Haberler

Uçan Çim Halı, Kendini Yaralama Kiti, Müşteriler ve “Kursağımızda Kalanlar”

Tarih: 4 Aralık 2007 Yazan: Gül Keskin

Erkut Terliksiz'in Çizimlerinden Örnekler

İlk kez 2003 yılında Klein-Dytham Architecture tarafında Tokyo’da kurgulanan ve genç tasarımcıların işlerini sergilemeleri, kendilerini tanıtabilmeleri için bir platform oluşturmayı hedefleyerek yola çıkan Pecha Kucha Night etkinliğinin İstanbul ayağı 3 Aralık 2007 günü Otto Santral'de gerçekleştirildi.

Yaklaşık 200 kişi tarafından ilgiyle izlenen sunumlardan ilki Hunk Design tasarımcılarından Bart Cardinaal’in bugüne kadar yapılmış Pecha Kucha etkinliklerinden izlenimlerini ve Hunk Design’da yaptığı işlerini içeriyordu. Bu işlerden en ilginci ise suni çim ve canlı çimin kombine edilmesiyle yaratılan Uçan Çim Halı’ydı. Farklı yeşil tonlarından oluşan, şehrin meydan, park gibi farklı bölgelerini kaplaması için tasarlanmış bu halı adeta orijinal bir Pers halısına benziyor.

Cardinaal’in ardından sahneyi Bağımsız Tasarımcılar İnsiyatifi Barbarlar aldı. Sunumda daha önce İstanbul Design Week kapsamında da sergilenen; Erdem Akan, Oya Akman, Murad Babadağ, Alper Böler, Ela Cindoruk, Hakan Gencol, Yankı Göktepe, Gamze Güven, Sedef Haydaroğlu, Gökhan Karakuş, Defne Koz, Eray Makal, Erkmen Savaşkan, Adnan Serbest, Kunter Şekercioğlu, Taner Şekercioğlu ve Ömer Ünal tarafından tasarlanan “Barabarlar Sofrası” ürünleri gösterildi.


Uçan Çim Halı - Hunk Design

İllüstratör Erkut Terliksiz’in de bir video gösterisi; albüm kapağı, afiş gibi çeşitli uygulamalara yönelik çizimleriyle renk kattığı gecede; Terliksiz'den sonra dördüncü sunum mimar Hakkı Yırtıcı’ya aitti. Yırtıcı, popüler fast food, kahve evi, giyim mağazası gibi şirketlerin evlerde gerçekleştirilen eylemler için aynı konforda mekanlar sunma iddiasını; insanların evlerinden çok bu mekanlarda vakit geçirdiklerini farklı bir konut tasarımıyla dile getirdi. Bugünün konutunun nasıl olması gerektiğini kurgulayan “masshouse”da, herkesin evinde bir kahve evi, giyim mağazası, hatta havalimanı gibi pek çok farklı oda bulunuyor.

Gecenin 15 dakikalık aradan önceki son sunumu ise, Fiska’nın hazırldağı video gösterisiydi. Tasarımın; müşteri, tasarımcı, tasarım eğitimi gibi tamamlayıcı unsurlarının çeşitli grafik geçişleriyle dillendirildiği video gösterisi izleyicilerden büyük beğeni topladı. Kısa aradan sonra etkinlik Nevzat Sayın’ın sunumuyla devam etti. Sayın’ın sunumu, kendi tasarladığı binaların, gece alkollü olarak çekilen fotoğraflarından oluşuyordu, bu sayede dışardan bakan gözlerin binaları nasıl algıladığına dikkat çekildi.


Arrested Hoddie ve Coffee&Cigarette - Özge Kırımlıoğlu

Genç tasarımcı Özge Kırımlıoğlu ise sunduğu bir birinden ilginç tasarımlarıyla gecenin en çok alkış alan ismiydi. Kapşonlu kıyafetler giyen gençler, kendine zarar verenler, sigara içeneler, CCTV’lere maruz kalanlar gibi “dezavantajlı alt gruplara” dikkat çekmeyi hedefleyen bu tasarımlar arasında; gençlerin tutuklanma esnasında ellerini başlarının üzerinde daha kolay birleştirebilmeleri için dizayn edilmiş “Arrest Hoodie”; altındaki bölmesi sayesinde aynı anda kahve ve sigara içilmesini sağlayan “Coffee & Cigarette”; çeşitli kanlı objelerden oluşan “Self-Harm Kit” gibi ürünler yer alıyordu.

Supersudaca’dan Felix Madrazo’nun Latin Amerika’da gerçekleştirilen, kentsel tasarım projeleri örnekleriyle devam eden etkinliğe Arkitera Mimarlık Merkezi de “kursağında kalan” projelerle katıldı. Üzerinde çalışılan fakat çeşitli nedenlerle uygulanamayan, uygulanmaktan vazgeçilen projeler veya başarısız olmuş projeler, Arkitera Mimarlık Merkezi kurucu ortaklarından Ömer Yılmaz’ın anlatımıyla izleyicilere aktarıldı. Vapur Aydınlatma Projesi, Kültür Bakanı’nı NAI’ye götürme girişimi, Monografik Mimarlık Sergileri, Arkitera Bakü, Arkitera Hırvatistan, Europan Yarışması bu projelerden bazılarıydı.

Ömer Yılmaz sahneyi, “müşteri – tasarımcı – tasarım - geliştirici” ilişkisini irdeleyen sunumuyla Hasan Çalışlar’a devretti. Çalışlar, farklı müşterilere yönelik tasarımın da nasıl farklı dillere sahip olabilceğini gösterdi. Etkinliğin son sunumu Işık Tasarımcısı Van Lierde Jan’a aitti. Van Lierde Jan, insan vücudunun ışığın da etkisiyle değişen hormonal ritminden bahsederek sözüne başladı ve çeşitli aydınlatma çalışmalarını aktardı.

Pecha Kucha İstanbul'un, bundan böyle farklı alanlardaki tasarımcılarla iki ayda bir tekrarlanması hedefleniyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.