Geleneksel Türk mimarisiyle ve Koruma Kurulu onayıyla inşa edilen Balat’taki Haliç Sosyal Tesisi’ni açan Başkan Topbaş, sosyal tesisleri halka açarak bir anlayışı değiştirdiklerini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Balat sahiline inşa ettiği Haliç Sosyal Tesisi bugün düzenlenen törenle hizmete girdi. Törende İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, İl Mili Eğitim Müdürü Ata Özer, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Soysal ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol ile Destek Hizmetleri Daire Başkanı Mevlüt Bulut da yer aldı.

Başkan Topbaş; “Tesisleri halka açarak sosyal tesis anlayışını değiştirdik”
Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da sosyal tesis anlayışını farklı bir boyuta taşıdıklarını belirterek, “Geçmişte ülkemizde sosyal tesis dendiğinde sadece belirli bir zümreye, guruba veya yönetime yönelik bir tesis anlayışı hakimdi. Bizler geçmişten gelen bu sosyal tesis anlayışını değiştirerek, tesisleri tamamen İstanbullulara, halka açık hale getirdik. Bu Sayın Başbakanımızın Belediye Başkanlığı ile birlikte başladı. O dönemde halka açılan tesislere yönelik olarak çok küçük bir zümre tarafından serzenişler olurken, yüzbinlerce diyebileceğimiz insanların mutluluğunu hep gördük. İşte yine bu mantıkla sosyal tesislerimizi mümkün mertebe arttırmaya çalışıyoruz. Bu yıl 13 sosyal tesisimizden 6 milyon vatandaşımız istifade etti. Önümüzdeki yıl itibariyle 22 tesise çıkıyoruz ve 8 milyon insanın buralardan istifade etmesini hedefliyoruz. Sosyal tesisleri ticari bir mantıkla değil, sosyal bir dayanışma ruhuyla işletiyoruz. Vatandaşlarımız uygun bedellerle buralardan istifade edebiliyor. :Bu bizim halkımızla aramızda olan bir güvenin yansımasıdır” diye konuştu.

“Sosyal ve kültürel tesisler demokrasimizi geliştiriyor…”
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkentliğine hazırlanırken, İstanbul’un kültür havzalarının başında gelen Haliç’in de sosyal ve kültürel aktivite alanlarının başında geldiğini ifade eden Başkan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yerel yönetim olarak bir yandan kentin fiziki sorunlarını çözerken, diğer taraftan da kültüler ve sosyal içerikli aktiviteleri geliştirmek durumundayız. Biz ne kadar çok ortak mekan sayısı ortaya çıkartabilir, mekanları birlikte ne kadar paylaşabilirsek, birbirimize olan sevgimiz, saygımız ve tahammülümüz de o denli artar. Demokrasinin gereği olarak birlikte yaşam kültürümüz gelişir, birbirimizi algılama fırsatımız olur. İşte yaptığımız bu sosyal tesislerin, sahillerdeki düzenlemelerin, plajların, meydanların, parkların ve sportif alanların anlamı bu. Buralarda halkın her katmanından insan bir araya gelerek, aynı mekanı paylaşarak, aynı toplumun parçaları olarak birlikte yaşamaya çalışıyorlar. Bu çok önemli bir şey. Geçmişte maalesef ayrıştırılmış bir toplum haline gelmiştik, taraflar oluşmuştu. Bunun faturalarını çok ağır bedellerle ödedik. Biz sadece Anadolu’da bin yılık tarihi olan, sokakta hiç tanımadığı bir insana amca, abi, teyze, abla diyebilen bir toplumuz. Yani tanımadığı bir insanı en yakının yerine koyabilecek kadar duygusal bağları olan bir milletiz. Bu mekanlar böyle birliktelikler için çok önemlidir. Halkın her katmanı buralardan cüzi fiyatla rahatlıkla hizmet alabilir duruma geldi.”

Işıl ışıl sahiller ile soysal tesisler bütünleşiyor…
Sosyal ve kültürel tesisler inşa ederken geleneksel Türk mimari tarzını özellikle yansıtmaya çalıştıklarına dikkat çeken Başkan Topbaş, “Çünkü bizim sivil mimarimizdeki bir eserin mimarisinin, bir saçağının insan duyguları üzerindeki etkisini biliyoruz. Bu tesislere gelen insanların hem yaşam sevincinin artması açısından, hem de bu mimariyi kendi yapılarında örnek alması açısından iyi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Bu tesiste de geleneksel Türk mimarisinin insan ruhunu okşayan tarzını ön plana çıkartmaya çalıştık. Mimar Erol Kuzubaşı’na da teşekkür ediyorum. Tesisin sanki kendilerine bir yer yapıyormuşçasına özenilerek yapıldığını bir mimar olarak görmekteyim. Şimdi Haliç’in iki yakasında karşılıklı birbirine bakan, akşamları ışıkları denize yansıyan iki tesisimiz oldu. İnşallah Fatih’in Marmara sahillerinde de bir sosyal tesis yapacağız” dedi.

