Haberler

'Tarihi Kentler' Tekirdağ'daydı

Tarih: 6 Aralık 2007 Kaynak: Cumhuriyet
"Işığın Derinleştiği Kent..."
Bu söz Tekirdağ için söyleniyor... Ev sahipliğini yaptığı Tarihi Kentler Birliği (TKB) seminerinde dağıtılan "Resimlerle Tekirdağ" broşürünün de adıydı.

Ne anlama geldiğini ise hava karardıktan sonra, kente "tepe" den baktığımızda daha "derin" lemesine kavradım. Tekirdağ'ın tarihsel dokusu, apartmanların arasında öylesine kaybolmuş ki geçmişle ancak geceleri "hayal kurarak" buluşabiliyorsunuz.

Denizde yakamozlanan kent ışıklarının ardına saklanmış o eski sokakları anımsadığınızda; hele kıyıdaki, artık pek de kalmayan o görkemli yalıların soluk ama kimlikli kandillerini düşlediğinizde, bugünün parlak ışıkları sizi alıp eski "kartpostal" lardaki Tekirdağ'a götürüyor.

Nitekim broşüre, fotoğraflarıyla imza atan yerel sanatçı Nijat Yavaz , çağlar içinde "Bisante", "Rhaedestus", "Rodosto", "Rodosçuk", "Tekfurdurağı" adıyla Trakya uygarlıklarına beşiklik eden Tekirdağ için "dünü ve bugünü ile görülmeye değer modern bir kenttir" diyerek ekliyor; "ve, mutlu vedalaşılan bir kenttir" .

Bunun gerçekliğini de betonlaşmanın elinden kurtulabilen ne varsa "artık" yaşatmaya kararlı bir kent kültürüyle tanışarak anlıyoruz; çünkü Tekirdağ, sanıldığı gibi sadece doyumsuz rakısı, ünlü köftesi ya da kiraz festivalleriyle övünmüyor.

Sayıları azalsa bile hâlâ 250'yi aşkın eski ahşap evi; 100 yaşına yaklaşan Hükümet Konağı, 100 yaşını geçmiş Belediye Konağı, binyıllar öncesinin efsanevi Odyris Kralı Kersepleptes' in mezarını ve eşyalarını da ağırlayan, 75 yaşındaki Arkeoloji Müzesi; Macar Prensi II. Ferench Rakoczi' nin anılarını yaşatan müzesi, 1840'ta Tekirdağ'da doğan Namık Kemal' in evi; 16. yy'a ait Rüstempaşa Camisi ve çarşısı, yakında yeniden yaşamla buluşmaya hazırlanan tarihi Bedesten ve diğer eski camileriyle, anıtlarıyla, geleneksel sanatlarıyla, el dokumal arıyla gururlanan bir kentimiz.

Keşke şu yeni liman da akıl almaz bir yer seçimiyle kentin tam "önünde" yapılmasaydı; Marmara'yla Tekirdağ arasına böylesine kültür yoksunu bir duvar çekilmeseydi.

Zaten, birkaç hafta önceki yağmurları "felaket" e dönüştüren şu sel baskını da kent bilinci olmayan "altyapısız imar" cıların yüzünden değil miydi?

Eskiden Tekirdağ'da da tüm kıyı kentlerimizde olduğu gibi, yağmur suları sele dönüşmeden denize ak ardı. Şimdi ise yine denize doğru aksa bile kıyıyı barajlaştıran geniş dolgu yollar ve yapılaşma engeli yüzünden kabardıkça kabarıp selleşiyorlar.

Belediyenin, işte bu felaketin ardından en yorgun olduğu günlerde ağırladığı TKB seminerine katılanlar, Anadolu kentlerinin geçmiş olsun dileklerini de Tekirdağ'a iletmiş oldular.

Barışın Güvencesi
Yurdun tüm yörelerinden 300 kişilik bir katılımla 23-25 Kasım 2007'de gerçekleşen seminerin konusu, dünyada da yaygınlaşan "kentler arası işbirliği" ydi.

İlk akşam, "hoş geldiniz" yemeğinde Belediye Başkanı Ahmet Aygün dedi ki: "Bu toplantı Tekirdağ'daki kültürel mirası yaşatma çalışmalarına güç verecek..."

Yörenin müzik ustası "Katil Hasan" ve ekibini herkes hayranlıkla alkışlarken, TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen de şunları söyledi: "Dünyanın şaşkın olduğu bir dönemde, kentler arasındaki ilişkinin değeri daha iyi anlaşılmalı..."

Bu sözün, kalıcı bir "dünya barışı" için de anlamlı olduğunu düşünüyorum; çünkü kentler barışla yaşarlar, barışla uygarlaşırlar, savaşla yıkılırlar. Kent kadar "barışçıl" ne olabilir ki?

TKB Başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de 2000 yılında 50 kişiyle başlatılan yürüyüşün 250 üyelik kültür ordusuna dönüştüğünü anımsatarak "Çok geç başladığımız bu yürüyüşte kentin tarihi ve kültürel mirasını daha fazla yitirmemek için uğraşırken, betonlaşmak gibi bir hastalığa da artık düşmemek lazım" diyordu.

Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan ise "Hepimiz, tarihi kimliğin korunmasında Metin Sözen Hoca'nın açtığı yoldan yürüyoruz..." diyerek şunları ekledi: "Artık demokrasi, sivil toplum kuruluşlarıyla yaşanıyor; bu buluşmayı gerçekleştirenlere Türkiye'nin demokrasi rejimi adına teşekkür ediyorum..."

Başkanlar Seminerde
Ertesi gün, Tekirdağ Kültür Merkezi'nde gerçekleşen seminerde, kentler arasındaki yakınlaşmaların kazanımları ve deneyimler paylaşıldı. Salonu dolduran belediye başkanları ile yerel yönetim temsilcilerinin tüm konuşmaları dikkatlice izlemeleri; her aradan sonra katılımcıların azalma yerine daha da artması; TKB'nin yarattığı "bilgilenme ve bilinçlenme içinde belediyecilik" ortamının ürünüydü.

TKB Danışma Kurulu üyesi Fikret Üçcan , katılımcı demokrasi ve sosyal sorumluluk için bilişim teknolojilerinden yararlanmanın önemine değinirken, Prof. Dr. Ruşen Keleş de "Avrupa Konseyi Sınır Ötesi İşbirliği Sözleşmesi" ni yorumladı. Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Gökçen Kaya ise Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politika anlayışı içinde kentler arası işbirliklerinin yerini anlattı.

Panelin son konuşmacısı olan, Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye belediyelerinin üyeliğiyle kurulmuş "Trakyapolis" adlı birliğin Başkanı Dinos Haritopulos , 1999'daki kuruluş serüvenini anlatırken şunları söylüyordu: "İki ülkenin arasındaki siyasal gerilimlerin yerini kültürel işbirliğine bırakmasıyla barış ve dayanışmanın ne denli güçlenebileceğini, bizim kentler arası birliğimiz açıkça kanıtlıyor..."

Evet... Ülkeleri yöneten siyasiler, halklar arasındaki yakınlaşmayı engelleyen her türlü tutumu sergileyedursunlar, aynı halkların yerel temsilcileri en içten beraberliklere imza atabiliyorlar.

TKB Tekirdağ semineri, işte bunun da öğrenildiği bir uygarlık dersi olarak gerçekleşmiş oldu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.