Haberler

Mersin tehlikede!..

Tarih: 10 Aralık 2007 Kaynak: Birgün
Kemal Dama, Mersin'in en hareketli insanlarından biridir. Uzun yıllar siyasetle uğraşmıştı. Şimdileri "Sivil Aktivitelerin" öncülüğünü yapıyor. Hareketliliği, topluma ve insana olan saygısından geliyor. Birikimli, bilgili ve duyarlıdır. Dayanışma ve örgütlü yaşamı savunur ve bu anlayışla mücadelesini sürdürür. Sosyalist bir gelenekten gelir. Mersin'deki sorunları, merkezi ya da yerel iktidarların oluşturduğu yanlışları bir yurttaş sorumluluğu ile dile getirir. Geçenlerde onunla uzun uzun Mersin'le ilgili konuşma fırsatım oldu. Mersin bir yandan eskiyor.

Ancak bir yandan da acımasızca talan ediliyor!.. Çarpık bir kentleşme alabildiğince yayılıyor. Her taraf beton!.. Mersin de 40 bin konut fazlası var. Buna rağmen 15-20 katlı binalar mantar gibi çıkmaya devam ediyor. Zemin etüdü yapılıyor mu? İmar mevzuatına uyuluyor mu? Belli değil! Bir kişiye ortalama 7 metrekare yeşil alan düşmesi gerekirken, Mersin de bu oran kişi başına 0,5 metrekare!..

Mersin nüfusunun yüzde 6o'ı dar gelirli, açlık ve yoksulluk sınırında olmasına rağmen, her köşe başında bir alışveriş merkezi açılıyor. Ruhsatlarının verilişi de "şaibe" yaratıyor. Açılan her merkez, "bakkaldan manava, tantuni-ciden tuhafiyeciye" kadar binlerce esnafı açlığa mahkûm ediyor...

Yöneticilerin, "daha çok" rant elde etme "hırsları" tarım alanlarının yağmalanmasına neden oluyor. Güçlü insanların fakir köylünün elinden aldığı ucuz topraklar, hemen "imara açılıyor." Kamyon garajları, konteynır alanları, gümrük dışı depolar... Ve de en tehlikelisi, mahalle aralarındaki onlarca "akaryakıt tankları." Özellikle Mersin'in civarındaki belde bele-diyelerindeki "cahil partizanlıkla" yapılan "imar planı" değişiklikleri, tarım alanlarını "depo ve lojistik ambar" haline getirdi.

Bu hareketlilik yarar sağlamıyor. Çünkü üretim yok!. Kiri pisi de o beldeye kalıyor!.. Üstelik binlerce dönüm "narenciye bahçeleri, üzüm bağları, şeftali bahçeleri" yok oldu. "Milyonlarca ağaç" kesildi!.. Sadece "ağaç katliamı" bile yaşanan "vahşeti" anlatıyor!..

Gün geçmiyor ki yerel basında kenti ilgilendiren bir "yolsuzluk ve usulsüzlük" haberi olmasın!.. Ancak bu haberler takipsiz kalıyor. Çünkü Mersin sahipsiz!.. Vali de ilgili de yok!. Kemal Dama, "işte bu anda biz, STÖ'ler devreye girmeye çalışıyoruz" diyor.

Basında çıkan bir haberi, yani bir firmanın yaptığını anlattılar: Devlet Demiryolundan kendi "lojistik deposuna" izinsiz tren hattı çeken firma, Ulaştırma Bakanlığı'nın soruşturma açmasına rağmen uzunca süre icraatını sürdürmüş. İlgili belediye izin belgesi olmadığı için işin durdurulmasını istemiş. Yerel basın bu olayın üzerine gitmiş. Biraz ortalık karışmış. O sırada yerel seçimler gelmiş. Firma sahibi kazanacak parti ile anlaşmış.

Kardeşi belediye meclis üyesi adayı yapılmış ve birlikte yeni seçilen belediye başkanı da firmaya "cüzi" bir ceza keserek gerekli izni vermiş. Tren hattı tehlikeli bir kavşaktan geçiyor. Uyarılara rağmen verilen bu izin sonrası, o kavşakta "ölümlü tren kazası" olmuş.

Ölen kişinin bedelini ödemek mümkün mü? Bu işin sorumlusu kim?!. İnsanın ölümü önemli değil. Yeter ki "kâr" olsun!.. Mersin, "aç siyasi yöneticiler ve Allahı para olan tüccarların" elinde kalmış!.. Bu konuyla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir kez daha ilgilenmeli. Aksi takdirde bundan sonraki ölümlerde onun da sorumluluğu olacak!

Mersin'de ki en büyük iddia, "Barzani'nin sermayesinin her tarafı satın aldığı." Organize sanayi bölgesinden, serbest bölgeye, kent içindeki arazi ve binalardan benzin istasyonlarına kadar adamları adına "mülkler" alındığı dillendiriliyor. En hassas nokta ise, bu toprakların köylerden alınması!..

Köylülerin tanıdığı kişiler aracılıyla özellikle "doğal ve kültürel sit" olan araziler alınıyor. Köylü bu yerleri kullanamadığı için "iyi" para verildiği gerekçesi ile hemen satıyor. Daha değerli olanların satışı sırasında bir tereddüt geçirmiyor. Ama sonra "milliyetçi kaynaklar" veryansın ediyor!. Ciddi bir "provokasyon" yapılıyor!.. Şimdi yayılan şayia, Mersin'in "Barzani'nin üstü" olacağı!..

Mersin'in, Irak'ın batıya açılan penceresi olması son derece doğaldır... Bundan büyük yararlar da sağlayacaktır. Ancak Mersin, doğuda oluşan "kara parayı" aklayan bir kent haline getirilmeyi hiç hak etmez!...

Mersin, polis kayıtlarında en fazla vukuatlı illerin başında geliyor. Uyuşturucu, akaryakıt, insan kaçakçılığı had safhada ve gasp.hırsızlık ve cinayet almış başını gidiyor!.. Şehirde yaşayanların aralarındaki "ekonomik uçurum," dehşet bir noktaya gelmiş!..

Mersin "kültürel ve sosyal" patlama ile karşı karşıya!.. kentte Barış ve dayanışma yok olmak üzere!.. Ancak, Güçlü ve dürüst bir basın ile toplumsal muhalefetin öncülüğünü yapacak ahlaklı bir Sivil Toplum Örgütlenmesi, Mersin'in gidişatına dur diyebilecektir... Kemal Damalara ihtiyacımız var!...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.