Geçmişte İstanbul’un sahillerinin işgal altında olduğunu, şu anda ise bütün İstanbulluların gündüz ve gece ailece bütün sahillerden gönül rahatlığıyla istifade edebildiğini hatırlatan Kadir Topbaş, Küçükçekmece’de 300 bin metrekarelik muhteşem bir sahil düzenlemesi yaparak oraya da bir sosyal tesis açtıklarını kaydetti. “Bu tesisler aynı zamanda vatandaşlarımızın kent bilincini ve davranış biçimlerini geliştirme açısından da çok önemli. Evinden hiç çıkmamış, dışarıda bir yemek yememiş insanlar ayda bir de olsa istifade ediyorlar. Gelen vatandaşlarımız, ‘Hizmet o kadar kaliteli ve bir o kadar ucuz ki biz zaten evimizde bu rakamlara yiyemeyiz. Burada yemek çok daha güzel’ şeklinde konuşuyor diyen Topbaş, tesis çalışanlarına da “Arkadaşlarımızdan evlerine misafir gelmiş gibi davranmalarını, her gelen İstanbulluya bu yaklaşımla hizmet etmelerini bekliyorum” diye seslendi.

Başkan’dan Daire Başkanı Mevlüt Bulut’a özel teşekkür...
Destek Hizmetleri Daire Başkanı Mevlüt Bulut’u “Sosyal tesislerde gerçekten başarıdan başarıya koşan, bu işi kendine dert etmiş bir adam var” diye öven Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Kendisi belediyemiz için gerçekten bir şans. Kendisini Beyoğlu Belediyemizden Büyükşehir’e getirdik, bu tesislerdeki kalite her şeyden önce onun ürünü. Burada ben kendisine özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü sosyal tesis alanındaki başarıda en büyük imza ona ait. Böyle bir bürokrat görmedim, daha işin başında iki kelime söylediğimizden birkaç gün sonra, ‘Bitti Başkanım’ diyor. Bu kadar hızlı çalışan, bu kadar işinin ehli, çalışkan bir insan. Kendisine ve beraberindeki mesai arkadaşlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Mustafa Demir; “Tesislerle sahillerde güvenli hale geliyor…”
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de Başkan Topbaş’tan Kasımpaşa Sosyal Tesisleri’nin tam karşısında da bir sosyal tesis istediğini belirterek, “Tüm fatihliler adına Başkanımıza teşekkür ediyorum. Gerçekten Fatihliler ve İstanbullular olağanüstü güzel, nezih bir sosyal tesis kazandı. Sayın Başkanım, bu bölge bu tesisten önce çok güvenli bir yer değildi. Tesisle birlikte eminim bu sahil insanların çoluk çocuğuyla gelip huzur içersinde vakit geçirebilecekleri, güvenlikli bir mekan olacak. Ümit ediyorum ki bu estetik tesis, buradan ta Haliç sırlarına kadar arzu edilen kentsel yenilemenin de başlangıç noktası olur” diye konuştu.

Tesisin maliyeti 1.5 milyon YTL…
Açılışın ardından gazetecilerin tesisle ilgili sorularını cevaplandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Haliç Sosyal Tesisi’nin 1.5 milyon YTL’ye mal olduğunu belirterek, çok salaş görünümlü ve güvenliksiz bir yer olan bu alanın artık İstanbulluların uğrak yeri olacağını söyledi. Tesisin Pera’ya, Topkapı Sarayı’na, büyük camilere ve köprülere bakan müthiş bir konumu bulunduğunu vurgulayan Başkan Kadir Topbaş, tesisin yasal konumuyla ilgili olarak da “Koruma Kurulu’na müracaatımız vardı. Ancak buranın yenileme alanı ilan edilmesi nedeniyle sıkıntılar vardı, ancak giderildi. Tesisimiz ruhsatlı. Şu anda Marmara Denizi sahilinde yapılacak tesisimiz için orası da yenileme alanı içinde kaldığı için kurula müracaat ettik” dedi.

Tesisin Kültür Vadisi projesini tetikleyeceğini ve diğer yerlere örnek teşkil edeceğini anlatan Kadir Topbaş, tesislerde içki verilmemesiyle ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi; “Belediyeye ait, kamuya ait tesislerde yasadan gelen bir kısıtlama var. Bundan dolayı biz bu tesislerde içkiye izin veremiyoruz. Tabi bu merkezi yönetimin vereceği bir karardır. Burada bir şey daha gözlemenizi rica ediyorum. Bu tesislere kucağında bebeğiyle 7’den 70’e bütün insanlar geliyor. Tabi içkili yer olduğunda bebeğiyle insanlar buraya gelmezler. Evinden dışarıya çıkma alışkanlığı olmayan vatandaşlarımız var. Dışarıda yemek yeme ihtiyacı olan insanların gelmesi için önemli bir adım burası. Adım adım bu yerler onların belediyeye olan güvenleriyle bu yerleri kullanarak sosyal hareketlenme ve kentlileşme olgusu gelişecektir. Bu noktanın çok üzerinde takılacak bir konu olmadığını düşünüyorum. İstanbul’da içkili eğlenceli çok yerimiz var. Alkol almak isteyen insanlar bunun için zaten çok fazla yerler var. Burada 100 metre ötede yereler var. Bu restoranların hepsi içkili yerler. Bu kent özgür bir kent. Herkesin kimliğini yaşadığı bir kent. Bu kenti hep birlikte geleceğe taşıyoruz.”