Antalya’da turizmin 1980’li yıllardan sonraki gelişimi, ekonomik büyümeyle birlikte turistik ve kentsel yapılaşmayı artırdı. Yoğun tesisleşme, yapılaşma ve yatırımlar il genelinde belediyelerin imar planları ile çeşitli bakanlıkların düzenlemelerinde değişikliklere neden olurken, bu kurumlar tarafından alınan birçok karar, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve bazı siyasi partilerce kent doğası ve dokusunun korunması ile hukuka aykırılık iddialarıyla yargıya taşındı. Antalya’da imar planları, turizm tahsisleri, tesis ihaleleri, orman alanlarında yapılaşmaya yönelik yürütmeyi durdurma ve iptal istemli davalar, ağırlıklı olarak 2000’li yılların başında açılırken, birçok dava 8 yıldan beri sürüyor. Uzun süreçli davaların en önemli örneğini ise Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu, Tabip Odası, Kent Gönüllüleri ve Olbia Grubunun, 2000 yılında büyük bir alışveriş merkeziyle ilgili olarak Büyükşehir ve Muratpaşa belediyelerinin verdiği yapı ruhsatlarının iptali istemiyle açtığı davalar oluşturuyor. Antalya Fuar Alanı’nda yer alan bir alışveriş merkezinin inşaatının yapı ruhsatlarına ilişkin, inşaat henüz başlamadan önce açılan davalar, alışveriş merkezinin faaliyete geçmesini de içine alan süreçte 4 yıl sonra karara bağlandı. Mahkeme, ruhsatların, “Alışveriş Merkezinin şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, kamu yararına ve hukuka uygun değildir” gerekçesiyle iptaline karar verdi. Yargı aşaması, yapılan itirazlar ve yeni nazım imar planlarının beklenmesi sürecinde Danıştay 6. Dairesinde halen devam ediyor. Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Komisyonu Başkanı Tuncay Koç, yaptığı açıklamada, alışveriş merkezini de içine alacak yeni nazım imar planlarına karşı dava açmaya da hazırlandıklarını belirtti.
Liman Bölgesi'nde Durum
Antalya’da 2000’li yılların başında açılan ve halen devam eden davalar arasında Antalya Barosu’nun Liman bölgesindeki bir petrol şirketine tahsis edilen alanın plan iptali istemiyle açtığı dava da bulunuyor. Petrol dolum alanının yeri dolayısıyla 2003 yılında ‘şehircilik ve plan ilkelerine aykırı işlem yapıldığı’ iddiasıyla açılan davada, Antalya 2. İdare Mahkemesi talebi haklı bularak işlemin iptaline karar verirken, itiraz üzerine Danıştaya temyiz edilen davada yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Dava halen Danıştay’da devam ediyor.
Kemer’e bağlı Beldibi beldesindeki günübirlik alan olarak ayrılan arazinin turizm alanına dönüştürülerek bir firmaya otel yeri olarak verilmesiyle ilgili 2003 yılında Baro tarafından açılan iki dava da devam ediyor. Bu davalar kapsamında Antalya 2. İdare Mahkemesi’nce verilen yürütmeyi durdurma kararı bir süre sonra kaldırılırken, 2 yıl önce hizmete açılan ve kamuoyuna 7 yıldızlı olarak duyurulan otel, müşterilerini ağırlamaya devam ediyor. Otel işletilirken, bir yandan da yasal süreç devam ediyor.
Taş Ocakları Mücadelesi
Taş Ocaklları yapımı da son yıllarda Antalya’da yoğun olarak gündeme taşınırken, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi ve TEMA Vakfı Antalya Temsilciliğinin köylülerin iş birliğiyle verdiği mücadelenin ardından, Kurşunlu bölgesinde faaliyet gösteren taş ocağının, sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve çevreye zarar verdiği gerekçesiyle faaliyetleri, Antalya Valiliği tarafından durdurulmuştu.
100. Yıl ve Raylı Sistem
Öte yandan, gündemden düşmeyen Büyükşehir Belediyesinin 100. Yıl Spor Kompleksiyle ilgili imar planı da Antalya’da birçok kurum tarafından ayrı ayrı açılan davalarla yargı aşamasına taşındı.
Antalya’da yargıya taşınan çevreyle ilgili son örneklerden birini de Büyükşehir Belediyesi’nce ihale edilerek yapımına başlanılan Hafif Raylı Sistem çalışmaları oluşturuyor. Antalya’daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, bölgede yaşayan vatandaşlar, Hafif Raylı Sistem Vagon Depolama alanı inşaatı için 100 yaşındaki 3 bin ağacın kesildiğini ileri sürdüler. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Antalya Barosu ve TEMA, raylı sistem inşaatıyla ilgili Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlanan Ulaşım Master Planı’nın iptali istemiyle üç ay kadar önce dava açtı. Birçok davanın açılmasında öncülük eden ve davalara müdahil olarak katılan Antalya Barosu Çevre İmar ve İzleme Kurulu Başkanı Tuncay Koç, yargılama süreçlerinin uzamasından yakındı.
Tuncay Koç, “Ağır işleyen yargı süreci nedeniyle açılan davalarda karar verilmekte geç kalınıyor ve dava konusu eylemler bu süreçte ne yazık ki gerçekleşiyor. Prosedürlerin azaltılması, idare mahkemelerinin sayısının artması ve adli personel takviyesi gerekmektedir” diye konuştu.
Beydağları da Mahkemelik
Muhteşem doğal güzelliğe sahip olan Beydağları’ndaki teleferik alanı planı ve tahsis işlemiyle ilgili olarak açılan davada da Antalya İdare Mahkemesi’nce yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verildi. Karara rağmen, İsviçre ve Türk firmaların ortaklığıyla yapımı tamamlanan ve bünyesinde Avrupa’nın en uzun teleferiğini bulunduran tesis, Kemer’e bağlı Tekirova beldesinde geçen yaz hizmete açıldı. Dava, itiraz nedeniyle Danıştay’da devam ederken, tesisin faaliyetleri de devam ediyor.
Antalya Beydağları Milli Parkı, Antalya-Kemer-Kumluca Devlet Karayolu kısmen sahilden, kısmen de içeriden boydan boya kateder. Bu yol, Mersin-Antalya-Muğla sahil yolunun bir parçasıdır.
Batı Torosların Genç Dağlar kuşağını içine alan yörenin jeolojik yapısı genellikle kalker ve serpantin kayaçlarından meydana gelir. Akdeniz Bölgesi’nin bütün ekolojik şartlarına sahip sahada, bitki örtüsü deniz kıyısında fıstık çamları ile başlar,yükseldikçe kızılçam, karaçam ve 1000 metrenin üstünde sedir ağaçları görülür. Park sınırları içinde 1000’e yakın bitki türü ve bunların içinde de 21 endemik türün bulunuşu Milli Park’ın tür yönünden çeşitliliğini göstermektedir.