nın yaptırdığı seyir terasları İzmir’in simgeleri arasına girdi. Üç teras gün batımının keyifle izlendiği, randevu verilip buluşulan, aşkların başladığı ya da tazelendiği, keyifli yerler haline geldi. Ancak, keyif kaçıran gelişmeler oldu, terasların yıkımı gündeme geldi.
Gelişmeleri en iyi izleyenlerden, DHA İzmir Bürosu’ndan arkadaşım Utku Bolulu’dan aktarıyorum:
Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Liman Başkanlığı, limanı daralttığı, gemilerin bağlama yerlerine zarar verdiği gerekçesiyle, seyir teraslarının yıkımı için Büyükşehir Belediyesi aleyhine 2004’te dava açtı. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, 27 Aralık 2006’daki son duruşmada bilirkişi raporuna dayanarak, seyir teraslarının yıktırılmasına karar verdi.
Büyükşehir Belediyesi ise seyir teraslarının temelsiz ve sökülebilir nitelikte olduğu, halkın acil ve haklı istekleriyle yapıldığını belirterek Yargıtay’a başvurdu. Ancak Yargıtay yıkım kararını onayladı. Büyükşehir Belediyesi, hukuki süreci işleterek, kararın düzeltilmesi için girişimde bulunacak.
Ancak mahkeme kararından sonra İzmirliler’in tepkisi üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da girişimiyle Liman Başkanlığı, terasların yıkımını istemediklerini, Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerine başvurmasını istedi. Başvuru gerçekleşince uzlaşma da sağlandı. Büyükşehir, seyir teraslarını 1/1000 ölçekli plana işledi. Plan değişikliği geçen ay Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın onaması istemiyle il müdürlüğüne gönderildi. Bakanlık onayından sonra teraslar yasallaşacak.
Utku’ya göre yıkım kararı var, ama yıkım yok. Yani hepimiz rahat olabiliriz. Teraslar İzmir’in simgeleri olmayı sürdürecek.